Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeme 2 Şubat'ta kabine toplantısının ardından yaptığı," Türkiye'nin yeni bir anayasayı çalışmasının vakti gelmiştir. Öyle terör örgütüyle iltisakların gölgesinde yürütülebilecek bir iş değildir. Milletin göz önünde ve onun temsilcilerin tamamın katılımıyla şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmesi, ortaya çıkan metnin mutlaka milletin takdirine sunulması gerekmektedir." açıklamasıyla gündeme gelen yeni anayasa tartışmaları sürerken AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Turan'ın açıklamaları gündem oldu.
YENIDEN KURULUŞ ANAYASASI NEDİR, NE DEMEK?
Yeniden kuruluş anayasası kavramını AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Turan gündeme getirmiştir. Turan, Hürriyet'e yaptığı açıklamada, yeni anayasanın isminin ‘Yeniden Kuruluş Anayasası’ olacağını ifade etmiştir. Özkan anayasaya bu ismin denmesini Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün İzmir İzmir İktisat Kongresi’nde yaptığı konuşmadaki, ‘Arkadaşlar ülkemizi düşman işgalinden kurtardık, topraklarımızdaki işgali sonlandırdık. Ancak aynı İstiklal mücadelesini ekonomide, diplomaside, hukukta, sağlıkta, havacılıkta, üretimde ve ihracatta her alanda gerçekleştirmeliyiz’ ifadelerinden esinlenmiştir.
CAHİT TURHAN NE DEDİ?
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Cahit Turan, Yeniden kuruluş anayasası ismine ilişkin şu açıklamayı yapmıştı:
"Bu anayasanın ismi ‘Yeniden Kuruluş Anayasası’ olacak. Çünkü Gazi Mustafa Kemal, İzmir İktisat Kongresi’nde yaptığı bir konuşmada, ‘Arkadaşlar ülkemizi düşman işgalinden kurtardık, topraklarımızdaki işgali sonlandırdık. Ancak aynı İstiklal mücadelesini ekonomide, diplomaside, hukukta, sağlıkta, havacılıkta, üretimde ve ihracatta her alanda gerçekleştirmeliyiz’ diyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, sistem olarak vatandaşlarımızın mutabakata vardığı bir metindir. Aksayan yönleri olabilir; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi mevcut anayasanın içerisinde hiçbir şey ayet değildir. Önümüzdeki süreçte çıkacak olan metnin sivil, demokratik, milli iradeyi hâkim kılacağı, vesayete ve darbeye geçit vermeyeceğini, temel hak ve özgürlükleri, insan hak ve özgürlüklerini koruyan ve güçlendiren nitelikte olacağını ifade edebiliriz.”