Türk Akım projesinde vanalar açıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in katılımıyla Haliç Kongre Merkezinde Türk Akım projesinin açılışı gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Erdoğan,"Proje sayesinde 31,5 milyar metreküplük doğal gazın 15,75 milyar metreküpü aracı hiçbir ülke olmadan doğrudan ülkemize ulaşacaktır. Böylece 15 milyon hanenin yıllık doğal gaz ihtiyacını da karşılamış olacağız. " dedi

Rusya'nın doğal gazını Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya iletecek Türk Akım doğal gaz boru hattının açılışı  İstanbul'daki Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen törenle gerçekleştirildi.

PROJENİN DETAYLARI

Proje ilk kez 2014'te duyuruldu. Türkiye ve Rusya'nın milli gaz şirketleri mutabakat anlaşması imzaladı. Hükümetler arası anlaşma ise 10 Ekim 2016 tarihindeydi.

Rusya'nın Anapa şehrinden Kıyıköy'e uzanan ve 935'er kilometre uzunluğundaki iki hattan oluşan Türk Akım'ın inşaat süreci sona erdi. Anapa'da bulunan Russkaya Kompresör İstasyonu ve Türkiye Kıyıköy Alım Terminali de tamamlandı.  Rus gazını doğrudan Türkiye'ye iletecek Türk Akım boru hattı 31 Aralık 2019 itibarıyla gaz akışına hazır hale getirildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin ve heyeti başta olmak üzere, açılışa teşrif eden tüm misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Sizleri ülkelerimiz ve bölgemiz açısından böylesine anlamlı bir açılış programı vesilesiyle İstanbul'da ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum.

Öncelikle ilk haftasını geride bıraktığımız 2020 senesinin ülkelerimiz, halklarımız ve tüm dünya için esenlikler getirmesini diliyorum. Sizlerin şahsında tüm dostlarımızın yeni yılını gönülden tebrik ediyorum.

Türkiye ile Rusya arasındaki yakın işbirliğinin son nişanesi olan TÜRK AKIM doğal gaz boru hattının açılışı münasebetiyle bir araya gelmiş bulunuyoruz.

"TARİHİ NİTELİKTE BİR PROJEDİR"

Türk Akım, Rus dostlarımızla beraber büyük emek harcadığımız, hem ikili ilişkilerimiz, hem de bölgemizdeki enerji haritası bağlamında tarihi nitelikte bir projedir. Projenin hattının deniz bölümünün tamamlanması münasebetiyle değerli dostum Putin'le geçtiğimiz yıl yine İstanbul'da bir tören düzenlemiştik. Allah'a hamdolsun geride bıraktığımız bir sene içerisinde, hedeflediğimiz şekilde hattı başarıyla tamamladık ve işte şimdi açılışını yapıyoruz.

Proje sayesinde 31,5 milyar metreküplük doğal gazın 15,75 milyar metreküpü aracı hiçbir ülke olmadan doğrudan ülkemize ulaşacaktır. Böylece 15 milyon hanenin yıllık doğal gaz ihtiyacını da karşılamış olacağız. TürkAkım Projesinin ülkelerimiz ve bu hattan faydalanacak tüm dostlarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Projenin hayata geçirilmesinde emeği ve katkısı olan herkese şükranlarımı sunuyorum.

"TÜRKİYE OECD ÜLKELERİ ARASINDA 10'UNCU EN BÜYÜK ENERJİ PİYASASINA SAHİPTİR"

Türkiye, OECD ülkeleri arasında 10'uncu en büyük enerji piyasasına sahiptir. Bugün itibariyle 81 ilimizin tamamına doğal gaz arzı sağlamış bulunuyoruz. Nüfusumuzun yüzde 79'u, yani 53 milyon vatandaşımız doğal gazı aktif bir şekilde kullanıyor. Bu sayı yaptığımız altyapı yatırımlarıyla gün geçtikçe artıyor.

