Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,"Hava savunma sistemleri, yeni nesil savaş uçakları temini konusunda ülkemizin önüne engeller çıkarılıyor. Önümüze çıkarılan her engel aynı ürünü ve teknolojiyi kendimizin geliştirmesiyle anlamsız hale gelecek. Ülkemize yönelik yaptırımlar, tehditler bize geri adım attıramaz, yürüdüğümüz yoldaki kararlığımızı perçinler" dedi.
"3'üncü sondaj gemimizin gelmesi söz konusu olabilir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti İl Başkanları Toplantısında konuştu. Konuşmasında Türkiye'nin önüne çıkarılan engellerin hiç bir anlam ifade etmediğini vurgulayan Erdoğan, "Bugün üretiğimiz ürünleri şaşkınlıkla takip ediyor. Bundan önce kiralama yöntemleriyle büyük rakamlarla sismik araştırma sondaj gemisi alıyorduk. Kendimize ait iki adet sismik araştırma gemimiz, 2 adet sondaj gemimiz var. 3'üncü sondaj gemimizin gelmesi söz konusu olabilir. Doğu Akdeniz'de biz şu ne diyor? bu diyor değil; biz ne diyoruz ona bakıyoruz. Şuanda gemilerimiz bölgede, bütün fırkateynlerimizin yanlarında uçaklarımız her an hazır. Kimse burada bizim hakkımız olan konulardan bizi mahrum etmeye kalkmaz. Burada Kuzey Kıbrıs'taki soydaşlarımızın hakları var. Bizim garantör ülke olarak söz söyleme hakkımız var. Bütün bu haklarımızın sonuna kadar savunucusu olacağız. Elbette hala ciddi sıkıntı yaşadığımız sorunlar var. Hava savunma sistemleri, yeni nesil savaş uçakları temini konusunda ülkemizin önüne engeller çıkarılıyor. Önümüze çıkarılan her engel aynı ürünü ve teknolojiyi kendimizin geliştirmesiyle anlamsız hale gelecek. Ülkemize yönelik yaptırımlar tehditleri bize geri adım attıramaz. Yürüdüğümüz yoldaki kararlığımızı perçinler" dedi.
" Dik durmadılar, korkaklık sergilediler"
Muhalefetin Suriyeli sığınmacılara olan tutumunu eleştiren Erdoğan,"Birilerinden korkar halde yaşarsak yaşama hakkımız olmaz. Biz bu yolda yürürken bir çok korkakları da tanıdık. Bize korkaklık noktasında nasihatte bulunanları iyi biliriz. . Bugün, parlamentoda olan siyasi partiler içindede bu korkakların boyunu, posunu herşeyini biliriz. Bize "Orta Doğu'da ne işiniz var" diyenlere de ne işimiz olduğunu gösterdik, gösteriyoruz, göstereceğiz. Gazi Mustafa Kemal'in manda kabul etmeme anlayışı karşısında, bizimle dün Sivas'ta olanların manda kabul edip etmediklerini görüyoruz. Bunlar mandacı mandacı, bunlarda yürek yok. Bunların dış politikadan yanlarına aldıkları kişilerin ne durumda olduğunu biliyoruz. Bu milletin şahsiyetini korumadılar, koruyamadılar. Dik durmadılar, korkaklık sergilediler. AK Parti'nin güçlü olması ve güçlü kalması Türkiye'nin istikrar içinde yürümesi bakımından da önemli. Bir diğer önemli gündem konumuz Suriye'deki gelişmeler. Ülkemizde bulunan Suriyeli sığınmacılara 8 yıldır ev sahipliği yapıyoruz. Muhalefet ne diyor; "geldiğimiz halde bunları kovacağız." Bunlar mandacı zihniyet. Biz ensar olmaya talip olduk. Allah göstermesin Muhacir olabilirdik. Biz şuanda böyle bir makamdayız. Bize sığınan insanlara biz kucak açtık" diye konuştu.
"Yaptığımız harcamalar 40 milyar doları buldu"
Sığınmacılar konusunda Türkiye'nin üzerine düşen görevi yaptığını belirten Erdoğan, " Bize şimdi bazı yerlerde bunlar teşekkür ediyorlar. Teşekkür edilen olmak da hiçbir destek vermeseler de bizim için onurdur. Yaptığımız harcamalar 40 milyar doları buldu. AB'den bizim bütçemize gelmiyor. Uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla AFAD'a gidiyor. 3 milyar avro gibi bir destek geldiği ifade ediliyor. Verilen sözlerini tutmadılar. Biz öyle bir güvenli bölge oluşturalım ki Putin, Trump, Merkel ile konuştuk gelin böyle bir bölgede Türkiye'de çadır kentler var, ve biz burada adeta konut yapalım. Bu konutlara da güvenli bölgede taşıyalım. Biz de Türkiye olarak rahatlamış oluruz. İnsanca yaşamak ve yaşatmaktan bahsedeceksiniz güvenli bölge teklifimize gelin konutların yapımını sağlayalım, siz de destek verin Suriye bölgesinde, kuzeyinde Trump'ın 20 mil dediği 30 kilometre derinlik ve sınır boyunca buralara bu konutları yapalım. Böylece insanca yaşama imkanını sağlayalım dedik. Bu insanlar hiç olmazsa hazır balık değil balık tutmayı da orada öğrenmiş olur. Başlayalım bu işe ama yok. Biz yine kovalamaya devam edeceğiz. Ülkemizde artık 3 milyon 650 bin Suriyeli var. Şimdi İdlib tehdidi de var. Afganistan'dan gelenler var. Bu yolculuk bizi farklı yere doğru götürebilir. Böyle oldu oldu olmadı biz de kapıları açmak zorunda kalırız. Ya destek verecekseniz verin vermeyecekseniz kusura bakmayın bir yere kadar katlanıyoruz. Bu yüklü sadece biz mi çekeceğiz" dedi.
"İdlib tarafında milyonlarca yeni sığınmacı tehdidiyle karşı karşı olan Türkiye'nin, Fırat'ın Doğusuna daha fazla seyirci kalması mümkün değildir"
İdlip'teki gelişmeler konusunda Rusya ile yakın işbirliği içinde olunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenli bölge için
her türlü hazırlığın tamamlandığını ifade ederek, "Amerika ile bu konuda mutabakata varmanın çabası içindeyiz. Geçmişteki tecrübelerimiz bizi ihtiyatlı davranmaya itiyor. İdlib tarafında milyonlarca yeni sığınmacı tehdidiyle karşı karşı olan Türkiye'nin Fırat'ın Doğusuna daha fazla seyirci kalması mümkün değildir. Fırat'ın güvenli bölge oluşumunu kendi istediğimiz şekilde yapmaya kararlıyız. Böyle biz zemin oluşmazsa hazırlıklarımız tamam kendi imkanlarımızla bu işe başlayacağız. Hedefimiz ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimizin en az bir milyonunu dostlarımızdan aldığımız destekle 450 kilometrelik bölgede iskan etmektir. Bu çerçevede vereceğimiz mücadele ile geçecektir" ifadelerini kullandı.