Siyanür nedir? Nerelerde kullanılır? Siyanür etkisi nedir?
Farklı endüstri kollarında ve madencilikte yaygın şekilde kullanılan ve içerdiği bileşikler nedeniyle insan sağlığı için oldukça tehlikeli bir madde olan siyanür, vatandaşlar tarafından internette çokça bakılanlar arasına girdi. Biz de konuyla ilgili tüm bilgileri haberimizde derledik.
Siyanür nedir? Nerelerde kullanılır? Siyanür etkisi nedir? başlıkları şu sıralar internet mecrasında sıkça aratılanlar arasına girdi. Biz de siyanürle ilgili detaylı bilgileri haberimizde yer verdik.
SİYANÜR NEDİR?
Kimyasal anlamda siyanür, bir karbon ve bu karbona bağlı üç azot atomu içeren bileşiklere verilen isimdir. Siyanürün organik ve inorganik şekilde bulunduğu bilinmektedir. Endüstriyel anlamda üretilip, yine bu alanlarda kullanılan siyanür de oldukça faaldir. Siyanür, hidrosiyanik asit ve bu asitten türeyen metal tuzlarından meydana gelmektedir. Siyanürün kendisi ve türevleri, zehir maddeleridir.
Siyanür, hidrosiyanik asit ve bu asitten türeyebilen metal tuzlarının genel adıdır. Hepsi şiddetli zehirlidir. En önemlileri, sodyum siyanür ve potasyum siyanürdür. Endüstride ısıtılmış kuru karbonlar üzerinden, amonyak (NH3) ve CO gazlarının karışımı geçirilerek elde edilirler.
HCN (Hidrosiyanik asit), acı badem kokusunda çok uçucu bir sıvıdır. 28 santigrat derecede kaynar. Sudaki çözeltisi çok zayıf asittir.
Siyanür ve bileşikleri kimyasal yollarla üretilebildiği gibi, bazı bitkiler ve hayvanlarca da üretilmektedir. Siyanürü doğal olarak üreten birçok bitki, bakteri ve böcek vardır. Kiraz, badem, kayısı, şeftali, erik, fasulye, patates, turp, lahana, şalgam, brokoli ve mısır siyanürlü bileşikleri doğal olarak üretmektedir.
SİYANÜR NERELERDE KULLANILIR?
Günümüzde muhtelif siyanür çeşitleri farklı endüstri kollarında kullanılmaktadır. Bunlardan en önemlisi kimyasal üretim endüstrisidir. Bunu nylon, polyamid , akrilik ve plastik üretim sanayileri takip eder. Madencilikte de altın ve gümüş liç proseslerinde kullanılmaktadır.
Madencilikte siyanür kullanımı 1880'li yıllara dayanmaktadır. Özellikle altın ve gümüş üretiminde kullanılan siyanürün, kapalı devre sistemler ile kullanımı gerçekleşmektedir. Üretim sonucu oluşan atıklardaki siyanürü uzaklaştırmak INCO prosesi gibi çeşitli prosesler ile mümkündür. Madene uygun planlama, yönetmelikler ve günümüz teknolojisi ile siyanürün taşıdığı riskler ortadan kaldırılmaktadır.
SİYANÜR ETKİSİ NEDİR?
Yüksek miktarda siyanür, vücudumuz için tehlike arz etmesine rağmen eser miktarda vücudumuzda ve çeşitli yiyeceklerin içinde bulunur. Vücutta depolanmaz, kanserojen değildir. Günümüzde en çok sigara dumanı ve yangınların dumanının solunması ile maruz kalınmaktadır. Siyanür kanda bulunan methemoglobin'e irreversible (geri dönüşümsüz) bir şekilde bağlanarak etkinlik gösterir. Bu özelliği kanın dokulara oksijen perfüzyonunu sağlayamaması sonucu hipoksi'ye ve sonuçta hipoksik şok ve ölüme neden olur. Oksijen mevcuttur fakat kanda taşınamaz. Vücut adeta oksijen havuzunda boğulur.
SİYANÜR ZEHİRLENMESİNDE NE YAPILIR?