"HEDEFİMİZ, ÜLKEMİZİ KÜRESEL ENERJİ MERKEZLERİNDEN BİRİ HALİNE GETİRMEKTİR"
Avrupa ülkelerinin proje kapsamındaki ikinci hattan gelecek Rus gazına yoğun ilgi gösterdiğini görüyoruz. Türkiye olarak, son yıllardaki yatırımlarımızla, kendimizle birlikte bölge coğrafyası için de önemli bir doğalgaz arz kapasitesi ve ticaret merkezi oluşturacak altyapıya kavuştuk. Bundan 1 ay önce bölgemizin en stratejik hatlarından biri olan TANAP'ı, aziz kardeşim Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'le birlikte resmen hizmete açtık.

"Enerji'nin ipek yolu" olarak görülen TANAP'la, 16 milyar metreküplük Azerbaycan doğalgazını Türkiye ve Avrupa'nın istifadesine sunduk. İlerleyen yıllarda TANAP'ın taşıma kapasitesini önce 24 milyar metreküpe, inşallah ardından da 31 milyar metreküpe çıkarmayı planlıyoruz.

Ayrıca, yeni arz kaynaklarının ortaya çıkarılması ve mevcut rezervlerimizin geliştirilmesi doğrultusunda karada ve denizde hidrokarbon arama ve üretim faaliyetlerinin artırılması için çalışmalar yürütüyoruz. Hedefimiz, ülkemizi küresel enerji merkezlerinden biri haline getirmektir.

Türkiye olarak kesinlikle bölgesel gerilim peşinde değiliz, asla da olmadık.

 

"ÜLKEMİZİN DIŞLANDIĞI HİÇBİR PROJENİN HAYATA GEÇME ŞANSI YOKTUR"

Doğu Akdeniz'de süren hidrokarbon arama faaliyetlerimizin tek amacı, ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin menfaatlerini korumaktır. Her fırsatta tekrarladığımız gibi, Doğu Akdeniz'de ülkemizin dışlandığı hiçbir projenin ekonomik, hukuki, diplomatik bakımdan hayata geçme şansı yoktur.

Akdeniz'deki en uzun kıyı şeridine sahip Türkiye'nin, bu bölgeyle ilgili her türlü projede söz söyleme hakkı elbette olacaktır. Buradan tüm kıyıdaş ülkelere yaptığımız işbirliği çağrımızı tekrarlamak istiyorum. Gelin tarih boyunca medeniyetlere beşiklik yapmış Akdeniz'i çatışma değil, işbirliği sahasına dönüştürelim. Bize bir adım gelene çok daha fazlasıyla gitmeye hazırız. Karşılıklı saygı ve hakkaniyet temelinde her türlü işbirliğine varız.

Gerek TANAP, gerekse bugün açılış gururunu yaşadığımız TÜRKAKIM, ülkemizin işte bu vizyonunun en somut nişanesidir. Muhataplarımızdan beklentimiz, Türkiye'nin uzattığı bu samimi işbirliği elini geri çevirmemeleridir.

"RUSYA İLE MÜNASEBETLERİMİZ ÇOK DAHA KÖKLÜDÜR"

Bu sene Rusya Federasyonu ile modern dönemdeki diplomatik ilişkilerimizin kuruluşunun 100'üncü yılını kutluyoruz. Ancak, komşumuz Rusya ile münasebetlerimiz çok daha köklüdür.

Osmanlı Sultanı İkinci Bayezid'e 1492 yılında Çar Üçüncü İvan'ın gönderdiği mektup, Türk-Rus ilişkilerinin başlangıcı olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla iki komşu devlet arasındaki münasebetler, 500 seneyi aşan bir derinliğe ulaşıyor. Avrasya coğrafyasının iki köklü devletinin işbirliği yaptıklarında, bunun hem insanlarımız, hem bölgemiz için nasıl olumlu neticeler getirdiğini biliyoruz.

İstiklal Harbimizde Rus dostlarımızdan gördüğümüz desteği unutabilmemiz mümkün değildir.

Soğuk Savaşın en keskin dönemlerinde dahi Rusya ve Türkiye, komşuluk hukukunun zedelenmesine müsaade etmemişlerdir.

"FİKİR AYRILIKLARIMIZIN ORTAK ÇIKARLARIMIZIN ÖNÜNE GEÇMESİNE İZİN VERMEDİK"

Son dönemde de, fikir ayrılıklarımızın ortak çıkarlarımızın önüne geçmesine izin vermedik. Sayın Putin'in güçlü iradesiyle ilişkilerimizde çok farklı bir ivme yakaladık. 1980'lerde 300-400 milyon dolar civarında seyreden ticaret hacmimizde, artık 100 milyar dolarlık hedefi konuşuyoruz.

