Optimar Danışmanlık, Tanıtım, Araştırma ve Organizasyon Şirketi Başkanı Hilmi Daşdelen, muhalif kesim tarafından mevcut hükümeti yıpratmak üzere sürekli olarak ortaya sürülen erken seçim tartışmaları hakkında haber365’e konuştu. Bu tür tartışmaların maksatlı yapıldığının altını çizen Daşdemir'in açıklamaları ise şöyle:
“Erken seçim tartışmaları başladığından beri, erken seçim olamayacağının ve erken seçim tartışmalarının ülke açısından zararlı ve anlamsız olduğunu, gerçekle bağdaşmadığını dillendiren sayılı kişilerden biriyim ve tek araştırmacıyım. Araştırmacıların işleri seçimlerde daha iyidir ancak ülkenin âli menfaatleri gözetildiğinde bu tartışma gereksiz ve ülke enerjisini boşa harcayan bir tartışmadır.”
“Erken seçim tartışmaları Türkiye’yi yavaşlatacaktır”
Erken seçim tartışmalarının mevcut siyasi iktidarı yok saymak, yokmuş gibi göstermek amaçlarına hizmet ettiğini belirten Optimar Başkanı, erken seçim tartışmalarının Türkiye’yi yavaşlatacağına işaret etti. Bu tartışmaların ilk olarak yatırımcıya etki edeceğini vurgulayan Daşdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tartışmalar, yatırımcıyı ‘Yarın hangi iktidar olacak? İktidar olacak mı, olmayacak mı? Durumlar nasıl olacak?’ sorularıyla muhatap bırakacaktır. Bürokrasi de buna bağlı olarak yapacağı işleri, atacağı imzaları biraz ağırdan alacaktır. Aynı zamanda bu durum Türkiye’nin uluslararası camiada da etkisini zayıflatacaktır. Bu yüzden bu tartışmaların art niyetli olduğu kanaatindeyim. Nitekim bu tartışmaların ortaya atılmasındaki temel amaç hükümeti yıpratmaktır. Bu şekilde piyasaya korku salıncaktır ve hükümetin icraatlarını yerine getirmesi engellenecektir.”
“Erken seçim de olsa değişen bir şey olmayacak”
Optimar Başkanı Hilmi Daşdemir, erken seçim olduğu takdirde hiçbir şeyin değişmeyeceğine işaret etti. Daşdemir şöyle konuştu:
“Halkımız pandemi sürecinin iyi yönetildiğini düşünmektedir. Oy verme davranışlarına bakıldığında bir ay önce yapmış olduğumuz araştırmaya göre Sayın Erdoğan’ın oy durumu yüzde 52 civarında seyrediyor.
Bu araştırma sonucunu geçen yılla karşılaştırdığımızda ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın genel algısı üzerinde pozitif bir ayrışma olduğunu görebiliyoruz.
Bütün bunlar göz önüne alındığında, erken seçim olsa dahi hiçbir şeyin değişmeyeceğini fakat ülkenin enerjisinin, kaynaklarının ve zamanının boşa harcanmış olacağını söylemek mümkün.
Bu yüzden seçime kadar olan 3 yıllık süreçte mevcut hükümetin devam etmesine, normal, yapısal problemlere yoğunlaşmasına müsaade edilmelidir.
Seçim zamanı geldiğinde de gerçekleşen icraatlara göre halk kararını verecektir, iradesini tecelli ettirecektir.”
“Pandemi süreci Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi sayesinde iyi yönetiliyor”
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisini de değerlendiren Hilmi Daşdemir, Erdoğan’a yönelik ilgide pozitif bir eğilim olduğunun altını çizdi. Bu eğilimin etkenlerinden biri olarak da pandemi sürecinin iyi yönetilmesi olduğunu işaret eden Daşdemir sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Bu sürecin çok iyi yönetilmiş olmasının sebebi Cumhurbaşkanı’nın liderliğidir. Herkes bilim kurulunun, bakanlıkların etkisini görmektedir lakin sonuç itibariyle bu kurumların da hareket alanı bulabilmesindeki temel etken iyi yönetimdir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte daha etkin kullanılmaya başlanan yürütme sâyesinde, pandemi süreci de gerek sağlık alanında alınan tedbirler gerek İçişleri Bakanlığı tarafından uygulanan yöntemler, gerekse Hazine ve Maliye Bakanlığı eliyle yürütülen finansal desteklerle gayet iyi yönetilmiştir ve yönetilmeye devam edilmektedir.”