Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen AK Parti'nin 7. Olağan Büyük Kongresi'nde yeni anayasanın detayları paylaşıldı. Sivil anayasanın nasıl olmasının istendiğini tek tek paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi.
"İlk olarak yeni ve sivil Anayasa teklifimizle ilgili yaklaşımımızı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Türkiye'nin neredeyse iki asrı bulan Anayasa arayışında, milletimizin içine sinen ve dört elle sarılacağı, sahipleneceği bir metne kavuşamadık.
Anayasa çalışmalarımızın tamamı, olağanüstü dönemlerde, olağanüstü şartların dayatmasıyla ve olağanüstü yöntemlerle yapılmıştır.
Milletin tüm kalbiyle içinde olmadığı bu süreçlerde ortaya çıkan Anayasa metinleri de, daha ilk günden itibaren hep tartışılmalı olmuş, hep değişiklik talepleriyle karşı karşıya kalmıştır.
Mevcut Anayasamız, 1960 darbesiyle ilk şekli verilen, 1980 darbesinin ardından da yeniden yoğrularak milletimizin önüne konan bir metindir.
Darbenin üzerinden silindir gibi geçtiği, terörden bezmiş, ekonomik sıkıntıların altında ezilmiş bir halka silahların gölgesinde onaylatılan bu Anayasa, lafzı ve ruhuyla arkasındaki vesayetçi güçlerin eseridir.
İki asırlık Anayasa geçmişimize baktığımızda aşağı yukarı her çeyrek asırda yeni bir Anayasa'yla karşılaşıyoruz.
1982 yılında kabul edilen mevcut anayasamızın üzerinden 29 yıl geçti.
Yani bu Anayasa, tarihi periyodu içinde de artık geçerliliğini kaybetmiştir.
Üstelik bu süre zarfında, Anayasanın neredeyse değişmeyen maddesi kalmadığı halde, yine de ortaya ülkedeki herkesi kucaklayacak bir metin çıkmadı.
Esasen, dünyaya baktığımızda da Anayasaların daha sık değişiğini görüyoruz.
Anayasaları uzun yıllar boyunca değişmeyen ülkeler ise, bu istikrarı, nispeten soyut ve sade metinlere sahip olmalarına borçludur.
Türkiye'nin yeni ve sivil bir Anayasa'yı tartışması, hem kendi tarihimizin, hem de gelişen ve değişen dünya şartlarının kaçınılmaz bir gereğidir.
Nitekim, yeni ve sivil Anayasa teklifimiz, fikri temeli olmadığı için dikkate almayı gerektirmeyen kimi sığ itirazlar dışında, her kesimde olumlu yankı bulmuştur.
Peki, biz nasıl bir yeni Anayasa istiyoruz?
Bizim baktığımız yerden, bu sorunun tek bir cevabı vardır:
Milletimiz nasıl bir Anayasayla yönetilmek istiyorsa, biz de işte öyle bir Anayasa istiyoruz.
Dolayasıyla;
Bu yeni Anayasanın ruhunda millet, yani insan olmalıdır.
Bu yeni Anayasanın merkezinde insanın huzuru, refahı, mutluluğu yer almalıdır.
Bu yeni Anayasanın özü, tüm değerleriyle, farklılıklarıyla, zenginlikleriyle, hayalleriyle 84 milyon vatandaşımızın tamamını içermelidir.
Bu yeni Anayasanın temelinde, ülkemizin gücü, güvenliği, istikrarı, kazanımları ve elbette hedefleri bulunmalıdır.
Bu yeni Anayasa, 'İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN' diye ifade ettiğimiz kadim devlet anlayışımızla inşa edilmelidir.
Bu yeni Anayasa, ilhamını ihtişamlı geçmişimizden alan, yönü Türkiye'nin geleceğine dönük, toplumun birlikte yaşama ve geleceğini birlikte kurma iradesinin ürünü asırlık bir sözleşme, bir vizyon belgesi olmalıdır."