Tedavide amaç zehirli maddenin zehirsiz başka bir metabolite çevrilmesidir. Bunun için öncelikle hastaya sodyum nitrit verilir. Bu madde methemoglobin'e siyanür ile yarışmalı olarak bağlanır ve siyanür bu sayede methemoglobin'e bağlanamaz. Daha sonra verilen sodyum tiyosülfat ise siyanür ile reaksiyona girerek tiyosiyanat oluşturur. Bu madde vücut için toksik değildir ve böbreklerden atılır.
SİYANÜR KELİMESİ NEREDEN GELİYOR?
Siyanür, Yunanca’da koyu mavi anlamına gelen ‘kyanos’ kelimesinden gelmektedir. Bunun sebebi siyanürün ilk olarak koyu lacivert olarak bilinen pigmentin ısıtılmasıyla elde edilmesidir.
SİYANÜR BAĞI NEDİR?
Siyanür iyonu, karbonmonoksit ve moleküler nitrojen ile izoelektroniktir.
SİYANÜR NEREDE BULUNUR?
Siyanürler belli başlı bakteri, mantar, alg ve bazı bitkiler tarafından üretilir. Acı badem, kayısı, elma ve şeftali gibi çekirdekli meyvelerde ve bazı tohumlarda belli miktarda siyanür bulunur. Bitkilerde siyanür genellikle siyanojenik glikozitler şeklinde şeker moleküllerine bağlı olarak bulunur ve bitkileri otoburlara karşı korur. Manyok köklü bitkilerde de siyanojenik glikozit bulunmaktadır.
Bilimsel adı Cathariostachys madagascariensis olan Madagaskar Bambusu, ot yiyen hayvanları caydırmak amacıyla siyanür üretir. Bu bambu türü ile beslenen altın bambu lemuru, bitkinin ürettiği siyanüre karşı yüksek toleranslı olacak şekilde evrilmiştir.
YILDIZLARARASI SİYANÜR
Yıldızlararası uzayda siyano radikal CN·’nin bulunduğu tespit edilmiştir. Siyanojen olarak da bilinen siyano radikal, yıldızlararası gaz bulutlarının ısısını ölçmek için kullanılır.
SİYANÜR ZEHRİ NASILDIR?
Birçok siyanür türü zehirlidir. Siyanür anyon, elektron taşıma zincirinin dördüncü kompleksindeki sitokrom c oksidaz enzim inhibitörüdür. Bu protein içerisine demiri bağlar. Bu enzime siyanür bağlamak, sitokrom c’den oksijene elektron geçişini engeller. Bunun sonucunda elektron iletim zinciri bozulur ve hücre, enerji için ATP üretimini oksijen etkisi ile daha fazla gerçekleştiremez. Merkezi sinir sistemi ve kalp gibi oksijenli solunuma bağlı dokular kısmen etkilenir. Bu aynı zamanda histotoksik hipoksi örneğidir.
EN ZEHİRLİ SİYANÜR HANGİSİ?
En zehirli siyanür bileşeni gaz biçimindeki hidrojen siyanürdür ve solunması durumunda öldürücü etkiye sahiptir. Bu sebeple ek oksijen kaynağı ile oksijen tedariği sağlayan solunum cihazı, hidrojen siyanürle çalışırken uyarılmalıdır. Hidrojen siyanür, siyanür tuzu içeren bir solüsyona asit eklenerek elde edilir. Siyanürün alkalik solüsyonları daha güvenlidir çünkü bu tür, hidrojen siyanür gazına dönüşmez. Poliüretan yanması sonucu hidrojen siyanür açığa çıkabilir. bu sebeple poliüretanların ev ve uçak mobilyalarında kullanılması önerilmez. 200 mg kadar siyanür solüsyonu ya da katı siyanüre ya da 270 ppm gaz biçiminde siyanüre ağız yoluyla maruz kalmak birkaç dakika içerisinde öldürür.
Organik siyanürler, siyanür iyonu yaymaz bu sebeple çok düşük oranda zehir etkisi bulunmaktadır. Fakat trimetilsilil siyanür gibi bileşenler su ile temas ettiğinde siyanür iyonu yayar.