Özellikle son 3 yılda ikili ticaretimizde düzenli artış yaşıyoruz. Turizmde her sene yeni bir rekor kırılıyor. Müteahhitlerimizin Rusya'da üstlendikleri işlerin toplamı 75 milyar dolara ulaştı. Karşılıklı yatırımlarımız 10'ar milyar doları aştı.

"TÜRK AKIM PROJESİ YENİ DÖNEMİN SEMBOL ESERLERİNDEN OLACAKTIR"

Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde de ciddi bir aşamaya geldik. İnşallah ülkelerimiz için son derece önemli olan bu projeyi de planladığımız takvime uygun şekilde tamamlayacağız. Bugün açılışını yaptığımız TürkAkım projesi ise yeni dönemin sembol eserlerinden biri olacaktır.

Sahip olduğumuz potansiyeli tam manasıyla harekete geçirdiğimizde, ortaya çıkacak katma değerden tüm bölgenin istifade edeceğine inanıyoruz.

Tıpkı bir Rus atasözünde ifade edildiği gibi "akıllı yol arkadaşı, yolun yarısı" demektir.

Biz de "önce refik sonra tarik" diyen, yani yol kadar yol arkadaşının da önemli olduğuna inanan bir milletiz. Türk-Rus dostluğu, ortak projelerle son yıllarda bu gerçeği defalarca ete kemiğe büründürmüştür. İnşallah önümüzdeki dönemde de Türkiye ve Rusya'nın, iki komşu ülke olarak yol arkadaşlığını kararlılıkla sürdüreceklerine inanıyorum.

"KÖRFEZ BÖLGESİNİN VESAYET SAVAŞLARININ SAHNESİ HALİNE GELMESİNİ İSTEMİYORUZ"

Sizlerin de takip ettiği üzere son dönemde bölgesel hadiseler bakımından oldukça sancılı günler yaşıyoruz. Müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri ile komşumuz İran arasında bir süredir devam eden gerilim, hiç arzu etmediğimiz bir noktaya ulaştı. Türkiye olarak ne Irak'ın, ne Suriye'nin, ne Lübnan'ın, ne de deniz yoluyla enerji ticaretinin yüzde 30'dan fazlasının yapıldığı Körfez bölgesinin vesayet savaşlarının sahnesi haline gelmesini istemiyoruz.

Bilhassa komşumuz Irak, zaten sıkıntılı olan istikrarını tamamen kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır.

"TERÖRLE MÜCADELESİNDE IRAK'A HER ALANDA DESTEK VERDİK"

Irak Türkmenlerinin selameti de bizim için kendi vatandaşlarımızın güvenliği kadar önemlidir. Arabı, Kürdü, Türkmen'i, Şii'si, Sünni'siyle Irak halkının tamamı bizim özbeöz kardeşimizdir. Türkiye olarak bu konudaki hassasiyetimizi daha önce de farklı vesilelerle açıkça ortaya koyduk. Yaklaşık 30 yıldır kargaşa ve çatışmalarla anılan Irak'ın, toprak bütünlüğünü koruyarak, yeniden huzura kavuşması için büyük çaba harcadık. DEAŞ ve PKK terörüyle mücadelesinde Irak'a her alanda destek verdik.

 

"DİPLOMASİNİN TÜM KANALLARINI KULLANARAK TANSİYONU DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYORUZ"

Mezhepçilik taassubunun bu ülkeyi esir almasını engellemek için, Irak halkını oluşturan tüm gruplarla düzenli temas halinde olduk. Savaş tamtamlarının çaldığı bu kritik süreçte de, diplomasinin tüm kanallarını kullanarak tansiyonu düşürmeye çalışıyoruz.

Bu çerçevede son bir haftada çok sayıda liderle telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Dışişleri Bakanımız da muhataplarıyla yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Amacımız; gerilimi düşürerek, yeniden aklıselimi hâkim kılmaktır.

