İçlerinde Hanefî ve Şâfiîlerin de bulunduğu fukaha çoğunluğuna göre aynı anda veya bir temizlik dönemi içinde verilen “üç boşama”, “üç talâk” olarak geçerli olup, bu takdirde koca, eşini tamamen boşamış olur (Şâfiî, el-Ümm, V, 199; Sahnûn, el- Müdevvene, II, 419; Kudûrî, el-Muhtasar, III, 37-38; İbn Rüşd, Bidâyetü’l-Müctehid, II, 60).
Ashap ve tâbiûndan bu boşamayı üç sayanlar olduğu gibi tek sayanlar da vardır.
Böyle bir boşamanın tek talâk olacağı görüşünü savunanlar, İbn Abbas’ın rivayet ettiği “Hz. Peygamber (s.a.s.) devrinde, Hz. Ebubekir’in devrinde ve Hz. Ömer’in hilâfetinin ilk iki senesinde üç talâk bir talâk sayılırdı” haberini (Müslim, Talak, 15; Ahmet b. Hanbel, Müsned, I, 314) ve yine İbn Abbas’ın rivayet ettiği, “Rükâne, karısını bir mecliste üç talâk ile boşamıştı ve bunun için çok üzülü yordu. Hz. Peygamber (s.a.s.) ona, “Onu nasıl boşadın? “ diye sordu. Rükâne “üç talâk ile boşadım” dedi. Rasulullah (s.a.s.) ona, “Tek mecliste mi? “ dedi. O da “evet” cevabını verdi. Bunun üzerine Rasulullah “O bir talâktır. İstersen ona dönebilirsin” buyurdu anlamındaki hadisini (bkz. Ebû Dâvûd, Talâk 10; Tirmizî, Talâk 2; Ahmet b. Hanbel, Müsned, I, 265) delil getirmişlerdir.
Bu ikinci görüşe göre aynı anda veya aynı temizlik süresi içinde verilen “üç talâk”, “bir talâk” olarak gerçekleşir. Bu durumda eşler isterlerse belirli şartlarla evlilik birliğine geri dönebilirler.
Bu durumda boşama ric’î ise taraflar, iddet içinde yeni bir nikaha gerek olmaksızın, boşama bâin ise veya iddet bitmiş ise tarafların rızaları ile yeni bir nikah kıyarak evliliklerini sürdürebilirler.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı