TSK:"Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları, İdlib Bölgesinde icra edeceği harekât kapsamında, gözlem noktaları tesis etmek üzere 08 Ekim 2017 tarihinden itibaren keşif faaliyetlerine başladı"TSK yaptığı açıklamada, 8 Ekim itibariyle Türk askerinin İdlip'te keşif faaliyetlerine başladığını açıkladı.Açıklamada görevin angajman kuralları çerçevesinde yürütüldüğü belirtildi
İŞTE TSK'DAN YAPILAN AÇIKLAMATARİH :
09 Ekim 2017 SAAT : 11:50
30 Aralık 2016 tarihinde Suriye'de ilan edilen ateşkes rejiminin sürdürülmesi maksadıyla, Türkiye, Rusya Federasyonu ve İran garantörlüğünde Astana Süreci başlatılmıştır.Süreç kapsamında; ateşkes rejiminin etkinliğinin artırılması, çatışmaların sona erdirilmesi, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönüşü için uygun şartların sağlanması ve ihtilafın barışçıl yollarla çözülmesi için uygun koşulların oluşturulmasına destek sağlamak maksadıyla, Suriye'de "Gerginliği Azaltma Bölgeleri / Çatışmasızlık Bölgeleri" belirlenmiştir.Gelinen aşamada, ateşkes rejiminin takibi maksadıyla, garantör ülkelerin silahlı kuvvetlerine mensup birliklerden oluşan Gerginliği Azaltma Kontrol Gücü'nde yer alan Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları, İdlib Bölgesinde icra edeceği harekat kapsamında, gözlem noktaları tesis etmek üzere 08 Ekim 2017 tarihinden itibaren keşif faaliyetlerine başlamıştır.Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları bölgedeki görevlerini Astana sürecinde Garantör ülkelerce mutabık kalınan angajman kuralları çerçevesinde sürdürmektedirler.Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Türkiye, Rusya ve İran’ın uzlaştığı Suriye’nin İdlib kentindeki ‘çatışmasızlık bölgesi’ için dün gece sınırda askeri hareketlilik vardı. Hatay’ın karşısındaki İdlib’le ilgili dün gece sınır hattında görev yapan üst düzey askeri yetkililere ‘görev’ emri gitti, tüm birlikler alarma geçti. Üç ülkenin ortak kararı sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz” sözleriyle TSK hazırlıklarını hızlandırdı. Askeri birlikleri İdlib’e götürecek araçlar ile güvenliği sağlayacak tank ve hava savunma sistemlerinin sınıra sevki tamamlandı. Kayseri Komando Tugayı’ndan birlikler de sınıra konuşlandırıldı. Bu hazırlıklar yürütülürken Türk Özel Kuvvetleri (Bordo Bereliler) sızma harekâtıyla İdlib güzergahı üzerinde ve yakınlardaki hedefleri belirledi.
Habertürk TV'de emekli general, gazeteci ve akademisyenlerin katılımıyla düzenlenen bir programda, İdlib'teki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu
Habertürk TV'de gazeteciler Nevzat Çiçek, Ferhat Ünlü, ODTÜ Öğretim Üyesi Hüseyin Bağcı ve Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Hasan Köni, Genelkurmay eski İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin Suriye'deki gelişmeler ve gözlerin çevrildiği İdlib'deki son durumla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
''KİLİT BÖLGELERDEN BİRİ''
İdlib'in stratejik önemini anlatan Nevzat Çiçek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"İdlib bir tarafıyla Halep bir tarafıyla Lazkiye, bir tarafıyla Halep olmak üzere stratejik bir konumda. Fırat Kalkanı'nda da İdlib'in alınması gerektiği söyleniyordu. Şu an nüfus 1.5-2 milyon arasında. Sadece siviller mi? HTŞ dediğimiz eski Nusracıların olduğu grup da var. Farklı gruplar da var. Onların hepsi burada."
"TÜRKİYE 'OYUN KURUCU' KONUMUNA GEÇTİ"
Programda İdlib'de çatışmasızlık bölgesi planını destekleyen Türkiye, Rusya ve İran'ın ayrı ayrı motivasyonları olduğunu belirten gazeteci Ferhat Ünlü şu ifadeleri kullandı:
"İdlib, Suriye'deki savaşın başlangıç noktası. Herkesin bu bölgede kendine özgü motivasyonları var. Rusya'nın temel meselesi, baştan Çeçen ve Uygur olmak üzere radikal unsurların kendi coğrafyasına geri dönmemesi ve bunların pasifize edilmesi. Ruslar, bu muhaliflerin Türkiye ne derse onu yapacağını düşünüyor. Türkiye'yi bu yüzden ana aktör olarak kabul ediyor. Türkiye Suriye'de kalıcı çözüm için çaba gösteren bir ülke. Bu noktada Rusya ve Türkiye arasında bir konsensus oluşmuş gibi gözüküyor."
"Rusya, Suriyeve İran, bu gruplarla muhattap olmaktansa Türkiye üzerinden muhattap oluyor. Çünkü Türkiye, bu gruplar üzerinde öyle ya da böyle etkili. Türkiye'nin askeri varlığıyla bulunduğu noktalarda Rusya ve Suriye'nin sorun çıkarmadığını görüyoruz. Putin'in Ankara ziyaretinde bu planın konuşulduğunu Sayın Cumhurbaşkanı belirtmişti. Rusya, buradaki grupları hava operasyonlarıyla baskılıyordu. Ancak bunun verimlilik olarak son noktaya geldiğini düşünüyorlar.
Türkiye kısa bir süre önce 'oyunbozan' konumundaydı. Fırat Kalkanı'yla sahaya girince, oyun kurucu konumuna döndük. İdlib'e bir operasyon olacaksa, önemli olan oyun kurucu konumda olmayan ABD'nin planının ne olacağı."
"GÖÇE KARŞI ÖNLEM ALINMASI LAZIM"
Genelkurmay eski İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin de, Türkiye'nin ne yapabileceğini anlatarak olası göçe karşı tedbir alınması gerektiğini söyledi. Pekin'in değerlendirmeleri:
Reklamdan sonra devam ediyor
"TSK'nın, 3-4 kilometrelik bir hat ile İdlib merkezine girmeden çevresini saracak bir şekilde pozisyon alması gerekiyor. Başlangıçtan itibaren muharebe sahasının hazırlanması diye bir konu var. O hazırlık yapılmıştır. Bütün bunların yanında özel kuvvetler de hazırdır. TSK orada çatışma olacak mı, olacaksa hangi gücü kullanacak, ilk nereye girecek hepsini hesaplamış olması lazım.
İki şey yapılabilir :
1. TSK çatışmaya müsait grupları durduracak önlemler alması lazım. İçerideki unsurlarla anlaşıp bir tedbir almış olması lazım.
2. Bir göçten bahsediyoruz. Çünkü ne yaparsanız yapın hava bombardımanı yapılacak, uçaklar kullanılacak. Bunun sonucu bir göç dalgası mutlaka Türkiye'ye gelir. Bu göç için bir hat yapılabilir.
O bölgede kontrol edilmesi gereken yollar var. Mesela, Halep'e giden yol, Reyhanlı'ya giden yol, İdlib'den Razkiye'ye giden yol.
Türkiye'nin göçü önlemesi ya da düzenlemesi lazım, yolları, giriş çıkışları, arazi arızalarını kontrol etmek lazım. belli yerlerdeki mesela harami dediğimiz gruplar var. Onlara neler yapılabilir, tedbir almak lazım. Afrin'den gelecek herhangi bir gruba karşı tedbir almak lazım. Burada 12-13 tane grup var. Sadece PYD yok. Afrin'den gelecek herhangi bir gruba karşı tedbir almak lazım."
"SURİYE'YLE İŞ BİRLİĞİ YAPMAK GEREKİYOR"
Türkiye'nin olası İdlib operasyonu ile ilgili konuşan Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, "Şayet, bu bölgeyi doğrudan İdlib'in içerisine girmeden, çevresinden daraltırlarsak, Türkiye Suriye ile daha sıkı iş birliği yapıyor demektir. Zaten yapılması gereken de budur. Rusya ile beraber Suriye'yle iş birliği yapmak gerekiyor. Toprak bütünlüğü ancak böyle sağlanır. İdlib'in içerisine kimse asker sokmaz, öne bu alan daraltılır. Lazkiye'nin kuzeydoğusundan hat çekilirse, alan kontrol altına alınır. Bu bölgeye de muhtemelen Türkiye'yle çok iyi geçinen rejim güçleri yerleştirilecektir. İdlib, aşağıdan da Suriye ve Rusya tarafından daraltılır ve bu daraltma olayının sonuçları olur; bu sonuçlar çatışarak da uzlaşarak da ortaya çıkabilir." ifadelerini kullandı.
