Simge Tertemiz Kimdir | Seda Sayan'da Jüri Oldu
Show Tv'de Seda Sayan'ın sunduğu programda juri koltuğuna Simge Tertemiz oturdu. Peki Simge Tertemiz kimdir? Boyu ne kadar? Kaç kilo? Simge Tertemiz'in daha önce sunduğu programlar neler? Simge Tertemiz hakkında merak edilenler burada.
Seda Saya'la programının 27 Şubat 2018 tarihinde ekrana gelen programda Jüri koltuğuna Simge Tertemiz oturdu. Sizler için Simge Tertemiz'in kim olduğunu araştırdık. Tüm detaylar haber sitemiz bolgegundem.com'da.
Türk sunucu, manken ve oyuncu Simge Tertemiz, 10 Ocak 1988’de doğdu. Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünde öğrenim gördü. 2002 yılında katıldığı "Best Model of Turkey" yarışmasında gelecek vadeden manken ödülünü kazandı. 2004 "Best Model of Turkey" birinciliği, 2004 "Best Model of The World" dördüncülüğü, 2004 "Miss Tourism" beşinciliğine sahiptir.
Kariyerine mankenlikle başlayan Simge Tertemiz, ilk sinema projesi Çılgın Dersane’de e Gamze karakterine hayat verdi. ATV'de Özel Hat magazi nprogramını sundu.
2011 yılında 4,5 aylık hamile olduğu için 5 yıldır birlikteliği olan Murat Kadıoğlu ile yıldırım nikahıyla evlendi ve bu evlilikten Nail Kayra isminde çocuğu oldu.
Bu sırada Murat Kadıoğlu'nun daha önceki eşinden bir çocuğu daha olmuş ve bunun sonucunda Simge ile Murat arasında başlayan şiddetli geçimsizlik mahkeme koridorlarına taşındı. Simge Tertemiz ile Murat Kadıoğlu'nun evliliği 2014'te sona erdi.
SİMGE TERTEMİZ'İN VERMİŞ OLDUĞU RÖPORTAJ
‘Best Model of Turkey’ Simge Tertemiz, “Model olma yolunda adım atanlar iş yapamayınca dümeni oyunculuk, şarkıcılık ve Youtube kanalına kırıyorlar” dedi ve ekledi: “Türkiye’de modellik mesleği şu an yoğun bakımda ama taburcu edilebilir. Sadece inanmamız lazım. Son nefesimi verene kadar podyuma çıkacağım”
"TÜRKİYE'DE MODELLİK YOĞUN BAKIMDA"
BİR dönem hem podyumda hem de ekranda fırtınalar estiren Simge Tertemiz, bir süredir kabuğuna çekilmiş durumda. Tüm dünyada hızla yayılan minimalizm akımını yani sade bir yaşamı benimseyen tescilli güzel, aynı zamanda 7 yaşındaki oğlu Nail Kayra’ya anneliğin yanı sıra babalık da yapıyor. Ünlü model, içe dönüş sürecini HT MAGAZİN’e anlattı. Tertemiz modelliğin evrildiği noktaya ve özel hayatına yönelik açıklamalar da yaptı...
‘RUHUMU ARINDIRIYORUM’
Neden kabuğunuza çekildiniz?
Geçtiğimiz eylül ayında oğlum Kayra okula başladı. Bu zorlu süreçte onu yalnız bırakmamak adına böyle bir karar aldım. Yüzümü biraz dinlendiriyorum. Zaman zaman defile ve lansmanlarda çıkıyorum. Göz önünde olmaktan yoruldum. Gece hayatıyla da pek ilgilenmiyorum artık. 30 yaşın verdiği bir sendrom mu bu bilmiyorum ama kendimi geri çektiğim için mutluyum. Ruhumu arındırıyorum. Az insan çok huzur. İnsan çok olunca dedikodu ve yıpranma kaçınılmaz oluyor.
