Zina, evlilik durumu olmayan kadın ve erkeğin cinsel ilişki ile birliktelik yaşaması durumunda gerçekleşir. Bir nikah olmaksızın erkek ve kızın veya nikahı gerçekleşmemiş durumda olan nişanlı çiftlerin cinsel ilişki ile birlikte olması zinadır. Peki zina yapınca nikah düşer mi? Zina ile ilgili ayetler ve hükümler nelerdir? İşte merak edilenler…
Zina Ne Demek, Zina Nedir?
Nikah gerçekleşmeksizin evlilik dışında girilen cinsel ilişkiler İslam dininde katiyen yasaklanmıştır. Bundan dolayı yapılması büyük günah kabul edilir. Zinanın yapılması birçok ülkede yasal olarak suç sayılmaktadır. Bunun sonucunda yasal kabul edilen cezai yaptırımlar uygulanmaktadır. Ancak bu konu çeşitli toplum ve kültürlerde farklılık gösterebilir. Zinada bulunan kişilere “zani” adı verilmektedir. İslam dini birçok ayet ve hükümlerde insanı zina yapmaması konusunda uyarmıştır.
Zina yapmanın kişi için büyük günah olmasının yanı sıra zinada bulunmayan ve zinadan uzak duran kişi için de bu durum büyük sevaptır. Zina sadece evlilik dışında girilen cinsel ilişkiyi sebebiyle olmaz. Zinaya sürükleyen tutum ve davranışlardan uzak durulmaması durumunda da zina yapılmış sayılır.
Zina Yapınca Nikah Düşer Mi?
Kişinin nikahsız şekilde başka bir kişi ile birliktelik yaşaması zinadır. Zinada bulunmak da çok büyük günahtır. Değil zina yapmak, zinaya yaklaşmak bile büyük haram sayılmaktadır. Ancak böylesine büyük bir günahın nikah için bir zararı bulunmamaktadır. Zina da bulunan kişi yaptığı işten dolayı tövbe eder ve Allah’tan affedilmeyi dilerse eşi de bu duruma razı gelirse tekrardan nikah kıyılmadan evliliklerini sürdürmeye devam edebilirler.
Zinada bulunan kişinin tövbesinin kabul olması için âlimler bazı ifadelerde bulunmuşlardır:
Kişi büyük bir günah işlediğini bilmeli ve bu günahından dolayı pişman olup Allah’a sığınmalıdır.
Bu günahtan dolayı üzülmeli ve vicdanen rahatsızlık hissetmelidir.
Rabbine bir daha böyle bir günah işlemeyeceğine yönelik söz vermelidir.
Eğer herhangi birinin bu günahtan dolayı hakkına girdiyse o kişiyle helalleşmelidir.
Zina ile İlgili Bazı Ayetler ve Hükümler
Nisa Suresi, 15. ayet: Kadınlarınızdan fuhuş yapanların aleyhinde olmak üzere içinizden dört şahid tutun. Eğer şehadet ederlerse, onları, ölüm alıp götürünceye veya Allah onlara bir yol kılıncaya kadar evlerde alıkoyun.
Nisa Suresi, 25. ayet: İçinizden özgür mü'min kadınları nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden (alsın.) Allah sizin imanınızı en iyi bilendir. Öyleyse onları, fuhuşta bulunmayan, iffetli ve gizlice dostlar edinmemişler olarak velilerinin izniyle nikahlayın. Onlara ücretlerini (mehirlerini) maruf (güzel ve örfe uygun) bir şekilde verin. Evlendikten sonra, fuhuş yapacak olurlarsa, özgür kadınlar üzerindeki cezanın yarısını uygulayın. Bu, sizden günaha sapmaktan endişe edip korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
İsra Suresi, 32. ayet: Zinaya yaklaşmayın, gerçekten o, 'çirkin bir hayasızlık' ve kötü bir yoldur.
Nur Suresi, 2. ayet: Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüzer değnek (celde) vurun. Eğer Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onlara Allah'ın dinini uygulama konusunda sizi bir acıma tutmasın; onlara uygulanan cezaya mü'minlerden bir grup da şahit bulunsun.
Nur Suresi, 3. ayet: Zina eden erkek, zina eden ya da müşrik olan bir kadından başkasını nikahlayamaz; zina eden kadını da zina eden ya da müşrik olan bir erkekten başkası nikahlayamaz. Bu, mü'minlere haram kılınmıştır.
Nur Suresi, 4. ayet: Korunan (iffetli) kadınlara (zina suçu) atan, sonra dört şahid getirmeyenlere de seksen değnek vurun ve onların şahidliklerini ebedi olarak kabul etmeyin. Onlar fasık olanlardır.
Nur Suresi, 5. ayet: Ancak bundan sonra tevbe eden ve salihçe davrananlar hariç. Çünkü gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Nur Suresi, 6. ayet: Kendi eşlerine (zina suçu) atan ve kendileri dışında şahidleri bulunmayanlar ise, onlardan da her birinin şahidliği, Allah adına dört kere yemin ile kendisinin hiç şüphesiz doğru söyleyenlerden olduğuna şahidlik etmektir.
Nur Suresi, 7. ayet: Beşinci (yemini) ise, eğer yalan söyleyenlerdense, Allah'ın lanetinin muhakkak kendi üzerinde olmasını kabul etmesidir.
Nur Suresi, 8. ayet: Onun (kadının) da dört kere Allah adına (yeminle) onun (kocasının) hiç şüphesiz yalan söyleyenlerden olduğuna şahidlik etmesi kendisinden cezayı uzaklaştırır.
Nur Suresi, 9. ayet: Beşinci (yemini) ise, eğer o (kocası) doğru söylüyor ise, Allah'ın gazabının muhakkak kendi üzerinde olmasını kabul etmesidir.
Furkan Suresi, 68. ayet: Ve onlar, Allah ile beraber başka bir İlah'a tapmazlar. Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa 'ağır bir ceza ile' karşılaşır.
Ahzab Suresi, 30. ayet: Ey peygamberin kadınları, sizden kim açık bir çirkin-utanmazlıkta bulunursa, onun azabı iki kat olarak artırılır. Bu da Allah'a göre pek kolaydır.
Mümtehine Suresi, 12. ayet: Ey Peygamber, mü'min kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira düzüp-uydurmamak (gayri meşru olan bir çocuğu kocalarına dayandırmamak), ma'ruf (iyi, güzel ve yararlı bir iş) konusunda isyan etmemek üzere, sana biat etmek amacıyla geldikleri zaman, onların biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret iste. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Talak Suresi, 1. ayet: Ey Peygamber, kadınları boşadığınız zaman, iddetleri süresinde (temizlendiklerinde) boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz Allah'tan korkun. Onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar; ancak açık 'çirkin bir hayasızlık' göstermeleri durumu başka. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını çiğnerse, gerçekte o, kendi nefsine zulmetmiş olur. Sen bilmezsin; olabilir ki Allah, bunun arkasından bir iş (durum) oluşturur.