İDLİB NEREDE?
İdlib veya İdlip, Suriye'nin kuzeybatısında bulunan ve aynı isimli yönetim bölgesinin merkezi olan şehir.
Halep'e 60 km uzaklıktadır.Bulunduğu ilin Türkiye'ye (Hatay iline) de toprak komşuluğu vardır. Bu nedenle Hatay ve Kilis gibi güney illerle benzerlikler gösterir.
Oldukça eski bir yerleşim alanı olan şehir yakınlarında pek çok eski şehir kalıntısı vardır. Bunlardan Ebla antik kenti, bir zamanlar bölgede önemli bir merkezdi.
Şehrin ekonomisi tarıma dayanır ve Suriye'nin önemli tarım merkezlerinden birisidir. Özellikle de zeytin üretimi yapılmaktadır. İdlib zeytin, pamuk, buğday ve meyve, özellikle kiraz için önemli bir üretim merkezidir. Diğer başlıca ürünlerinde badem, susam, incir, üzüm ve domates içerir. 1995 yılında çeşitli narenciye kırpma ile ekili yaklaşık 300 hektar alan vardı.
KOMANDO KAYSERİ’DEN
Türk askerinin İdlib’de görev almasıyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı’nın bugün bir açıklama yapması bekleniyor.
İdlib için görevlendirilen Türk askerlerin önemli bir kesiminin Kayseri 1. Komanda Tugayı’ndan olduğu bildirildi. Diğer bölgelerden askerlerin de sınır hattında konuşlandığı belirtildi. Kayseri 1. Komando Tugayı, El Bab’ın DEAŞ’tan temizlenmesinde önemli rol oynamış, 500’den fazla komando El Bab’a gönderilmişti.
Askerleri İdlib’e götüren zırhlı personel taşıyıcılar ile değişik tip zırhlı ve paletli araçların sınır hattına sevkiyatı geçen hafta tamamlanmıştı.
Aralarında kaideye monteli Stinger füzeye sahip alçak irtifa hava savunma sistemi Atılgan’ların da bulunduğu araçların sevkıyatından sonra, Kayseri Komando Tugayı’na bağlı askerler de önceki gün sınır hattına sevk edilmişti.
Özel kuvvetlerden bir ekip de daha önce Suriye’ye geçerek İdlib’de görev yapılacak yerleri belirlemişti. Türk gözlemci kuvvetin görev yerleriyle ilgili Rusya ile de teknik çalışmalar yapılmıştı.
İDLİB CİHATÇILARIN KONTROLÜNDE
İdlib bölgesi halen cihatçı örgütlerin oluşturduğu Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTS) kontrolünde bulunuyor. Yaklaşık 25 bin militanı olduğu belirtilen HTS, cihatçı grupları yaz aylarında tek çatı altında topladı. HTS; Şam, İdlib ve Hama’da hem Suriye rejim güçleri hem de ılımlı muhaliflerle çatışıyor.
Hatay’ın karşısındaki İdlib’le ilgili dün gece sınır hattında görev yapan üst düzey askeri yetkililere ‘görev’ emri gitti, tüm birlikler alarma geçti.
Üç ülkenin ortak kararı sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz” sözleriyle TSK hazırlıklarını hızlandırdı.
Askeri birlikleri İdlib’e götürecek araçlar ile güvenliği sağlayacak tank ve hava savunma sistemlerinin sınıra sevki tamamlandı.
Kayseri Komando Tugayı’ndan birlikler de sınıra konuşlandırıldı. Bu hazırlıklar yürütülürken Türk Özel Kuvvetleri (Bordo Bereliler) sızma harekâtıyla İdlib güzergahı üzerinde ve yakınlardaki hedefleri belirledi.
GARANTÖR ÜLKELER
Eylül başında Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılan 6’ncı Suriye toplantısında İdlib’te çatışmasızlık bölgeleri kurulmasında garantör ülkeler Türkiye, Rusya ve İran mutabık kalmış ve bu bölgelerde kurulacak gözlemci noktalarında 500’er asker göndermeyi uygun bulmuşlardı. Buna göre Rusya, İdlib çevresinde, Türkiye ise kent merkezinde güvenliği sağlayacak.