Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal vefatının 27. yılında anılıyor

Turgut Özal kimdir? Kaç yaşında, neden vefat etti? Ölüm tarihi ne zaman? soruları Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölüm yıldönümünde araştırılmaya başlandı. Biz de sizler için araştırdık. İşte detaylar

Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bu sene vefatının 27. senesi. Bu sene de mezarı başında anılan Özal internette araştırılmaya başlandı. Peki Turgut Özal kimdir? Kaç yaşında, neden vefat etti? Ölüm tarihi ne zaman? Tüm merak edilenler haberimizde

TURGUT ÖZEL KİMDİR?

Turgut Özal, 13 Ekim 1927 tarihinde Malatya'da doğdu. Çocukluğunun bir döneminde pilot olmak isteyen Özal, Silifke'ye taşındıktan sonra, eşeğin üzerinden düşerek kolundan sakatlandı ve kollarından biri diğerine göre daha kısa kaldı. Bu durum pilot olma isteğinden zorunlu olarak vazgeçmesine sebep oldu. 

4 yaşındayken ailesiyle birlikte Bilecik'in Söğüt ilçesine taşındı. İlk tahsilini burada tamamladı. Ortaokulu Mardin'de bitirdi. Konya Lisesi ve Kayseri Lisesi'nde öğrenim gördü. İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. Daha sonra Amerika'da Texas Tech Üniversitesi'ne ihtisas yapmaya giderek burada ekonomi branşında eğitim aldı.

Turgut Özal, 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından askere alındı. Terhis olduktan sonra da Devlet Planlama Teşkilatı'nda (DPT) çalışmaya başladı. 1965 Türkiye genel seçimlerinde de Süleyman Demirel'in danışmanı olarak görev aldı. 1971-1973 yılları arasında da Dünya Bankası Sanayi Dairesi'nde danışmanlık yaptı. Bunun yanında Sabancı Holding olmak üzere çeşitli şirketlerde yönetici olarak çalıştı.

Turgut Özal, 1977 Türkiye genel seçimlerinde Milli Selamet Partisi'nden İzmir milletvekili adayı oldu, ancak seçilemedi. Daha sonra 43. Hükümet döneminde Başbakanlık Müsteşarlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı müsteşar vekilliği görevlerini yürüttü. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından da ekonomiden sorumlu başbakan yardımcılığına getirildi. 14 Temmuz 1982 tarihinde de vazifesinden istifa etti.

TURGUT ÖZAL NE ZAMAN BAŞBAKAN OLDU?

Turgut Özal, 20 Mayıs 1983 tarihinde Anavatan Partisi'ni kurdu. 1983 Türkiye genel seçimlerinde de 400 kişiden oluşan parlamentoda 211 milletvekili çıkararak tek başına iktidara geldi. Bunun yanında Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni başbakanı oldu. 1987 yılında yapılan genel seçimlerde de 292 milletvekili çıkartarak yeniden çoğunluğu sağladı. İktidarda bulunduğu 1983-1991 döneminde Türkiye ekonomisi ortalama yıllık yüzde 5,2 oranında büyüdü.

Turgut Özal, 18 Haziran 1988 günü Ankara Atatürk Spor Salonu'nda Kartal Demirağ isimli saldırgan tarafından düzenlenen suikasttan yaralı olarak kurtuldu. Bu girişim sırasında Özal sağ elinden yaralandı. Saldırı sonrası etrafa rastgele ateş açan korumalar ise 18 kişinin yaralanmasına sebep oldu. Bunun üzerine saldırgan önce ölüm cezasına ardından da 20 yıl hapse mahkum edildi. Fakat daha sonra Özal tarafından affedildi.

Ekonomide serbest piyasa düzenini esas alan yapısal değişim programı Özal hükumeti döneminde uygulamaya konuldu. Ayrıca bu dönemde kişi başına düşen milli gelir 1980 yılında 1.539 dolar iken 1987 yılında 1.636 dolara yükseltildi. Turgut Özal, Türkiye'yi ithal ikamesi modelinden ihracat önderliğinde büyüme modeline dönüştürmeyi başarmış ve Türk Ekonomisi rekabete açılmıştır. Bunun yanında Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde de pek çok sanayi tesisi kurulmuştur. 

TURGUT ÖZAL NE ZAMAN CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYI OLDU?

Turgut Özal, 1989 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde aday oldu. Bunun üzerine Sosyaldemokrat Halkçı Parti ve Doğru Yol Partisi meclise gelmeyerek seçimi boykot etti. İlk turda 247, ikinci turda 256, üçüncü turda da 263 oy alan Özal, Türkiye Cumhuriyeti'nin 8. cumhurbaşkanı oldu. Bu seçimden akılda kalan ise alışamadık diyenlere, alışırsınız, alışırsınız demesidir.

Turgut Özal'ın cumhurbaşkanlığı döneminde gerçekleşen en önemli olaylardan birisi I. Körfez Savaşı'dır. Bu dönemde Özal, petrol kaynaklarının kontrolünü elinde tutan Saddam Hüseyin'in Türkiye için büyük bir tehlike teşkil ettiğini ve bölgeyi hakimiyeti altında tutmasına izin verilemeyeceğini ifade etti. Bunun yanında operasyona Türk Ordusu'nun da katılıp, Misak-ı Milli sınırları içinde olan Musul ve Kerkük'e girilmesini istedi. Ancak zamanın Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay görev süresi sona ermeden 3 Aralık 1990 tarihinde kendi isteği ile emekliye ayrılması üzerine bu hedef gerçekleştirilememiştir. 

