Kafede oturan bir kısmı başörtülü 7 kadının, ünlü oyuncu Deniz Çakır'ın kendilerine hakaret içeren söylemlerde bulunduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulunmasından sonra, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ile"özel hayatın gizliliğini ihlal etme" suçlarından takipsizlik kararı verilmesinin ardından, "halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama" suçundan devam etti.
Başsavcılıkça soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede şikayetçi olan 4 kadının ismi "müşteki" olarak yer aldı.
İddianamede, 30 Aralık 2018'de, Beşiktaş'taki Zorlu Center alışveriş merkezinde yer alan bir kafede arkadaşlarıyla bulunan şüpheli Deniz Çakır ile yan taraftaki masada arkadaşlarıyla oturan 3 müşteki kadın arasında, kadınların Çakır'ın fotoğraflarını çektiğini düşünmeleri nedeniyle tartışma yaşandığı, kafe çalışanlarının da dahil olduğu tartışmada Çakır'ın müştekilere, "Atatürk var bu ülkede, Arabistan değil burası, sizin yeriniz burası değil, Arabistan'a gidin, İran'a gidin." dediği ileri sürüldü.
Soruşturma yürüten başsavcılıkça müştekilerin farklı tarihlerde beyanlarının alındığı ve olayın yaşandığı kafenin güvenlik kamera görüntülerinin incelendiği kaydedilen iddianamede, buna ilişkin detaylara yer verildi.
"BURASI ARABİSTAN MI?" SÖZÜNÜ KENDİ ARKADAŞLARIMA DEDİM
İddianamede, tanık beyanları ve şüpheli Çakır'ın ifadesi de yer aldı. Çakır'ın ifadesinde, "görüntü çekilip çekilmemesiyle ilgili tartışma yaşandıktan sonra konunun kapandığı, kafeden ayrılırken herhangi bir tartışma ve olay çıkmadığı, kafeye girerken kadınlara alay eder tarzda mimik yapmadığı, tüm hayatı boyunca ayrımcılık yapılmasına karşı durduğu, müştekilerin iyi niyetli olmadığını düşündüğü, 'Arabistan' kelimesinin geçtiği tek cümlenin, kendi masasındaki arkadaşlarının duyacağı şekilde bir ses tonuyla, 'İçkili bir mekanda içtiğim içkiye, çektiğim fotoğrafa karışılıyor, yargılanarak bakılıyor. Burası Arabistan mı, burası Atatürk Türkiye'si.' şeklinde konuştuğu, bunu karşı tarafın duyacağı şekilde söylemediği ve atılı suçlamaları kabul etmediğine" yönelik beyanda bulunduğu dile getirildi.
Şüpheli Çakır'ın cep telefonu üzerinde fotoğraf ve video görüntülerine ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlatılan iddianamede, 16 Ocak 2019 tarihli bilirkişi raporuna göre, "Zorlu Center'da çekilen 6 fotoğraf bulunduğu, fotoğrafların Çakır'ın iki kadınla çektiği selfie fotoğrafları olduğu, fotoğraflarda başkaca şahıs bulunmadığı, soruşturmaya konu tarih ve saatlerde silinmiş herhangi bir video ve fotoğraf dosyasına rastlanılmadığı"nın tespit edildiği vurgulandı.
HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA ALENEN TAHRİK ETME
Başsavcılığın, eylemin, "mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı hakaret" suçu kapsamında kaldığı gerekçesiyle, "özel hayatın gizliliğini ihlal, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama" suçlarından takipsiz kararı verdiği hatırlatılan iddianamede, itiraz üzerine İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nin 21 Şubat 2019'de takipsizlik kararının, 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçu yönünden kaldırılmasına hükmettiği anımsatıldı.
İddianamede, şüpheli Deniz Çakır'ın söz konusu kafede yaşadığı tartışma sırasında müştekilere, "Atatürk var bu ülkede, Arabistan değil burası, sizin yeriniz burası değil, Arabistan'a gidin, İran'a gidin" ifadelerini kullandığı iddiasıyla, "halkın bir kesimini, sosyal, sınıf, din, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama" suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.