Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerli otomobil çağrısı sonrasında taşın altına elini koyarak Türkiye'nin ilk yerli otomobilini üretmeye talip olan 5 babayiğit çalışmalarına başlarken, yerli otomobil çalışmalarında babayiğitlerin elini güçlendirecek sürpriz bir gelişme yaşandı.
Ankara'da çalışmalarının başladığı iddia edilen 'Otomotiv bakanlığı' ile ilgili detayları Sabah yazarı gündeme taşıdı...
''Yanlış duymadınız... Ankara'da önemli bir kaynağım 'Otomotiv bakanlığı' kurulması için düğmeye basıldığını söyledi. Eminim, yakın zamanda atılacağı konuşulan bu adım Türkiye'yi dünyada farklı bir noktaya getirecek.
Zira, dünyada ihtisas alanı otomotiv olan bir bakanlık yok. Araştırınca Otomotiv bakanlığı kuran tek ülkenin 25 Aralık 1991'de dağılan Sovyetler Birliği olduğunu görüyorsunuz.
'Bir tarafta kamuyu küçültüp, bakanlıkları kapatıp, birleştirirken diğer taraftan yeni bir kamu kurumu ihdas etmek gerekli mi' diye soranlarınız olabilir.Hemen yanıtlayayım. Evet...Neden mi? Otomotiv sektörü Türkiye için kritik sektörlerden... Olumsuz geçen yıllarda dahi Türkiye'den iki kat fazla büyüyor. Türkiye ihracatının yüzde 16-17'sini sağlıyor. Üretimi GSYH'nin yüzde 3'ünü oluşturuyor. Ülkede toplam istihdamın yüzde 5.5-6'sını sırtlıyor.
Maliye açısından da bereketli bir sektör... Devletin kasasına ÖTV, KDV, sosyal güvenlik prim gelirleri ve stopaj vergisi yoluyla milyarlarca TL giriyor. Üstelik, şimdi Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding, Turkcell ve Zorlu Holding'in kuracağı konsorsiyumla Türkiye kendi otomobilini üretmeye hazırlanıyor. Hal böyleyken, otomotiv bakanlığı kurulması artık bir ihtiyaçtan öte zorunluluk haline gelmiş durumda.
Düşünsenize, sektörün yerli veya yabancı yatırımcıları işlerini çözdürmek için 7 ayrı bakanlıkla muhatap oluyor. Otomotivde Maliye Bakanlığı ayrı, Sanayi Bakanlığı ayrı, Ekonomi Bakanlığı ayrı düzenleme yapıyor. Birinin getirdiği diğerininkine uymuyor. Sonra olan sektöre oluyor.O nedenle ben bu bakanlık işini tuttum. Umarım, yakın zamanda kurulur, başına da sektörü iyi bilen birisi getirilir.''