Vergi adaletini geliştirmeyi amaçlayan reform paketi hazırlıklarında sona gelindi. Vergi adaletinin güçlendirilmesi, sermayeye yönelik vergi uygulamaları getirilmesi ve doğrudan vergi payının artırılması için düzenleme önerileri TBMM'ye sunulacak.
Çok uluslu şirketler, Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yeni bir bölüm açarak asgari kurumlar vergisi ödeyecek.
Kurumlar vergisi mükelleflerinin yaklaşık yarısının, ya zarar beyan ettiği ya da hiç matrah bildirmediği halde yüksek cirolar elde ettiği keşfedildi. Bakanlık, mükelleflerin beyanları ile hasılat ve ödeme güçlerinin birbirleriyle kıyaslandığı hibrit bir model geliştirdi ve bu konuda dünyadaki uygulamaları da inceledi.
Beyan edilen kazancın indirim ve istisnalar düşülmeden önceki tutarının belirli bir oranı ile gelir tablosundaki kazancın belirli bir oranı matrah olarak kabul edilerek kurumlar vergisi hesaplanacaktır. Vergilerden daha yüksek olanı dikkate alınarak belirlenecektir.
İşletmelerin bundan daha yüksek vergi ödemeleri gerektiği 5 hesap döneminde, ödenen asgari kurumlar vergisi ödenecek vergiden mahsup edilecektir. Yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım harcaması yapan mükelleflerin hakları güvence altına alınacaktır. Yeni işe başlayan mükellefler üç yıllık asgari vergi muafiyeti elde edecek.
Ticari, zirai ve serbest meslek kazançlarına asgari gelir vergisi uygulanıyor. Bunun bir sonucu olarak, mükelleflerin beyan edecekleri kazanç, gelir ve kazanç bildirimi tablosundaki getirilerinin belirlenecek bir oranından daha düşük olamaz.
Serbest meslek kazancı elde edenlerin beyan edileceği kazanç, yıllık brüt asgari ücretin altında olmamalıdır. Asgari vergi farkının beş hesap döneminde mahsubuna izin verilecektir.
Türkiye'deki büyük yatırımlardan elde edilen kazançlara da artırımlı kurumlar vergisi uygulanacak. Yap-işlet-devret modeli, kamu-özel iş birliği projeleri kapsamında faaliyet gösteren kurumlar için kurumlar vergisi oranının yüzde otuz yerine yüzde otuz olması öneriyor.