Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit "Adalet toplum ve devlet arasındaki bağdır. Kurmuş olduğumuz 16 büyük Türk devleti de adalet üzerine yükselmiştir.Tamamen bir güven mesleği olan hakimlik ve savcılık mesleğini icra edenlerin yaklaşık üçte birinin terörist faaliyetlerin odağında yer alması, halkın gözünde yargıya olan güveni elbette sarsacak bir durumdur" dedi.
FETÖ'cüleri iade etmeyen ülkelere de çağrı yapan Cirit, "Firari FETÖ üyelerinin iade edilmemesi yargılamalarda bazı gerçeklerin ortaya çıkmasını engelliyor" ifadesini kullandı.
Yargıtay Başkanı Cirit: Adalet toplum ve devlet arasındaki bağdır
Yeni adli bugün başlıyor. Adli yıl açılışı nedeniyle Yargıtay Konferans Salonu'nda düzenlenen törene Başbakan Binali Yıldırım,CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yargı üyeleri katıldı.Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit adli yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada 15 Temmuz darbe girişimine vurgu yapıp yarı içerisindeki FETÖ üyelerinin adalet duygusuna zarar verdiğini dile getirdi. Çok sık yapılan kanun değişikliklerinin yargı sistemine olumsuz etkileri olduğunu da anlatan Cirit, Firari FETÖ üyelerinin iade edilmemesi yargılamalarda bazı gerçeklerin ortaya çıkmasını engellediğini anlattı.
"SURİYELİ AYLAN BEBEK VE arakanLI KÜÇÜK MUHAMMED..."
Dünyada yaşanan insanlık dramlarına da dikkat çeken Cirit'in konuşmasının satır başları şöyle: Suriyeli Aylan bebek ve Arakanlı küçük Muhammed'in çamurlar içerisinde yatan cesedini gösteren fotoğrafı insanlığın terk ettiği vicdanının resmidir. Bugün ülkemimiz dünyanın vicdanını tek başına temsil etmektedir. Bir yargı mensubunu üstün kılan sadece hukuku uygulamasını emreden vicdanıdır. Bu coğrafya üzerinde yaşayan insanlar arasındaki kültürel çeşitlilik Türkiye'nin varlığının itici gücüdür.
TERÖR DIŞ DESTEKLİ OLARAK VARLIĞINI SÜRDÜRÜYOR
Demokrasimizin önündeki en büyük engellerden biri de terördür. Terör olgusu, insan hakkı ve demokrasiler için tehdit oluşturmaktadır. Teröre karşı, bireylerin, kurumların ve devletlerin birlikte mücadele etmeleri zorunluluktur.
Terörle mücadelede bütün devletlere görev düşmekte olup, devletler özellikle silah ve mühimmatın terör örgütlerinin eline geçmesini önleyici tedbirler almak zorundadır. Bu önlemleri almamak, teröre açıkça destek vermekle eşdeğerdir. Ancak teröre destek veren ülkeler, bu silahların bir gün kendilerine çevrileceğini bilmelidir. Teröre doğrudan ve dolaylı destek veren ülkelerin, uluslararası sözleşmelere ve uluslararası hukuka uygun davranmalarını bekliyoruz. Ülkemizde terör dış destekli olarak varlığını sürdürmektedir. Devletimiz hukuk kurallarından vazgeçmeden terörle mücadeleyi sürdürmekte ve sürdürecektir.
YÜKSEK YARGI MENSUPLARI GAYRİ MEŞRU FİİLLERE SESİZ KALMIŞ
Özellikel HSYK yetkisini elinde bulunduran yüksek yargı mensuplarımız gayri meşru fiillere sessiz kalmış, desteklemiş ve meşruiyet kazandırmıştır. HSYK ve Yargıtayımız hain darbe girişimine karşı net tavır almış, halkımızın ve demokrasimizin yanında yer almışlardır.
Bizim görevimiz, duyguyla, coşkuyla, ön yargıyla davranmak değil, Türk hukuk sisteminin son yıllarda büyük bir başarı ile yükselttiği insan haklarına ilişkin standartlardan taviz vermeden objektif delillere göre karar vermektir.
Tamamen bir güven mesleği olan hakimlik ve savcılık mesleğini icra edenlerin yaklaşık üçte birinin terörist faaliyetlerin odağında yer alması, halkın gözünde yargıya olan güveni elbette sarsacak bir durumdur. Toplumun en çok güven duyması gereken meslek mensuplarının bir terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket etme ihtimali dahi, tek başına bir toplumun şaşkınlık ve sarsıntı yaşamasına yeterlidir.
Emanete ihanet ederek, kamu görevini ve özellikle yargı yetkisini belli bir örgütün amaçları doğrultusunda kullananlara adaletten başka bir borcumuz bulunmamaktadır. Bu kişilerin, adil bir şekilde yargılanması, hukukumuzda öngörülen cezalara çarptırılması ve sarsılan kamu düzeninin yeniden tesisi kuşkusuz sağlanacaktır.
FİRARİ FETÖ'CÜLERİN İADE EDİLMEMESİ, BAZI GERÇEKLERİN ORTAYA ÇIKMASINI ENGELLİYOR
Bu kişilerin adil şekilde yargılanması, sarsılan kamu düzeninin yeniden tesisi kuşkusuz sağlanacaktır. Bizim görevimiz, insan haklarına ilişkin standartlardan taviz vermeden, objektif değerlere göre karar vermektir. Firari FETÖ üyelerinin iade edilmemesi yargılamalarda bazı gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemektedir. Kanun kaçaklarını iade etmeyen, onları himaye eden devletlerin öncelikle kendilerinin hukuka saygılı olmaları gerektiğini vurguluyorum. Hakimlik ve savcılık mesleğini icra edenlerin 3'te 1'inin terör faaliyetlerinde yer alması halkın gözünde güvenini elbette sarsacaktır.
SIK YAPILAN KANUN DEĞİŞİKLİKLERİNİN OLUMSUZ ETKİLERİ OLMUŞTUR"
Çok sık yapılan kanun değişikliklerinin yargı sistemine olumsuz etkileri olmuştur. Düşünmeyen, sorgulamayan, araştırmayan bir eğitim sistemi üzerine iyi bir hukuk sistemi inşa etmemiz mümkün değil.
İSMAİL RÜŞTÜ CİRİT KİMDİR?
23 Mart 1955’te Balıkesir Burhaniye doğumlu olan İsmail Rüştü Cirit, İzmir Namık Kemal Lisesi’ni bitirmiş, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1978 yılında mezun olmuştur. Burhaniye hakim adayı olarak mesleğe başlayan İsmail Rüştü Cirit, çeşitli hakimlik görevlerinde bulunmuştur. Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı görevindeyken 2004′te Yargıtay üyeliğine seçilmiş, halen Yargıtay 3. Ceza Dairesi Üyesi olarak görevini sürdürmekte iken 2011′de Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nca 13. Ceza Dairesi Başkanlığına seçilmiştir. Evli ve üç çocuk babasıdır.