Yozgat'ta Sempozyum Düzenlendi

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi ve Bozok Üniversitesi iş birliğiyle 21-23 Mart 2018 tarihlerinde Yozgat'ta düzenlenen...

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi ve Bozok Üniversitesi iş birliğiyle 21-23 Mart 2018 tarihlerinde Yozgat'ta düzenlenen 19. Yüzyıldan Günümüze Türkiye'de İktidara Müdahaleler ve Darbeler Sempozyumu, yapılan değerlendirme ve kapanış oturumuyla sona erdi.

Konusu itibariyle Türkiye'de bu alanda yapılan ilk geniş çaplı bilimsel etkinlik olma özelliği taşıyan sempozyumda, iki gün süresince eş zamanlı olarak üç ayrı salonda 50 bildiri sunuldu. Kuleli Vakası'ndan 15 Temmuz darbe girişimine kadar 19. yüzyıldan itibaren iktidara yapılan müdahaleler bilimsel bakış açılarıyla ele alındı.

Değerlendirme ve Kapanış Oturumunda Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Salih Karacabey, Bozok Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Taha Niyazi Karaca ve Atatürk Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Nihat Büyükbaş değerlendirmelerde bulundu. Sempozyum ilanına çıkıldığı andan itibaren 120 başvurunun olduğuna değinen Beyhan, darbeler konusunun ilk defa ilmî bir toplantıda ele alındığını ve sempozyum bildirilerinin en kısa sürede kitaplaştırılacağını belirtti. Bozok Üniversitesi Rektörü Karacabey, darbelerin öncesi ve sonrasıyla ülkeyi çok ciddi bir kaosa sürüklediğini; bu nedenle bir daha yaşanmaması için darbelerin iyi tahlil edilmesi gerektiğini belirtti. İletişim Fakültesi Dekan Vekili Karaca, gelen başvuruların titizlikle incelediğini ve elenerek nitelikli bildirilerin sempozyum programına alındığını belirtti. Atatürk Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Büyükbaş, darbeler konusunda bu seviyede bir sempozyumun ilk defa yapıldığına dikkat çekti. Tarih ders kitaplarımızda İtalya, Yunanistan, Irak, Suriye, İran gibi ülkelerin iktidara müdahalelerini darbe olarak kavramlaştırırken, bizdeki tüm darbeleri; müdahale, ihtilal, devrim, isyan, vaka, muhtıra şeklinde tanımlayarak darbeye bir türlü darbe denilemediğini belirtti. Büyükbaş sözlerine şöyle devam etti: "Darbenin arka planı, psikolojik ve sosyolojik boyutları araştırılıp yerli bilimsel bilgiye dönüştürülmeli, bu bilgiye dayalı ilgili kurumlarca stratejik kararlar oluşturulmalı ve özellikle ders kitaplarına ve öğretim programlarına yansıtılmalıdır."

Gündem Haberleri