Sözlükte “fısıltı, hışırtı gibi gizli söz, fiskos, kuruntu” gibi anlamlara gelen vesvese, kişinin yapmadığı bir fiili yaptığı veya söylemediği bir sözü söylediği şüphesine kapılmasıdır.
Vesveseli kimsenin, karısını boşadığına dair içinden geçirdiği kuruntuları ile boşama olmaz. Nitekim Ukbe b. Âmir’den mevkuf olarak nakledilen bir hadiste, vesveseli kimsenin boşamasının geçerli olmadığı (Buhârî, Talâk, 11) belirtilmiştir.
Vesveseli kimsenin, içinden geçirdiği boşamayı aslında buna hiç de niyeti yokken sözlü olarak ifade etmesi halinde, şayet vesvesesi aklına hâkim olmuş, onu ne söylediğini bilemez hale getirmişse, sözlerine itibar edilmez (İbnÂbidin, Reddu’l- muhtâr, Beyrut, VI, 272).
Niyeti boşama olmadığı halde eşe karşı tehdit unsuru olarak boşama sözlerini kullanma halinde boşanma gerçekleşir mi?
Boşama konusunun, rastgele gündeme getirilmesi doğru değildir. Bunun ciddi sonuçları olduğundan, Hz. Peygamber (s.a.s.) bu konuda dikkatli davranmayı tavsiye etmektedir (EbûDâvûd, Talak, 9). Kişi, tehdit için karısını boşayacağını söylese, bu sözüyle boşama meydana gelmez. Bunu söylemekle geleceğe dönük vaadde bulunmuş olmaktadır. Ancak tehdit niyetiyle “boşadım.”, “boş ol.” gibi sözler kullansa niyeti ne olursa olsun boşama gerçekleşmiş olur. Çünkü bu kelimeler, sarih olarak talakı ifade etmektedir. Sarih lafızlarla gerçekleştirilen boşamada niyete itibar edilmez (Kâsânî, Bedâiu’ s-sanâi, III, 91).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı