Çin'in Vuhan kentinde Aralık ayında ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan yeni tip koronavirüsle ülkemizde de mücadele ederken hızlıca buluşan salgından çocuklar için de tehlike oluştturuyor. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ile Pandemi Hastanesi Kovid-19 Çocuk Kliniği Sorumlusu Doç. Dr. Velat Şen, Diyarbakır'da bugüne kadar koronavirüs testi pozitif çıkan 30 dolayında çocuğu tedavi ettiklerini söyledi. Şu an sadece 3 çocuğun hastanede tedavisinin devam ettiğini anlatan Şen, koronavirüsün çocuklarda çok daha ağır seyrettiğine dikkat çekti.
"HASTALIĞI OLAN ÇOCUKLARDA ÇOK FARKLI BULGULAR VAR"
Özellikle birtakım hastalığı olan çocuklarda çok farklı bulguların oluştuğunu anlatan Doç. Dr. Şen, "Yaklaşık 30 civarında hastamız oldu. Bunların bazılarını yoğun bakımda takip etmek zorunda kaldık. Şu an serviste 3 hastamız kaldı. Özellikle şeker hastalığı, kalp hastalığı gibi bağışıklık sistemi bozukluğu olan hastalarımızın tedavilerinin mutlaka hastanede yatırılarak takip edilmesi lazım. Biz bu hastalarımızı kabul ettikten sonra büyük bir ekip olarak tüm kişisel koruyucu ekipmanlarımızı giydikten sonra ilk önce acil triyajını yapıyoruz. Daha sonra serviste de bunların her birinin muayenelerini ve takiplerini yapıyoruz. Virüs ilk çıktığında aslında çocuklarda hafif, genellikle asemptomatik seyrediyor diye bir algı vardı. Bu nedenle de maalesef çocuklarımız çok korunamadı. Ancak zaman ilerledikçe gördük ki koronavirüs çocuklarda çok daha ağır seyredebiliyor. Özellikle de bir takım hastalığı olan çocuklarda çok farklı bulgular var. Solunum sistemi dışında bulgularla da seyredebiliyor. Bu nedenle özellikle şu dönemde yüksek ateşle, geçmeyen öksürükle, şiddetli karın ağrısıyla ve genel durum bozukluğu olan çocuklarda mutlaka koronavirüsten şüpheleniyoruz ve ona yönelik tetkiklerimizi yapıyoruz. Koronavirüs gerçekten artık daha hafif seyretmeye başlıyor. Yazın havaların ısınmasıyla beraber seyir biraz daha hafifledi" diye konuştu.
"ÇOCUK VAKALARIMIZIN YÜZDE 90'I EV İÇİ TEMASTAN VİRÜSÜ KAPIYOR"
Hiçbir zaman tedbiri elden bırakmamak gerektiğini anlatan Doç. Dr. Şen, çocukların koruması gerektiğini dikkat edilmesi gerektiğinin uyarısında bulunarak, şunları söyledi:
"Biz çocuklarımızı koruyamazsak erişkinlerimizi de koruyamayız. Şunu çok iyi biliyoruz ki, çocuk vakalarımızın yüzde 90'ı ev içi temastan koronavirüsü kapıyor. Dolayısıyla burada sosyal mesafenin el hijyeninin ve bağışıklık sistemini çok diri tutmanın önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum. Şu ana kadar serviste en küçük yatırdığımız çocuğumuz 3 aylıktı ama bununla beraber 7 aylık, 10 aylık, 11 aylık çocuklarımızı da yatırdık. 3 ay ile 18 yaş arasında çocuklarımızı yatırıp tedavilerini düzenledik."
Pandemi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Fesih Aktar da hastanenin 5'inci katını çocuk hastalar için tahsis ettiklerini belirterek, "Şu an mevcut 8 yataklı bir kliniğimiz. Aynı şekilde yine hastanemizin en alt katında ihtiyaç halinde kullandığımız yine 8 yataklı ve ayrı izolasyon alanları olan bir yoğun bakım ünitemiz de var. Buradaki hizmetimiz bir bütün olarak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı bünyesindedir. Burası idarecilerimiz ve çalışanlarımızla birlikte büyük bir ekiple çocuklarımızın temel sağlık hizmetlerinin ve takiplerinin yapıldığı bir alan olarak kullandığımız bir alan" diye konuştu.
"NEFESİM KESİLİYORDU,BİR TAT ALAMIYORDUM"
Koronavirüs tedavisi gören 14 yaşındaki Deniz Topuz, ilk belirti olarak ateşinin çıktığını anlatarak, "Nefesim kesiliyordu. Öksürük çok yoktu ama ağzımın tadı da yoktu. Bir tat alamıyordum. Korkuyordum. Annemin de öksürüğü vardı. Test yaptırdık annem negatif çıktı. Ben de test yaptırdığımda pozitif çıktı. Tedaviye alınmamın ardından ağzımın tadı geri geldi. Biraz nefesim kesiliyor ama iyiyim" dedi.