"COĞRAFYAMIZDA ARTIK YENİ BEDELLER ÖDEMEYE KİMSENİN MECALİ KALMAMIŞTIR"

Bölgemiz, son 20 yıldır devam eden çatışmalar sebebiyle zaten bitap düştü. Farklı güçler arasında sürdürülen vekâlet savaşlarının bedelini, maalesef, Irak'tan Suriye'ye kadar milyonlarca masum kardeşimiz ödedi. Asırlardır esenlik ve barış diyarı olan İslam medeniyetinin kadim şehirleri birer enkaza dönüştü. Kardeşin kardeşe düşmanlaştırıldığı bu tablodan da en fazla bölgeyle ilgili hesabı olan dış güçler faydalandı. Coğrafyamızda artık yeni bedeller ödemeye kimsenin mecali kalmamıştır.

Hiç kimsenin, sadece kendi çıkarları uğruna, Irak başta olmak üzere tüm bölgeyi yeni bir ateş çemberine atmaya hakkı yoktur. Tüm taraflarla konuşabilen bir ülke olarak, diplomasi trafiğimizi çok yönlü bir şekilde devam ettireceğiz. Elimizdeki tüm imkanları seferber ederek bölgemizin kan ve göz yaşına boğulmasına izin vermeyeceğiz.

"SIKINTILI SÜRECİ SUHULETLE ATLATACAĞIMIZA İNANIYORUM"

Bu süreçte Rusya Federasyonu ve Değerli Dostum Sayın Putin'le de sürekli diyalog ve istişare halinde olacağız. Rus dostlarımızın da katkısı ve destekleriyle, inşallah, bu sıkıntılı süreci suhuletle atlatacağımıza inanıyorum.

Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, bir kez daha Türk Akım Projesinin ülkelerimiz ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu projenin mimarı olarak gördüğüm değerli dostum Sayın Putin'e ve heyetine huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Sayın Vuçic ve Sayın Borisov'a heyecanımıza ortak oldukları için ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Sizleri bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Rusya Devlet Başkanı Putin'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Yeni gaz sevkiyat güzergahı olan Türk Akım'ın açılışına katılanlar, sadece Rusya ve Türkiye için değil Avrupa ülkeleri için önemli bir gelişmeye tanık oluyorlar. Bu ortak projenin gerçekleştirilmesi, Karadeniz'in dibinde gaz boru hattının döşenmesiyle işbirliği adım adım gelişiyor.

Sadece geçen sene Türk ortaklarımız 24 milyar metreküp gaz aldılar. Şimdi ise yeni bir güzergahtan TürkAkım'dan gelecek. Bu özel ve benzeri olmayan gaz ulaştırma sistemi. Denizin dibinden iki paralel hat döşendi. Her biri 16 milyar metreküplük kapasiteye sahip. Derinliği iki kilometreyi aşıyor, bu gerçekten hiç de kolay olmayan bir çalışma.

TÜRK EKONOMİSİNE OLUMLU ETKİ EDECEK

Bakan resmen lk hattan gelecek olan doğal gaz Batı Sibirya yataklarından geliyor. İkinci hattan gelecek olan doğal gaz Türkiye üzerinden Balkanlara, Bulgaristan'a ve Yunanistan'a sevk edilecek. Rus doğal gazının Avrupa'ya sevk edilmesi sadece Türkiye için değil birçok güney Avrupa ülkesinin ekonomisine olumlu etki edecek. Avrupa gaz piyasasının güvencesini sağlayacak. Türk Akım'ın inşaatında öncü teknolojiler uygulandı. Bu da gaz boru hattının güvenilir bir şekilde işletileceğine ve çevre dostu olmasına yardımcı olacak.

Boruların döşenme hızında bir rekor kırdık, günde 6 kilometre boru döşendi.

Hayırlı olacak ve son olarak şunu ifade etmek istiyorum. Hiç de kolay olmayan zor bir dünyada yaşıyoruz.

AÇILIŞ TÖRENİNE KATILANLAR

Açılış töreninde ayrıca Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un yanı sıra Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov, Bulgaristan Enerji Bakanı Temenuzhka Petkova, Sırbistan Madencilik ve Enerji Bakanı Aleksander Antic de yer aldı.

Gündem Haberleri