TÜİK'in 3 Aralık'ta Kasım ayı enflasyon rakamlarını açıklamasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından açıklama yaparak, TÜİK'e gideceğini belirtmişti. Baskın yapar gibi devlet kurumu olan TÜİK'e giden Kılıçdaroğlu, kuruma alınmamıştı. Kılıçdaroğlu'nun içeri alınmaması nedeniyle TÜİK Başkanı Prof. Sait Erdal Dinçer birtakım eleştirilere maruz kalmıştı. Günler sonra bu konuda Habertürk'ten Kemal Öztürk'ün sorularını yanıtladı.
NASIL TÜİK BAŞKANI OLDU?
TÜİK Başkanlığı görevine başlamasına ilişkin olarak soruya yanıt veren Prof. Sait Erdal Dinçer, "Ben Marmara Üniversitesi Ekonometri Bölümü'nde hoca olarak görev yapıyordum. Bir akşam Külliye’den davet edildim. Sayın Cumhurbaşkanı'yla görüştüm. Bana TÜİK Başkanlığı görevini tevdi etti. Ve Mart 2021'de göreve başladım. Böyle gerçekleşti. dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile daha önce tanışmadığını dile getiren Prof. Sait Erdal Dinçer, Öztürk'ün, "Kim sizi tavsiye etti ya da aracı oldu?" sorusuna," İnanın bilmiyorum. Sormadım da." yanıtını verdi.
Öztürk'ün " Peki TÜİK’te gizlediğiniz, sakladığınız görülmesini istemediğiniz bir şey mi var ki kurumu kapalı bir kutu haline getirdiniz?" sorusuna yanıt veren Sait Erdal Dinçer," Hayır. Tam tersi. Her şeyimiz çok açık, net ve gizlenecek hiçbir şeyimiz yok." şeklinde konuştu.
KEMAL KILIÇDAROĞLU İLE NEDEN GÖRÜŞMEDİ?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmemesi hakkında konuşan Sait Erdal Dinçer şunları söyledi:
" Kurumu siyasi tartışmaların bir parçası haline getirmek istemedim. Bu kurum siyasetten uzak, tartışmalardan uzak kalıp, ülkenin en kritik verilerini üretmeli. Çok hayati bir iş bu. Görüşmeme nedenimiz budur."
Öztürk'ün " Ancak görüşmeyerek sanki sakladığınız bir şey varmış gibi imaj yarattınız. İnsanların kuruma güveni sarsıldı." demesi üzerine Erdal Dinçer şu ifadeleri kullandı:
" Biz aslında Aralık ayı içinde kurumu basına ve konu uzmanlarına açmayı planlıyorduk. Hatta alternatif enflasyon ölçen Prof. Veysel Ulusoy ve ekibini de davet edecektik. Kendisiyle görüştüm. Zaman planlaması yapıyorduk. Sonra da ekonomi ve finans yazarlarını, uzmanları davet edecektik. Fakat Sayın Kılıçdaroğlu’nun aniden talebi tüm bu çalışmaları ertelememize neden oldu. Ben gerçekten hayatım boyunca hiç siyasetle uğraşmadım. Tüm hayatım akademi. Kurumu da siyasi tartışmaların parçası olmaması için korumaya çalıştım. Belki sonuçları farklı oldu. Ancak niyetim kurumu dışa kapatmak asla değildir.
"KASITLI YANLIŞ BİLGİ VERMEK ÇOK AĞIR BİR SUÇLAMA. BUNU KABUL ETMEYİZ"
Öztürk'ün " Sizin rakamlarınızla asgari ücretlinin, emeklinin, yetim maaşı alanların ücreti belirleniyor. Ülkenin geleceği planlanıyor. Bunun çok büyük bir vebal ve sorumluluk olduğunu biliyorsunuz değil mi?" sorusunu yönelttiği Dinçer şunları kaydetti:
"Bilmez olur muyuz? Burada gördüğünüz arkadaşlarımızla bu kritik rakamları açıklarken bunu hep konuşup, helalleşiyoruz. Herkes milyonlarca insanın sorumluluğunu üzerinde taşıdığını, vebali olduğunu biliyor. Bazı günler sabaha kadar çalışıyor burada arkadaşlar. Hatamız olabilir, insanız. Ancak kasıtlı yanlış bilgi vermek çok ağır bir suçlama. Bunu kabul etmeyiz… Şunu da belirtmeliyim, bugüne kadar ne Cumhurbaşkanımızdan ne de bakanımızdan en ufak bir telkin, müdahale veya talimat almadım."