Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015’te öldürülmesinin üzerinden iki yıl geçti. Cinayet hâlâ aydınlatılamazken, bu süreçte eşi Türkan Elçi öğretmenliği bırakıp İstanbul’a yerleşti.
Türkan Elçi, eşi yaşarken kazandığı hukuk fakültesinde eğitimine tekrar başladı. Kızı Nazenin’le birlikte bu ay Diyarbakır’da Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı’nı kuracak olan Türkan Elçi, Hürriyet’e şunları anlattı:
BERABER KARAR VERMİŞTİK
“Tahir’den (öldürülmesinden) önce hukuk okumaya karar vermiştim. Daha doğrusu beraber karar vermiştik. Edebiyat öğretmenliği yaparken, mesleğimi bırakmadan ikinci fakülte okumak istedim. Eşimle daha çok beraber olacaktım. Hayallerimizi, geleceğimizi diri tutabileceğimiz daha çok ortak payda yaratacaktık. Olmadı işte, ne diyeyim? O gittikten sonra bırakmak istedim. O olmadan neye yarayacaktı ki ikinci fakülte? Bir yıl gitmedim. Öğretmenliği bıraktım. Zor oldu fakat belki de bazen yeni kararlar almak için eski hayallerden bir müddet vazgeçmek gerekiyordu. Zamanla okula geri dönme kararım ağır bastı. Okuduğum her hukuk sayfasının satırında Tahir’i hatırladım. ‘Bu satırları o da okumuştur’ dedim. Ders çalışmada beni en çok zorlayan bu anlardı. Bu sebeple motivasyonum düştü. Zannettiğiniz gibi her şey güçlü olmak meseleleriyle halledilmiyordu. Çok zorlandım. Hukuk kavramlarına hâkim olmak başlı başına bir zorluktu. Bir de işin içine bahsettiğim duygu durumu girince büsbütün işim ağırlaştı. Her şeye rağmen bırakmadım, bırakmayı düşünmüyorum. Üçüncü sınıftayım. Bırakmasaydım bu yıl bitecekti.
KENDİ HALİMİZE BIRAKILDIK
İlk başlarda hepimizin umudu, faillerin bulunacağı yönündeydi. En azından toplumu derinden yaralayan böylesi vahim bir olayın görmezden gelinip insanların umutsuz bırakılamayacağıydı. Maalesef böyle oldu. Yargısal sürecin seyri toplumda tırmanan kaosun seyriyle paralel yürüdü. Çözümsüzlük ve umutsuzluk içinde kendi halimize bırakıldık anlayacağınız.
OLAN MASUMLARA OLDU
Tahir toplumun felakete doğru gideceğini, bir yerlerde dur demenin zamanının geldiğini sürekli dile getiriyordu. Ama ne yazık ki duyan olmadı. Olan, masum insanlara oldu. Evlerinden, yurtlarından, yerlerinden oldular. Birkaç parça ev eşyasını el arabalarıyla yıkımdan kurtaranlar oldu. Yazık olmadı mı? Kim bu kadar vebali yüklenecek?”
Türkan Elçi, twitter'dan eşinin ölüm yıldönümünde şu mesajı paylaştı:
"Tanrım! Kesmeselerdi ağaçları göçmeyecekti kuşlar. Kasımlarda kuşlar şehirleri terk ederdi."
TAHİR ELÇİ VAKFI BENİ İYİLEŞTİRECEK
Okulu bitirince daha çok Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı ile ilgileneceğim. Vakıf beni iyileştirecek. İnsanlar değer verdiklerini, aşık olduklarını kaybedince onları yaşatma çabası içinde çırpınıp dururlar. Benimki de böyle bir çırpınma hali. Belki de ölüm fikrine bir direnç göstermedir. Bir daha göremeyeceğin birilerinden söz etmek, bıkmadan usanmadan anlatmak. Yarıda bıraktıklarını yapmaya çalışmak. Tahir’in yarım bıraktığı önemli davaları var. Hukuk dünyasında paha biçilmez davaların vekilliğini yaptı. O bir ömrü, hukuka adamıştı. An geldi, bu davalar dışında hiçbir ideali olmadı. O, hukuk mücadelesiyle çoğu şeyin hallolacağına inananlardandı. Şayet bir gün avukatlığa başlarsam, ben de bu noktadan meselelere yaklaşacağım. Yaşam hakkı her kim tarafından engelleniyorsa onun karşında olmanın gerektiğine inancım tamdır. Sadece kendin için değil başkaları için dua etmeyi öğrenebileceğimiz bir yaşamdan yana tercih yapmak.
(Hürriyet / İsmail Saymaz)
İKİ YIL GEÇTİ ŞÜPHELİ BELLİ DEĞİL
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015’te Sur’daki Dört Ayaklı Minare’nin gördüğü zarar hakkında basın açıklaması yaptığı sırada, sokağa giren silahlı iki PKK’lı terörist ile onları kovalayan polisler arasındaki çatışmada başından vurularak hayatını kaybetti. Geçen bu süre içinde üç savcı değişirken; herhangi bir şüpheli tespit edilemedi. Elçi’ye isabet eden merminin çekirdeği de bulunamadı. Elçi’nin vurulma anına ilişkin polis kamerası görüntülerinde 13 saniyelik kesinti saptandı. Soruşturma halen devam ediyor.
TAHİR ELÇİ KİMDİR?
Tahir Elçi, 1966 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Cizre’de tamamlayan Tahir Elçi, 1991 yılında Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Tahir Elçi, 1992 yılından beri Diyarbakır’da avukatlık yapıyordu. Tahir Elçi, Türkiye’de gündemde kalan çok sayıda davayı yurt içindeki mahkemeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde temsil ederek bölgede en çok tanınan avukatlar arasında yerini aldı. Almanya’da bulunan Avrupa Hukuku Akademisi'nde (ERA) uluslararası ceza hukuku ve ceza yargılaması eğitimi gören Tahir Elçi, 1998’ten beri staj eğitimi ve meslek içi eğitimlerde ceza ile insan hakları hukuku alanında seminerler veriyordu.
Tahir Elçi, 1998-2006 yılları arasında Diyarbakır Barosunda yöneticilik yaptı. Türkiye Barolar Birliği (TBB) İnsan Hakları Merkezi Bilim Danışma Kurulu Üyesi de olan Tahir Elçi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Kurucular Kurulu Üyesi'ydi. Elçi, birçok sivil toplum örgütünün kuruluşu ve çalışmalarında da yer aldı.