Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sudan ziyareti öncesi havalimanında yeni yayımlanan KHK ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Sudan güçlü tarihi ve kültürel bağlara sahip olduğumuz dost, kardeş bir ülke. 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından gerek Sudan yönetimi gerek halkı bize en anlamlı desteği veren ülkelerin başında gelmiştir. Bu desteği, dayanışmayı hiçbir zaman unutmayacağız. İstanbul'da düzenlenen Kudüs zirvesine Cumhurbaşkanı bizzat katılarak destek vermişlerdir. Ziyaretim Sudan'a Cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyaret olması hasebiyle ayrıca önem taşımaktadır.
CUMHURBAŞKANI SEVİYESİNDE ÇAD'A İLK ZİYARET
Sudan Meclisi'ne de hitap edeceğim. Türkiye İş Forumu'na da katılacağız. Geniş bir iş adamı katılımı ile ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Afrika turunun ikinci ayağında Çad'a ziyaret gerçekleştireceğiz. Yine Cumhurbaşkanlığı seviyesinde Çad'a ilk ziyaret.
Yaklaşık 7 yıl önce Tunus halkının başlattığı demokrasi yürüyüşü tüm bölge için ilham kaynağı olmuştu. Türkiye bu süreçte Tunus'a en güçlü destek veren ülkelerin başında gelmiştir. İkili ilişkilerimizi stratejik düzeye çıkardık. Bu ziyaretim sırasında da değerli dostum Tunus Cumhurbaşkanı'nı gündemimizdeki konuları ele almak üzere ziyaret ve adımların da planlamasını da yapacağız. 2005'ten itibaren Afrika kıtası ile işbirliğimizin giderek güçlendiğini görüyoruz.
BM'DEKİ TARİHİ KUDÜS OYLAMASI
Amerika'ya çağrımızı yaptık, yapmaya da devam ediyor. Sayın Trump'la da yine görüşme yollarını ararız. Temenni ederim ki sayın Trump da bizi arasın. Başından itibaren İİT dönem başkanı olarak biz onların bizi aramalarını özellikle beklemiştik. Bu konuda aranması gereken ülkelerin başında Türkiye geliyor. Çünkü dönem başkanıyız. Bizimle bunun istişaresini yapmış olsaydı herhalde bu yanlışa düşülmezdi diye düşünüyorum. Kendilerini arayabiliriz ama şu anda böyle bir karar yok.
Filistin ile görüşmelerini yapmak suretiyle bunun çalışmalarının birlikte yürütüyorlar. Bu işi bırakmak mümkün değil. Bu işin ikinci adımı başarı ile aşıldı. Bunu 3. adım belki 4. adım takip edecek.
YENİ KHK'LAR
KHK ile alakalı olarak en önemli diyebileceğim şey tek tip elbise meselesi. Bu konuda Adalet Bakanlığı'na inisiyatifi verilen, bayanlarla ilgili çözüm yolları da var. Cezaevine girdiği andan itibaren tek tip elbise anlaşılıyor. Böyle bir şey yok. Kravatlı, havalı şekilde duruşmalara gelmeyecekler. Bunların içinde tulum giyecek olanlar var. Çift şey olarak giyenler olacak. Bayanların giyim şekli çok daha farklı olarak değerlendirilecek. Bu aslında mağdurların, mazlumların bir talebidir de. Bu sese kulak vermenin de bir adımıdır bu. Bu Türkiye'nin kendine mahsus bir olay değil. Şu anda Amerika bunun uyguluyor. Daha ileri gideceğim, Guantanamo'da tek tip elbiselerle orada bir yaşam şekli oluşturulmuştur. Son meşhur duruşmada ayaklarına zincir vurmuşlardır. Zincirle mahkemeye getirmişlerdir. Türkiye böyle bir uygulama yapmıyor.
TAŞERON DÜZENLEMESİ
Bu konuyla ilgili olarak da gerçekten gerek Maliye Bakanımız gerek Çalışma Bakanımız bu konuda üzerinde çok çalıştılar. Bizim de burada gayretimiz oldu. Kamu kurumları da bu işin içine alındı. Devletle ilgili olan birçok taşeron, Çaykur'da vs. mevsimlik işçi var. Bazıları diyor, mevsimlik işçi ile taşeronu karıştırıyor. O başka bir şey bu başka bir şey. Bundan sonra aracı olmayacak. Komisyon alır gibi bir taşeron grubu, böyle bir şey yok. Cumhurbaşkanlığı'nda taşeron vardı, fakat taşeron olarak çalışan kalkıyor hepsi bizim kadromuzun içine giriyor. Ücret politikası tamamen kalkıyor, daha da farklı. 300-400 belki 500 lira arkadaşlarımız çalışıyor bu başlayacak. Taşeron falan kullanılmayacak. Temizlik işlerini diyelim ki İSTOÇ alacak o yürütecek. İnanıyorum ki çok daha huzurlu, rahat bir döneme böylece girmiş olacağız.