Tarım ve Orman Bakanı'ndan önemli açıklamalar! Barajlardaki kritik seviyeyi değerlendirdi: "4 aylık suyumuz kaldı"
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, A Haber'de katıldığı canlı yayın programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi katıldığı canlı yayın programında başta ekmek üzerinden yapığı siyasi konuşmadan dolayı Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar'a tepki gösterdikten sonra, tahıl koridoru, barajların doluluk oranı gibi konular hakkında değerlendirmelerde bulundu.
CİHAN KOLİVAR'A TEPKİ: "ÇOK TALİHSİZ BİR İFADE"
Vahit Kirişçi, "Ekmek aptal toplumların gıda maddesidir" sözleri ile gündem olan cihan Kolivar için "Çok talihsiz bir ifade bence herhalde ekmekten nasiplenmeyen kişi sıfatını da alır yakında. Çünkü ekmek en temel gıdamız. Dünyanın gelişmiş, geri kalmış, gelişmekte olan bütün ülkelerinde en çok tüketilen bir ürün. Malumunuz en son Rusya – Ukrayna savaşında da koridorun adı meyve sebze koridoru değil tahıl koridoru. Dolayısıyla tek başına tahıl koridoru kavramı bile ekmeğin ve bu ekmeğin buğdaydan veya mısırdan yapılmasından bağımsız olarak söylüyorum ne kadar temel ve vazgeçilmez olduğunu gösteriyor. Tabii şu anda yargıya intikal etmiş olan bir süreç var. Ama ifadeyi asla kabul etmiyoruz.
Biz bakanlık olarak da ekmekte özellikle fiyatla ilgili vatandaşlarımız bunu tüketmede herhangi bir yavaşlama veya gerileme olmasın diye de un regülasyonu adı altında 7.450 TL'den aldığımız buğdayı 4.500 liradan un yapıp bunu fırıncılara veren sanayiciye veriyoruz. Yani 2.950 lira ton başına da bir regülasyon çerçevesinde destek uygulamış oluyoruz. Amacımız vatandaşımızın ekmeğe erişimini ekmekle ilgili en ufak bir tereddüt yaşatmayalım onlar yaşamasınlar istiyoruz." ifadelerini kullandı.
TAHIL KORİDORU SORUNUN TÜRKİYE ÇÖZDÜ
Kirişçi, tahıl koridoru anlaşmasına değinerek, "Öncelikle tahıl koridorundan da kısaca bahsetmek lazım. Türkiye'yi tarif ederken Asya ile Avrupa arasında köprü görevi gören bir ülke denip geçilirdi fakat gördük ki Türkiye şu son 20 yılda ne kadar önemli bir ülke olduğunu ve ne kadar vazgeçilmez bir ülke olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Tabii bu durup dururken de olmadı 20 yıllık süreçte ve Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ve Türkiye'nin sahip olduğu kurumsal kapasitesi bir devlet yapısı mekanizmaları sayesinde bir noktaya gelindi. Türkiye sürdürülebilir, dengeli ve lider diplomasisiyle bu süreci başarıyla tamamlamış oldu. Türkiye ne kadar vazgeçilmez ülke olduğunu gösterdi. Ayın 31'inde bir aksama oldu yeniden Sayın Cumhurbaşkanımız devreye girdi ve tekrar kaldığı yerden devam ediyor. Bugün 432 gemi dün itibarıyla söylüyorum 10.1 milyon ton tahıl başta olmak üzere gıda ürünlerini bu koridordan geçirdi. Yüzde 60'a yakınının yani 6 milyon tonluk kısmını Avrupa ülkeleri alıyor aslan payını onlar alıyor. Asya için yüzde 21.4 gibi bir oran. Afrika için biraz daha düşük. Ama burada en çarpıcı olan BM'nin en geri kalmış ülkeler kategorisindeki ülkeler için verilen pay sadece yüzde 5,5." diye konuştu.
"4 AYLIK SUYUMUZ VAR"
Barajlardaki son durum hakkında konuşan Bakan Kirişçi "İstanbul için hiçbir yağış olmasa 4 aylık suyumuz var. Ankara için 8 aylık rezervlerimiz var. Yeraltı depolarıyla ilgili olarak şu ana kadar 102 adet yeraltı depolamaları sayesinde 70 milyon metreküp suyu tutabilir hale geldik. 22 milyon metreküplük de içme suyu rezervimiz oluşuyor. Yapılan çalışmalar, stratejiler var. Aralık ayında tarımsal kuraklıkla mücadele eylem planını açıklayacağız. Son 20 yılda yapılan barajlarla 47 milyar metreküp su rezervlerine kazandırılmış toplam su rezervi 180 milyar metreküp olmuştur. Muazzam bir rakam. Sadece 3'te1'i 20 yılda yapıldı. Türkiye'nin en yüksek gövde yüksekliği olan Yusufeli Barajı var. 56 kilometre bu barajın yapımı için yapılmış tüneller var. TARSİM'le kuraklık yaşayan çiftçilere sigorta devreye girip, hasarı karşılamış oluyor." dedi.
GIDA BOYASI İÇEREN TÜRK MARKALI BAHARAT ÜRÜNLERİ
Geçtiğimiz günlerde Singapur'da satışta olan Türk marka Arifoğlu gıdanın baharatlarında çıkan gıda boyası ile ilgili de "Bu konuda yetkili birimimiz var. Düzenli kontroller yapılıyor. 1 milyonun üzerinde kontrol yapılmış. Bu firmaya ait Mayıs ve Temmuz aylarında sumakla ilgili ürünlerinde bahse konu kimyasallar olduğu için tespit ediliyor ve savcılığa suç duyurusunda bulunuluyor. Yargıya intikal etmiş durumlar var. Bu ülkenin bize herhangi bir şekilde kendi ülkenizin markasında bu çıktı diye resmi başvuruları yok. Bizim ülkemizden bu ürünün ihracatı söz konusu değil. Bunu söylemem yeterli sanırım" şeklinde konuştu.