Exxen'de yayınlanan Katarsis programına 50 yaşındaki ünlü sunucu Saba Tümer konuk oldu. Annesinin kaybından dolayı hızlı büyümek zorunda kaldığını söyleyen Tümer, hayatıyla ilgili bilinmeyenleri anlattı.
Saba Tümer çocukluğunu düşündüğünde sürekli mutlu olup olmadığını sorguladığından bahsetti.
Tümer, hem aile hayatını hem de kendi mücadelesinin aklına geldiğini söyleyerek, "Çocuk doğurmak bu yüzden bana ters gelmiştir. İçinden bilmediğin bir şey çıkacak. Sağlıklı mı olacak, sağlıksız mı olacak, nasıl biri olacak? Hiçbir şey bilmiyorsun. Daha sonra hayatında geçireceği evreleri de bilmeyeceksin..." ifadesini kullandı.
TEYZESİNİN SÖZÜ ETKİLEDİ
Anne ve baba olarak belli zamana kadar çocukların yanında olabileceklerinden söz eden ünlü sunucu, sonrasında yalnız kalacaklarını belirtti.
Saba Tümer'in annesi vefat ettiğinde teyzesinin ona "Ben çocuklarıma bu acıyı yaşatmamak için evlenmedim" demesinin üzerine kendisinin de bundan dolayı çocuk yapmadığını açıkladı.
GERÇEK HAYAT ANNESİ ÖLDÜKTEN SONRA BAŞLADI
Yıllar önce annesinin ölümüyle yıkılan Tümer, annesini kalp krizinden kaybettiğini o sırada Ankara'da okuyan kardeşine nasıl haber vereceğini düşündüğünü söyledi.
O an gerçek hayatın başladığını ve tüm sorumluluğun üstüne kaldığını söyleyen Tümer, " Eskiden hayatta bir samimiyet vardı, eski alışmış olduğun samimiyetin olmadığı görmek insana bir tokat gibi çarpıyor. Ne yapacağını nasıl yapacağını bilmiyorsun" dedi.
"MESLEK HAYATIMDA CİĞERİ BEŞ PARA ETMEZ İNSANLARLA UĞRAŞTIM"
Televizyon dünyasında çalıştığı günlere ilişkin de konuşan Saba Tümer, "Meslek hayatımda şerefsizlerle uğraştım. Ciğeri beş para etmez insanlardı çoğu. Kötü olduklarının da farkında değillerdi. Sosyal medyada iyi insanlarmış gibi paylaşımlar yapıyorlar ama hiç değiller hâlbuki" ifadelerini kullandı.
"Onlar gibi olmadan onlarla olabilmek büyük bir savaştı aslında. Onlar gibi olmak istemiyorsun, kendi yolunda kalmak istiyorsun. Kendimde eleştirdiğim yerler de var ama her zaman kendi yolumdan gittim. Kendimden hiç taviz vermedim."
Saba Tümer, "Tabii, hayatımda kendi yüzüme bakmak istemediğim dönemlerim de oldu. Mesela işsiz kaldığım bir dönem oldu. İş kazığı, dost kazığı ve arkadaş kazığı derken yolunda gitmeyen şeyler de yaşadım. Haksızlık en nefret ettiğim şeydir. Bu ortamlarda sadece yalakalığı öğrenmek gerek sanırım. Bunu yapamıyorum sadece. Her şeyden önce kafamı yastığa çok rahat koyuyorum. Hayatta istemediğin bir şeyi yapmadan devam edebildiğim için çok mutluyum. Bunlar için çok şükür ediyorum" dedi.