Türkiye, dünyanın en yüksek bor rezervlerine sahip. Türkiye, bu madeni stratejik ürünlere dönüştürebilmek için Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (Boren) bünyesindeki araştırma geliştirme faaliyetlerine hız verdi.
Yörükoğlu, bugüne kadar 281 projeye destek olduklarını söylerken, bu projelerden 50'sinin de devam ettiğini belirtti. Projeler arasında borlu kanser ilacı, yara iyileştirici sünger, alev almayan çadır, ahşapları çürüklere karşı koruyacak kimyasal ile inşaatlarda tuğlanın yerini alacak ponza ürünler yer alıyor.
Yörükoğlu, BOREN laboratuvarlarını bir grup gazeteciye açarak, Türkiye’nin bor rezervlerinin katma değerini artırmak için yürüttükleri projeleri yerinde gösterdi. 2019 yılında destekledikleri projeler için 12 milyon lira bütçe ayırdıklarını ve bu rakamı önümüzdeki dönemde artıracaklarını ifade eden Yörükoğlu “Borlu ürünler için 26 patent aldık, 12 patent başvuru süreci devam ediyor. Bu ürünlerden 10 tanesi ticarileşti. Öte yandan, Çin Bor Enstitüsü ile bir iş birliği anlaşması öncesindeyiz. Onlardan bize, bizden onlara araştırmacı gidecek. Sıkı iş birliğine gireceğiz. Borlu ürünlerin dünyadaki pazarı 30 milyar dolar. Treni kaçırmış değiliz. Bora dayalı sanayiyi yakalayabiliriz” diye konuştu.
PROJELER ÇIĞIR AÇACAK
Yaptıkları projeler hakkında da bilgi veren Yörükoğlu ''Bunlardan biri bor ile üretilen kumaş. Alev geciktirici. Geç tutuşuyor ve suyu içine almıyor. Bu kumaşlara bor ekleyerek hem yanmazlık sağlıyoruz hem de yağmur ve kar sularının üzerinde durmasını engelleyerek çadırın donmamasını önlüyoruz. Proje yakın zamanda tamamlanacak. Ayrıca termal nötronlar yollanarak, kanserli hücre tanı ve tedavisinde kullanılma prensibine dayalı bir çalışmamız var. Bor, nötron ışığını yakalayabiliyor. Böylece tümörlü bölgeye seçip, etrafındaki organlara zarar vermeden, sadece kanserli hücreyi hedef alan tedavi üzerinde çalışıyoruz. Günümüzde yara tedavisinde gümüş nitratlı sünger kullanılıyor. Ancak bunun yaranın iyileşmesine bir etkisi bulunmuyor. Bor, antimikrobiyal etkisinin yanı sıra hücre yenilenmesinde etkinlik göstermektedir. Bu alanda ürettiğimiz ürün de denendi. Üç hafta sonra olumlu sonuç alındı. Şu ana kadar 20 hasta üzerinde denemeler olumlu oldu. Proje tamamlandığında ciddi bir ithalatın önüne geçilecek. Enstitümüz bünyesinde yapılan bir çalışmada da çimento yerine bor kullanıldı. Bu ürün, hava ve su filtresi olarak da kullanılabilme potansiyeline sahip. Dünyada ilk defa üretilmiştir. Ticarileşme aşamasına gelinmiştir. Ülkemizde, 750 milyon liralık pazarı söz konusudur'' ifadelerini kullandı.
"BORLU GÜBREYLE VERİM ARTIŞI YÜZDE 30'LARA VARIYOR"
Abdülkerim Yörükoğlu, Tarım Bakanlığı ile süren proje kapsamında 14 farklı tarım ürününde borlu gübre denemesi yapıldığını ve yüzde 30’lara varan oranlarda verim artışı yakalandığını anlattı. Yörükoğlu; Türkiye’nin sahip olduğu 90 milyar liralık bitkisel üretim değeri göz önüne alındığında, verim ve kalitede elde edilecek yüzde 2’lik bir artışla bile 1,8 milyar liralık ekonomiye doğrudan katma değer sağlanacağını söyledi.