Takva Nedir, Ne Demek? Takva Sahibi Ne Anlama Gelir?

İslam dinindeki milyonlarca terimden biri olan takva diğer her terim gibi İslam dinini yaşayanlar için doğru yolu göstermeye yardım eder. Takva nedir, ne demek? Takva sahibi ne anlama gelir?

Takva Nedir, Ne Demek? Takva Sahibi Ne Anlama Gelir?

Takvanın anlamının ne oldu birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Özellikle takva sahibinin nasıl özelliklere sahip olduğu merak edilir. Takva sahibi olan insanların Allah katında değerli bir yerde olduğu düşüncesi insanların takvaya karşı merakını daha çok artırır. Peki takva nedir, ne demek? Takva sahibi ne anlama gelir? Takva sahibi insanın özellikleri nelerdir?

takva-nedir1.jpg

Takva Nedir, Ne Demek?

Takva İslam dinine tavsiyelerini ve emirlere uyma, haram ve mekruh davranışlardan kaçınıp helal davranışlara yönelmeye denir. Takvanın sözlük anlamı ise sakınmak, itaat etmek, korunmak, korumak, çekinmek gibi kelimelerdir. Takva en yalın şekilde açıklanacak olursa “Allah’tan korkan kişi” anlamına gelir. Takva sahibi olmak haram ve günahtan kaçınmak Allah’a karşı sorumluluk hissetmektir. Bu özelliklere sahip olan kişiler takva sahibi insanlardır. Bu insanlar içlerinde Allah korkusu olduğu için haramdan uzak kalıp iyiliğe ve helale yönelirler. İslam dinini gerçekten yaşamak isteyen kişiler takva sahibi olmalıdır. Takva sahibi olan kişi şartsız koşulsuz yüce Allah’a iman etmeli ve şirkten kaçmalıdır. Takva sahibi kişi kendisini Allah’tan uzaklaştıracak her türlü davranıştan uzak durmalıdır.

Takva Sahibi Nasıl Olunur?

Takva aynı zamanda yaradanın yarattıklarına saygı duymak, şükretmek ve sevgi göstermek demektir. Günahları bir kenara bırakıp doğruyu, iyiyi, güzeli savunup bunları davranışa aktaran kişiler takva sahibi olabilmektedir. Takva sahibi olmak cennetin sonsuz güzelliklerinin farkında olup cennet yolunu hak etmek uğruna çalışmaktır. Takva sahibi insan Allah katında salihli bir kul olabilmek için çalışıp mümkün olduğunca bunu hareket ve davranışına yansıtır. Takva sahibi kişinin kimseyle bir derdi sıkıntısı olmaz, kendini sürekli Allah’a yöneltir. Tüm bu davranışlara sahip olduğunda Allah katında salihli bir kul olur.

takva-nedir2.jpg

Takva Ehli Ne Demektir?

İyi ve güzel bir ahlaka sahip olmak, nefsine hâkim olabilmek, eline ve diline sahip çıkmak demektir. Her şeyin farkında olup tüm olanlara rağmen kötü davranışta bulunmayıp kötü söz söylememektir.

Takva Sahiplerinin Özellikleri

Cenâb-ı Hak takvâ sahibi kullarının bir kısım vasıflarını şöyle zikreder:

  • Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere iman etmek,

  • Allah’ın rızâsını gözeterek yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, isteyenlere ve kölelere malın sevilen ve güzel kısmından infak etmek,

  • Namaz kılmak,

  • Zekât vermek,

  • Anlaşma yaptığı zaman sözünü yerine getirmek,

  • Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabretmek.

  • Bollukta da darlıkta da Allah için infak etmek,

  • Öfkeyi yutmak,

  • İnsanları affetmek,

  • Herhangi bir günah işleyince Allah’ı hatırlayıp hemen tevbe istiğfar etmek ve,

  • Kötülükler üzerinde bile bile ısrar etmemek.

takva-nedir3.jpg

Allah Katında En Şerefli ve En Üstün İnsan

Görüldüğü gibi takva, dinin temeli olan bir esastır. Dinde takva mertebesinden daha üstün bir makam yoktur. Allah katında kulun şeref ve mertebesini belirleyen yegâne ölçü de takvadır. Yüce Rabbimizin:

“Sizin Allah katında en şerefli ve en üstün olanınız, en müttakî olanınızdır” beyanı, bu hakikati ifade etmektedir. Dolayısıyla takva, kulun mânevî yücelikler kazanmasına ve nihayetinde Allah’ın dostluğuna ermesine en büyük vesiledir.

Nitekim bir âyet-i kerimede:

“Allah, müttakîlerin dostudur” buyrulmuştur. (Câsiye 45/19)

Takva en mühim âhiret azığıdır. İnsanı ebedî azaptan o kurtarır, Cennete o nâil eyler ve Allah’ın rızasına o kavuşturur.

Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:

“(Ey mü’minler! Âhiret için) azık edinin! Bilin ki azığın en hayırlısı takva azığıdır. Ey akıl sahipleri! Bana karşı takva sahibi olun!” (Bakara 2/197)

Takva Nasıl Yaşanır?

Birinci hadisimizde, takvanın hayatı tamamen kuşatması gerektiği vurgulanmaktadır. İnsan nerede ve hangi durumda olursa olsun Allah’ı hep yanında ve hatta kendisine şah damarından daha yakın bilmelidir. Gaflete düşerek bir yanlış yaparsa hemen kendine gelmeli, tevbe ve istiğfar ettikten sonra günahına keffâret olarak bir iyilik yapmalıdır. Bu takdirde hatasını silerek yeniden tertemiz hâle gelecektir.

İşte mü’minin hayatı hep böyle kötülükleri silip iyilikleri gâlip getirmenin mücâdelesiyle geçmelidir. Yani bir mü’min bütün gayretini Allah’ın azâbından korunup rızâsına nâil olmak için harcamalıdır.

Zira Cenâb-ı Hak kullarına şöyle emreder:

“Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” (Âl-i İmrân 3/102)

“Allah’a karşı gücünüz yettiğince takvâ sahibi olun!” (Teğâbün 64/16)

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT