Tansiyon Düşünce Başın Neresi Ağrır? Tansiyon Düşünce Ayaklar Havaya Kaldırılır Mı?
Tansiyon düşmesi genellikle baş ağrısı, baş dönmesi ve diğer semptomlarla ilişkilendirilebilir. Baş ağrısı genellikle şakaklarda veya alında hissedilen bir ağrı olarak ortaya çıkar. Ayakları havaya kaldırmak tansiyon düşmesi için önerilen bir yöntem değildir. Tansiyon düşünce başın neresi ağrır? Tansiyon düşünce ayaklar havaya kaldırılır mı? İşte tansiyon hastaları tarafından merak edilen her şey…
Tansiyon düşmesi semptomları ile başa çıkmak için bazı önlemler almak önemlidir. Bunlar arasında yavaşça kalkmak, yeterli su içmek, tuz tüketimini artırmak, düzenli egzersiz yapmak ve rahatlama teknikleri kullanmak yer alır. Tansiyon düşmesi genellikle zararsızdır ve semptomlar kendiliğinden geçer. Peki, tansiyon düşünce ayaklar havaya kaldırılır mı?
Tansiyon Düşünce Ayaklar Havaya Kaldırılır Mı?
Tansiyon düşmesi durumunda baş ağrısı yaygın bir semptom olarak karşımıza çıkar. Baş ağrısı genellikle şakaklarda veya alında hissedilen bir ağrı şeklinde ortaya çıkar. Tansiyon düşmesi sonucunda kan basıncının düşmesiyle birlikte beyindeki kan akışı azalabilir, bu da baş ağrısına neden olabilir. Baş ağrısı hafif veya orta şiddette olabilir ve genellikle tansiyon normale döndüğünde kendiliğinden geçer. Tansiyon düşmesi semptomlarına baş ağrısı eşlik ediyorsa, dinlenmek, sıvı alımını artırmak ve stresi azaltmak gibi önlemler almak faydalı olabilir. Ancak, şiddetli veya sürekli tekrarlayan baş ağrıları durumunda bir doktora danışmak önemlidir.
Tansiyon Düşmesi ve Önerilen Önlemler
Tansiyon düşmesi durumunda baş ağrısı gibi semptomları önlemek ve rahatlatmak için bazı önlemler alınabilir. Hızlı kalkmaktan kaçınmak, yavaşça kalkmak ve pozisyon değişikliklerini dikkatli yapmak tansiyon düşmesi riskini azaltabilir. Ayrıca yeterli miktarda su içmek ve sıvı dengesini korumak önemlidir. Tuz tüketimi dengede tutulmalıdır; tuzun aşırı tüketimi sağlık sorunlarına neden olabileceği için dengeli bir şekilde artırılmalıdır. Düzenli egzersiz yapmak ve kan dolaşımını iyileştirmek faydalı olabilir. Stresi azaltmak için yoga, meditasyon veya derin nefes alma gibi rahatlama teknikleri kullanılabilir.
Damarın içindeki kanın damar duvarına yaptığı yüksek basınca hipertansiyon denir. Hipertansiyonda büyük ve/ ya da küçük tansiyon normalden fazladır. Yüksek tansiyon bazı kişilerde hiçbir belirtiye yol açmayabilir ve kişinin günlük yaşamını sürdürmesine bir engel teşkil etmeyebilir. Hasta uzun yıllar hipertansiyon sorunu olduğunu bilmeden yaşamına devam edebilir. Hipertansiyon; uzun süre belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine verebileceği hasar nedeniyle 'sessiz katil düşman' olarak da anılmaktadır. Yüksek tansiyon nedeniyle organları besleyen damarlarda tıkanma, genişleme veya yırtılma meydana gelebilir. Yüksek tansiyon organlara giden kan akışını bozarak organ yetmezliklerine neden olabilir. ‘Yüksek tansiyon’, mutlaka uzman kontrolünde takip edilmelidir.
Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) Belirtileri Nelerdir?
‘’Sessiz düşman" katil terimi hipertansiyon için sıklıkla kullanılan bir terim. Nedeni ise hipertansiyonun yıllarca hiç belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine hasar verebilme olasılığıdır. Bu nedenle belli aralıklarla kan basıncınızı ölçtürmeniz gerekir. En belirgin hipertansiyon belirtileri arasında aşırı yüksek kan basıncına bağlı olarak baş ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, görmede bozukluk oluşabilir. Öte yandan hipertansiyon belirtileri arasında;
- Halsizlik,
- Yorgunluk,
- Burun kanaması,
- Kulaklarda çınlama,
- Yürüme ve merdiven çıkmada zorlanma,
- Bazen çok sık idrara çıkma,
- Gece uykudan uyanıp idrar yapma,
- Bacaklarda şişlik olabilir.
Hipertansiyon belirtilerinden biri ya da birkaçı hissedildiğinde mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Her yüz kişinden birinde bulunan çok yüksek kan basıncı (malign hipertansiyon) adı verilen durumda ise zonklayıcı baş ağrısı, bulantı, kusma, görme bozukluğu, baş dönmesi bazen de böbrek yetersizliği görülebilir.
Bu acil bir durumdur ve organ hasarından korunmak için mutlaka hastaneye başvurulmalıdır. Kan basıncının çok yükseldiği durumlarda da, çift görme, dilde peltekleşme, yüzde veya vücutta karıncalanma da hipertansiyon belirtisi olarak kendini hissettirir.
Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) Sebepleri Nelerdir?
