Diyarbakır'da 6-8 Ekim 2014'teki saldırılarda Yasin Börü, Dakak, Güneş ve Gökguz'un öldürülmesine ilişkin 17'si tutuklu 34 sanığın yargılandığı dava devam ediyor. 50'den fazla insanın öldüğü 6-8 Ekim olaylarını başlatan çağrı ise Demirtaş'ın başkanlığında toplanan HDP Parti Meclisi tarafından yapılmıştı. Demirtaş, Suruç'taki canlı bomba saldırısından sonra ise tabanına seslenerek, "herkes kendi güvenlik önlemini alsın" demişti.
Demirtaş, terör tepki eylemlerinde HDP binalarına yapılan saldırılara karşı partililerden misli ile karşılık vermelerini de istemişti. Avukat Doğan, iddianameye yansımayan Yasin Börü ve 4 arkadaşının yanında altıncı bir kişinin bulunduğunu, o ismin Yusuf Er'in 12 yaşlarındaki kardeşi olduğunu ve et dağıtımı esnasında arabada bekletildiğini açıkladı. Daha sonra Börü ve arkadaşlarının mahalle arasında evleri gezerken YDG'li terörist bir grup tarafından takibe alındığını dile getiren Avukan Doğan, ardından yaşanılanları tüm detayları ile anlattı. Olay yeri inceleme polisinin kaydettiği görüntüler ile Börü ve arkadaşlarının otopsi görüntülerini izlediğini belirten Doğan, "Ben olay yeri ve otopsi görüntülerini izledim böyle bir vahşet yok" dedi.
Avukat Doğan kan donduran cinayetin tüm detaylarını şu şekilde anlattı:
"Yasin ve arkadaşları kalabalık YDG'li grubu fark edince bulundukları yerden hızla uzaklaşarak evlere sığınmaya çalışıyorlar.
Birkaç apartmanın zillerine basıyorlar ancak kapıları kimse açmıyor. En son olayın olduğu Özturan 3 apartmanında kapı açılıyor. Ancak bu sefer de dairelerde oturanlar 5 kişiyi evlerine almak istemiyor. Bir süre merdiven aralığında gizleniyorlar. Bu süre zarfında ailelerine ve büyüklerine ulaşmak için sürekli telefonla aramalar yapıyorlar. En sonunda 3. katta 5 numaralı dairedeki kadın merhamet ediyor ve 5 kişiye kapıyı açarak evine alıyor. Bu kadın evden defaatle 155'i arayarak yardım istiyor."
Yasin Börü ve üç arkadaşının Diyarbakır'da öldürülmesiyle ilgili yargılanan 41 kişiden 16'sı 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet, ikisi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
YASİN BÖRÜ OLAYI NEDİR? NASIL ÖLDÜRÜLDÜ?
Kurban Bayramı’nın 4. gününde Yasin Börü (16), Hasan Gökgöz (26) , Yusuf Er (18) ve Hüseyin Dakak (19) Bağlar ilçesindeki bir dernek tarafından fakirlere dağıtılmak üzere hazırlanan kurban eti paketlerinden alarak İskanevleri Semti’ne gitti. Börü, Gökgöz, Er ve Dakak bu esnada IŞİD’ın Suriye’nin Kobani kentine saldırıları bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde bir grubun saldırısına uğradı. 4 gençten 3’ü bir grubun silahlı ve bıçaklı saldırısının ardından sığındıkları binanın 3. katından atıldı.
IŞİD üyesi oldukları iddiasıyla binadan atılan 3 gencin cesedine işkence yapıldı, ayrıca gençlerden 16 yaşındaki Börü’nün üzerinden arabayla geçildi, Hüseyin Dakak’ın ise başı taşla ezildi Cesetleri tanınmayacak hale gelen Börü, Gökgöz ve Dakak aileleri tarafından güçlükle teşhis edilebildi. Çocuklarının işkence ile öldürülmesinin acısını yaşayan aileler, olayın sorumlularının biran önce bulunmasını istedi.
Olayda hayatını kaybeden oğullarının cenazesini teşhis etmek için kaldırıldığı hastanenin morguna giden Börü’nün ailesine, 16 yaşındaki bir çocuğa ait olamayacağı gerekçesiyle cenaze gösterilmedi. Bu nedenle ailesi 2 gün sonra oğullarının cesedini giysilerinden ve ayağındaki beninden teşhis edebildi. Anne Hatice Börü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı’nda kurban dağıtmak için dışarı çıkan oğlunu son kez gördüğünü söyledi. Yasin’i İslamiyeti öğrenmesi için derneğe gönderdiğini anlatan Börü, hayırsever bir çocuk olan oğlunun olay günü de yoksullara kurban dağıtmak için evden çıktığını belirtti.