Ayrıca dönemin Irak Başbakanı Taha Yasin Ramazan, Türkiye ziyareti sırasında Özal'ı makamında ziyaret etmiştir. Bu konuşma sırasında Ramazan şu sözleri söylemiştir:

Saddam Hüseyin hükumetine karşı Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık uçaklarına İncirlik Hava Üssü'nü açarsınız sizi düşman biliriz.

Bunun üzerine Turgut Özal şu yanıtı vermiştir:

O Saddam'a selam söyle. Eğer Türkiye topraklarına bir top mermisi düşerse, seni de Saddam'ı da Bağdat'ın ortasında asarım!

TURGUT ÖZAL NE ZAMAN VE NEDEN VEFAT ETTİ?

Turgut Özal, 17 Nisan 1993 tarihinde 5 ülkeyi kapsayan 12 günlük Türkistan gezisinden sonra rahatsızlanarak hayatını kaybetti. Cenazesi'ne Türkiye'nin dört bir yanından yüzbinlerce kişi akın etti ve ülkede 3 günlük genel yas ilan edildi. Bunun yanında  "Öldükten sonra beni İstanbul’a defnedin, kıyamete kadar Fatih Sultan Mehmed'in manevi ruhaniyeti altında bulunmak istiyorum" şeklindeki vasiyetine uyularak Vatan Caddesi üzerinde kendisi için hazırlanan anıt mezara defnedildi.

Öte yandan Özal'ın bir suikaste kurban gitmiş olabileceği de yıllardır tartışılmaktadır. Turgut Özal'ın limonatasına katılan arsenikle zehirlendiği iddiasını ortaya atan eşi Semra Özal, delil olarak da saç örneğini ABD'de tahlil ettirdiğini belirtmektedir. 2 Ekim 2012 tarihinde de 19 yıl aradan sonra kabri açılarak testler yapılmıştır. Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan araştırmalar ve deliller sonucu zehir bulunduğu açıklanmıştır.

TURGUR ÖZAL VEFATININ 27. YILINDA ANILDI

Topkapı'daki Anıtmezar'da düzenlenen törene, Özal'ın çocukları Ahmet ve Efe Özal, Cumhurbaşkanlığı temsilcisi Yusuf Karaloğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilcisi Büyükelçi Murat Tamer, 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Kemal Yeni, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı ile sevenleri katıldı.

Anıtmezar'a Cumhurbaşkanlığı çelenginin konulması ardından, saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı tarafından Kur'an okunup dua edildi.

Duaların ardından katılımcılar, Ahmet Özal'a taziyelerini iletti.

TURGUT ÖZAL SÖZLERİ NELERDİR?

Cumhurbaşkanı oldum diye namazı mı terk edeceğim.  

İnsanlar kavga seyretmeyi sever, kavga edenleri sevmez”  

Devlet halka sorarak değil, halka hesap vererek yönetilir 

Devlet millet içindir, millet devlet için değildir!

Ekonominin tabii kanunları vardır. Bu kanunların dışına çıkarak nehri tersine akıtmayalım.  

Allah’ın verdiği ömrü O’nun izninden başka alacak yoktur! Biz de O’na teslim olmuşuzdur. 

Devlet de, kalkınma da, iktisadi gelişme de tek bir amaç taşır: İnsanın, insanca, özgürce, refah ve mutluluk içinde yaşaması.  

Biz çocukları severiz. Biz gençleri severiz. Biz insanı severiz. İnsandan daha mübarek, ne bir mahlûk, ne bir kurum, ne de bir doktrin vardır. 

Ben öbür dünyaya inanır ve bu dünyanın bir geçiş yeri olduğunu düşünürüm. Öbür dünyada bugün yaptıklarının hesabı sorulur. İlim sahibinden ilmini, para sahibinden paranı doğru yolda kullandın mı diye sual edilir. Bize de sana hizmet imkânı verdik, bu imkânı iyi değerlendirdin mi diye sorulur.  

Gençlerimizi düşman oyunlarına gelmeyecek kadar bilgili,sokakta hiçbir meselenin çözülemeyeceğini anlayacak kadar seviyeli,vatanın birlik ve bütünlüğünün önemini kavrayacak kadar kültürlü,örf ve adetlerimize saygılı ,hepsinden önemlisi faydalıyı zararlıdan ayırdedecek kadar ölçülü,herkese karşı sevgi ve şefkat besleyen medeni insan olarak yetiştirmeliyiz. (Turgut Özal Belgeseli, Kutlay Doğan) 

 Canım pahasına da olsa yeminime sadık kalacağım. Tarafsız kalacağıma dair yemin ettim ama ben taraf tutacağım. Neyin tarafını tutacağım? Atatürk ilke ve inkılâplarının tarafını tutmaya devam edeceğim. Anayasal kuruluşlarımıza destek olmaya devam edeceğim. Türkiye’mizin yakın vadede Avrupa Topluluğu’nun en seçkin üyelerinden biri olmasının tarafını tutacağım. Cumhurbaşkanlığı makamını, her türlü iç siyaset sorunlarının üstünde tutacağım ama halkımın içinde, mütevazı bir vatandaş olarak, halkımla birlikte yaşayarak… Ve nihayet sözlerimi şu idrak içerisinde bitirmek istiyorum: Bu sımsıcak milletin, bu güçlü ülkenin ve bu büyük Cumhuriyetin Cumhurbaşkanı olmak, benim için şereflerin en büyüğüdür. Ne mutlu Türküm diyene!

Gündem Haberleri