Oğlunuza yıllardır anneliğin ötesinde babalık da yapıyorsunuz. Zorlanmıyor musunuz?
Hayır. Yaşıtlarım gece kulüplerinde gezerken ben 24 yaşında anne oldum. Bunun bana kattığı bir olgunluk var. Belki boşanmam uzun sürdü ama bunu çocuğuma hiç yansıtmadım. Evde hem sevgi hem de güven ortamını sağladığımı düşünüyorum. Toplumda erken yaşta evlenilmeye biraz ters bakılır ama 22-23 yaşlarında evlenip çocuk doğurulabilir
"İŞ VAR DA BİZ Mİ GİTMİYORUZ?"
Çocuğunuzu dünyaya getirdikten sonra hem modelliğe hem de sunuculuğa devam ettiniz. Aynı zamanda ablanız, anneniz ve size ait butikleriniz mevcut. Ticari hayatınız nasıl gidiyor?
Beylikdüzü, Bağdat Caddesi ve İskenderun’da olmak üzere 3 şubemiz var. Her tarzda hazır giyim ürünü satıyoruz. Artık erkeklere yönelik giyim eşyaları da mağazalarımızda mevcut. Ben daha çok halkla ilişkiler tarafındayım. Liseden beri matematiğim kötü olduğu için işin maddi kısmıyla ablam ve annem ilgileniyor.
Tabii bir de esas mesleğiniz olan modellik var. Ülkemizde eskisi kadar defile olmuyor. Düzenlenen yarışmalarda birincilik tacını takanlarsa eski döneme kıyasla adlarından pek fazla söz ettiremiyor. Bu konuda neler söylersiniz?
Maalesef düzenlenen defile sayısı her geçen gün azalıyor. Bana kimleri, “Mesleği bıraktın mı?” diyor. Niye bırakayım? İş var da biz mi gitmiyoruz? Eskiden günde 3 ayrı defileye çıkardım. Şimdi ayda 1! Defileleri sadece kıyafet bazlı değil, küpeden ayakkabıya kadar geniş kapsamlı düşünmek lazım. Model olma yolunda adım atanlar iş yapamayınca dümeni oyunculuk, şarkıcılık ve Youtube kanalına kırıyorlar. Türkiye’de modellik mesleği şu an yoğun bakımda. Ama taburcu edilebilir. Aydın bir ülkede yaşıyoruz. Sadece inanmamız lazım. Şartlar ne olursa olsun son nefesimi verene kadar podyuma çıkacağım.
"HER GÜZEL, SUNUCU OLAMAZ"
Peki ya sunuculuk tarafınız?
Magazin programlarında yaptığım sunuculuğu şimdilik zirvede bıraktım. Sunuculuğun içten gelen bir yetenek olduğunu düşünüyorum. Mesela her güzel olan sunucu olamaz. Halkımız ekranda samimiyet ve içten bir gülüş istiyor. Stüdyoda ailenden biriyle konuşuyormuş gibi olmazsan halk seni benimsemez. Sunuculukta, duygu alışverişi çok önemli. İlk önce sunacağım programa inanmalıyım.
Sektörün nankör olduğuna inananlardan mısınız?
Evet! Bizim mesleğin en kötü yanı vefasız ve nankör olması. Biraz kendini geri çektin mi yüzüne gülen insanlar sana sırtını dönebiliyorlar. Sektörden Özge Ulusoy ve Irmak Atuk gibi isimlerle dostluğum hâlâ sürüyor.
"ÇOCUK İSTİSMARININ CEZASI İDAM OLMALI!"
Son dönemde cinsel istismar ve kadına şiddet haberlerini sıkça okur olduk. Cinsel istismarın önüne geçmek için ne yapılması gerekiyor sizce?