Yüksek tansiyon kontrol altına alınmadığında ciddi hastalıklara da zemin hazırlayarak hayati tehlikeye neden olabilir. Yüksek tansiyonun görülme sıklığı 50 yaşında altındaki erkeklerde, 55 yaşından sonra ise kadınlarda daha fazladır.
Yüksek tansiyon riskini artıran faktörler şu şekilde sıralanabilir:
Genetik yatkınlık: Yüksek tansiyon hastalarının yaklaşık %60’ının ailesinde de tansiyon yüksekliği görülür.
Obezite: Aşırı kilosu olanların yaklaşık %40'ında yüksek tansiyon görülmektedir.
Diyabet (şeker hastalığı): Şeker hastalarında yüksek tansiyona çok sık görülmektedir.
Aşırı tuz tüketimi: Yüksek tansiyona yol açan nedenlerden biridir.
Hareketsiz yaşam biçimi: Hareketsizlik yüksek tansiyon görülme olasılığını artırır.
Sigara-alkol tüketimi: Yüksek tansiyon görülme sıklığı artar.
Stres: Yüksek tansiyonun ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.
Kalp damar hastalığı olanlar, hamileler, yağlı ve tuzlu besinleri sık tüketenler, diyette yetersiz potasyum, kalsiyum, magnezyum ve protein alanlar, uyku apne sendromu olanlar, böbrek hastaları, doğum kontrol hapları, bazı ağrı kesiciler, steroidler, bazı zayıflama haplarını ve psikiyatrik ilaçları kullanan bireyler, bazı endokrinolojik hastalığı olanlar da ( Tiroit, paratiroit, böbrek üstü bezi, hipofiz hastalıkları vs ) yüksek tansiyon riski taşır.
Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) Tanısı Nasıl Konulur?
Yüksek tansiyon, kan basıncının olması gereken ideal değerlerin üzerinde olması durumunda gelişir. Kan basıncının 140/90 mm Hhg üzerinde olması hipertansiyon hastası olabileceğinizi gösterir. Uzman kontrolünde yapılan hipertansiyon tanısı hastalığınızın derecesini ve tedavi süreçlerini de belirler. Teşhis bir kere yapılan tansiyon ölçümüyle konulmamaktadır. Tansiyonu etkileyen birden fazla faktör vardır. Tansiyon bir heyecan ya da panik durumunda anlık olarak da yükselebilir. Bu nedenle doğru tanı ve teşhis için yaklaşık 2 hafta süresince haftada birkaç kere ölçüm yapılmalıdır.
Hipertansiyon tanısı için detaylı bir fizik muayene, elektrokardiyogram, ekokardiyografi, 24 saatlik kan basıncı izlemi ve laboratuvar testleri yapılır Sağlıklı bir hipertansiyon tanısı için tansiyon ölçümü öncesi bir saat içerisinde bir şey yememek, istirahat halinde olmak, sigara ve kahve içmemek gerekir.
Yüksek Tansiyonun Neden Olabileceği Sorunlar Nelerdir?
Ortalama yaşam süresini kısaltan yüksek tansiyon, yaşam kalitesini düşürerek organ hasarına ya da pek çok hastalıklara neden olabilir. Bu nedenle hipertansiyonun teşhis ve tedavisi neden olabileceği organ hasarları ve beraberinde getirebileceği hastalıkların önlenmesi açısından büyük önem teşkil eder. Şayet yüksek tansiyon kontrol altına alınmaz ise ciddi hastalılara zemin hazırlayabilir.
İnme riski: Yüksek tansiyon, inme yani felç riskini en çok artıran faktörler arasındadır. Yüksek tansiyona bağlı inme, beyin kanaması veya beyin damarlarında pıhtı olarak ortaya çıkabilmektedir.
Yüksek tansiyon kalp krizi riskini belirgin olarak artırır. Tansiyon yüksekliği aort damarı olarak bilinen ana atardamarda anevrizma (genişleme) veya yırtılmaya neden olabilir.
Periferik damar olarak ifade edilen bacak damarları, kol damarları ve şah damarlarında tıkanıklık riskini artırır. Hipertansiyon böbrek yetersizliği, kalp yetersizliğine neden olabilir ve göz dibinde kanama yapabilir.
Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) Tedavisi
Hipertansiyon tedavisinde amaç kan basıncını 140/90 mm hg Hg altına düşürmektir. Eğer hastada şeker hastalığı, böbrek yetersizliği ve organ hasarı var ise kan basıncının daha düşük olması hedeflenir. Hipertansiyon tedavisinin temelinde yaşam tarzı değişiklikleri yatar. Aynı zamanda yüksek tansiyon tedavisinin önemli bir bölümünü ilaç tedavisi oluşturur.
Yüksek tansiyon tedavisi sırasında yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, tuz alımının kısıtlanması çok önemlidir. Tüm tedavilere dirençli hipertansiyon durumunda ise böbrek atardamarlarına işlem yapılarak kan basıncı kontrol altına alınabilir. İnme, kalp krizi, böbrek yetmezliği gibi hipertansiyonun yarattığı ciddi durumlardan korunmak için erken tanı çok önemlidir. Erken tanı koyulan ve kontrol altına alınan hipertansiyon yaşam kalitesini etkilemez.
Diğer tüm tedaviler gibi yüksek tansiyon tedavisi de kişiye özel olmalıdır. Hipertansiyon tedavisinde kullanılan tansiyon ilaçlarının bağımlılık yaptığı ya da zararlı olduğunu düşünmek, sürekli ve uzun dönem ilaç kullanmanın getirdiği yan etkilere dayanarak bundan kaçınmak doğru değildir.