Türk Halk Müziği sanatçısı Sevcan Orhan'ın videotorakoskopi operasyonu geçirmesinin ardından bu ameliyat gündem konusu oldu. Bir sağlık terimi olan videotorakoskopi Videotorakoskopi nedir? Neden yapılır?
VİDEOTORAKOSKOPİ NEDİR?
Cerrahide kapalı (videotorakoskopik -robotik) yöntemler kullanılıyor. Bunlar göğüs cerrahlarının en sık yaptığı ameliyatlardandır. Çok az cerrahın uygulayabildiği vats, (videotorakoskopi), bir video kamera yardımı ile göğüs içinin görüntülenmesi anlamına geliyor.
Video Yardımlı Göğüs Cerrahisi göğüs cerrahisi işlemlerinde, plevral biyopsi, akciğer rezeksiyonları gibi değişik endikasyonlar ile yaygın olarak kullanılmaktadır.
VİDEOTORAKOSKOPİ NEDEN YAPILIR?
Video Yardımlı Göğüs Cerrahisi göğüs cerrahisi işlemlerinde, plevral biyopsi, akciğer rezeksiyonları gibi değişik endikasyonlar ile yaygın olarak kullanılmaktadır.
Videotorakoskopi operasyonu, genelde akciğerde tespit edilen şüpheli kitleden biyopsi örneği almak veya kitlenin tamamını almak için yapılıyor.
SEVCAN ORHAN SAĞLIK DURUMU NASIL?
Ünlü sanatçı Sevcan Orhan geçirdiği rahatsızlık sonucu 'Videotorakoskopi' operasyonu geçirdi.Sevcan Orhan'ın sağlık durumu hakkında menajeri Harun Belenkoğulları açıklama yaptı:
Sanatçımız Sevcan Orhan, 15/05/2019 tarihinde Prof.Dr. Celalettin Kocatürk yönetiminde başarılı bir ''Videotorakoskopi'' operasyonu geçirmiştir. Tedbir amaçlı iki gün yoğun bakım servisinde gözlem altında tutulan Sevcan Orhan, sağlık durumundaki olumlu gelişmeler neticesinde ''Normal yatan hasta'' birimlerine alınmıştır. Sanatçının genel sağlık durumu her geçen dakika daha iyiye gitmekte olup, bir süre daha hastanede gözlem altında tutulacaktır.
Yazılı ve görsel medyada oluşacak her türlü bilgi kirliliğinin önüne geçmek ve hali hazırda devam edecek tedavi sürecini olumsuz yönde etkilememek adına gerekli hassasiyeti göstereceğinize olan inancımızın tam olduğunu bir kez daha belirtmek isteriz.
SEVCAN ORHAN KİMDİR?
1982 yılında İstanbul’da doğdu. Aile kökeni Erzincan ili çayırlı ilçesinin Yeşilyaka (Şebge) köyüne dayanmaktadır. 1994 yılında babasından öğrendiği kara düzen bağlamayla müzik hayatına ilk adımını attı. Aynı yıl profesyonel eğitim almak isteyen Orhan, özel bir müzik okulunda nota, solfej, bağlama ve repertuar dersleri almaya başladı.
Bu arada ortaokul ve lise öğrenimini tamamladı. Lise yıllarında Milliyet gazetesinin düzenlediği “Liselerarası Türk Halk Müziği Yarışması”nda 3. oldu.
1999 yılında “İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservataurı” nın açmış olduğu yetenek sınavlarına girdi ve “Ses Eğitimi Bölümü”nü kazandı. 2000 Yılında üniversitedeki müzik eğitimine devam ederken ilk solo çalışması olan “Nenni Bebek” isimli albümünü yaptı.
Aynı yıl yaklaşık yedi yıl eğitim aldığı “Müzik Okulunda solfej ve bağlama dersleri vermeye başladı. Okul dahilinde çok önemli konser çalışmalarına katıldı. 2003 yılında “Aşıklık Geleneği İçerisinde Aşık Mahzuni Şerif’in Yeri ve Önemi” adlı bitirme ödevini hazırlayarak “Ses Eğitimi Bölümü”nden üçüncülük derecesiyle mezun oldu.
2003 yılında “Bir Türküydü Yaşamak” isimli ikinci solo albümünü müzikseverlere sundu.
İLK UYGULAMA
İlk uygulamalar. Videotorakoskopi tekniğinin ve endikasyonlarının anlatıldığı, özellikle torakoskopi başlıklı kitaplar 1980 yıllarının sonunda yazılmaya başlanmıştır. Bu kitapların okunması ve başlıca göğüs cerrahisi ders kitaplarında videotorakoskopi bölümünün de yer almasıyla, bu uygulama güncel toraks cerrahisi pratiğine girmeye başlamıştır. Aslında çok önceden, 1928 yılında Felix Cova tarafından basılmış etkileyici bir torakoskopi atlası vardı.
Ancak, günümüzde bu atlasın kopyaları kolay bulunamamaktadır. Bu atlasın önsözünü, insanda bilinen ilk torakoskopi müdahalesini yapan Dr. Hans Christian Jacobeus yazmıştı. Jacobeus, tüberküloz tedavisinde pnömoliz uygulayarak kollaps yönteminin uygulanabilmesi için ilk geliştirilen endoskopları torakoskop yerine kullanmıştır. Amerika Birleşik Devletlerinde ise ilk kez John Singer torakoskopi sonuçlarını bildirmiştir.
Kapalı torakoskopik intraplevral pnömoliz 1930'lu yıllarda, tüberkülozu olan hastalarda uygulanan bir tedavi yöntemi olarak ön sıralarda yer almıştır.Örneğin, o dönemde New York'ta çalışan cerrahlardan Bloomberg,1936-1950 yılları arasında 2000e yakın torakoskopi uyguladığını bildirmiştir. İlginç olarak, aynı yıllarda (1937) spontan pnömotoraks tedavisinde torakoskopi uygulanmaya başlandığı yönünde bilgiler vardır. Yine, bugün halen araştırılan bir konu olan toraks travmasında torakoskopinin kullanımı başlıklı ilk makale de 1946 yılında Brezilya'dan Branco tarafından bildirilmiştir.