Bir anne olarak bu haberlerden çok utanıyorum. Bu tür davranışları yaratıklar bile yapmaz! Cinsel istismarın önüne geçmek için önce kısas sonra da idam gerekiyor. Çocuk istismarı ve tecavü- zün cezası idam olmalı! Bir insan olarak bu tip ruh halinde olan insanlarla aynı havayı solumak istemiyorum.
"AŞKI BULMAK KOLAY SÜRDÜREBİLMEK ÇOK ZOR"
Aşkı nasıl tanımlarsınız?
İyi bir aşk için önce iyi bir arkadaşlık gerekir. Aşkı sadece öpüşmek ve sarılmaktan ibaret olarak göremeyiz. Aşkın, su ve yemek kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu düşünürüm. Şu devirde aşkı bulmak çok kolay ama sürdürebilmek çok zor. Aşkın sürebilmesi için sanki 2 zıt kutbun bir araya gelmesi gerekiyor.
"OYUNCULUĞU ÜSTADLARA BIRAKTIM"
Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?
Şiir yazıyorum ve beste yapıyorum. Yerli ve yabancı her türlü kitabı okuyorum. Dans eğitimi de almaya başladım.
Bugüne dek 2 sinema filminde yer aldınız. Oyunculuk yapmayı sürdürecek misiniz?
Oyunculuk aşk işi. Denedim ama olmadı, bu işi üstatlara bıraktım.
"ASLA PES ETMEM, HAVLU ATMAM!"
Ekran önündeki insanların nasıl bir hayat sürdüğü her zaman merak edilir. Sizin bir hayat felsefeniz var mı?
Evet, 2 tane var. Hem de bunlar vücudumda kazılı. Bir dövmemde “Beni her zaman mücadele ederken görebilirsiniz ama pes ettiğimi asla göremezsiniz” yazıyor, diğerindeyse “Sana zarar veren her şeyi sil at. Sana nefes veren her şeye tutun” ifadeleri yer alıyor. Bu sözlerden de anlaşılacağı üzere hayatta hiç pes etmem, asla havlu atmam! Güvendiğim her şeye sımsıkı sarılırım.
"BOTOKSA KARŞI DEĞİLİM"
Giderek yaygınlaşan botoks konusuna sizin bakışınız nedir?
Botoksa karşı değilim. Ekran önündekiler pek tabii yaptırabilir. Ancak oyuncular, şarkıcılara ve modellere göre mimiklerini daha çok kullandıkları için ufak düzeltmeler yapabilirler. Zaten hiç bir oyuncu “Ben çirkin miyim?” diye düşünmez. Ekrana çıktığımda oyuncu olmadığım için bazen kendi kendime “Acaba nasıl oldum?” diye sorabiliyorum. Sonuçta en önemli şey ruh ve karakterin güzel olması.
"HERKES MANKEN HERKES STAR!"
Son dönemde sosyal medyada ünlü isimlerin yanı sıra normal insanların da fotoğraf ve videolarını konuşur olduk. Star havasıyla video çekip paylaşan çok insan var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Şunu net olarak söyleyebilirim. Gelinen noktada hepimiz kendimize âşığız, kendimizi seviyoruz. Ünlü isimlerin objektiflere alışık olduğunu biliyorduk ama normal insanlar da hem fotoğrafa hem de videoya düşkünmüş. Bir dönem mankenler değersiz görülüp tu kaka edilmişti. Eee ne oldu? Şimdi herkes manken, herkes star! İnsanlar fenomen olma peşinde. Biz bunu yıllar önce doğal yollarla yaptığımız için taşlanıyorduk. Günümüzde öyle çok kafa patlatmadan ünlü olunuyor.
"EVCİMEN BİR KADINIM"
İkinci kez evlenmeyi düşünür müsünüz?
Düşünürüm tabii ama öncelikle bana bunu düşündürecek ve inandıracak birisi karşıma çıkmalı. Daha çıtır bir anneyim. Hem evcimen bir kadınım. Öyle gezip tozmuyorum. Her şeyin hayırlısı diyelim.