Tarkan Tevetoğlu Kimdir, Nerelidir, Nerede Doğdu? Kaç yaşındadır?

Tarkan Tevetoğlu Kimdir? Biyografisi, Hayatı, Özgeçmişi, Doğum yeri, Doğum Tarihi, Fotoğrafı Kaç Yaşında, Memleketi ve Nereli Olduğu? Tarkan Tevetoğlu hakkında merak ettiğiniz her şey haberimizde…

Tarkan Tevetoğlu Kimdir, Nerelidir, Nerede Doğdu? Kaç yaşındadır?

TARKAN TEVETOĞLU KİMDİR?

Doğum tarihi : 17.Ekim.1972
Tarkan Tevetoğlu kaç yaşında :
Kilo & Boy :
Burcu : Terazi
Meslek : Pop Şarkıcısı
Tarkan Tevetoğlu doğum yeri : Alzey, Almanya

TARKAN TEVETOĞLU BİYOGRAFİSİ

1992 yılında Kıl Oldum Abi adlı parçasıyla büyük bir çıkış yakalayan Tarkan, Şımarık ve Şıkıdım gibi parçalarıyla Avrupa'da müzik listelerine girmeyi başarmış, ardından çıkardığı İngilizce albüm Come Closer’ın başarısı ile etkisinin Türkiye ile sınırlı kalmayacağını göstermiştir. Son albümü Adını Kalbime Yaz’ı 29 Temmuz2010 tarihinde piyasaya çıkartan başarılı sanatçı, albümün çıkış haftasında yakaladığı 250.000 adetlik satış miktarıyla halen Türk Pop Müziği’nin kralı olduğunu göstermiştir. 15 milyonun üzerinde albüm satışı bulunan Tarkan, Dünya Müzik Ödülü sahibidir.
Tarkan Tevetoğlu, 17 Ekim 1972'de aslen Rize’li olan bir aileden Almanya'nın Frankfurtyakınlarından bulunan Alzey kasabasında doğdu. İlköğretimi Almanya'da tamamladıktan sonra 15 yaşında ike ilesi ile birlikte Türkiye'ye döndü. Babası Ali Tevetoğlu'nun oğlunda gördüğü müzik yeteneği ile 13 yaşındayken Klasik Türk Müziği eğitimi almaya başladı. Eğitimini Karamürsel'de devam eden sanatçı 1990 yılında Karamürsel Lisesi'nden mezun oldu.
Müzik eğitimi için İstanbul'a gittikten sonra 1990 ile 1992 yılları arasında Üsküdar Musiki Cemiyeti'ne devam etti. 1993 yılında prodüktör Mehmet Söğütoğlu ile tanışmasının ardından İstanbul Plak ile anlaşma yaptı. İlk albümü "Yine Sensiz" 1992 yılında piyasaya çıktı. Albümün çıkış şarkısı "Kıl Oldum Abi" ile kısa sürede büyük bir çıkış yakaladı. Albüm 900 bin adet satıldı ve Tarkan bir anda tüm televizyonların ve magazinin kilit noktası haline geldi.
Ardından 1994 yılında çıkardığı "Aa Acayipsin" adlı albümde Sezen Aksu ile çalışan Tarkan, daha ikinci albümü ile Türk Pop Müzik camiasının en önemli isimlerinden biri haline geldi. Bu albümden sonra Türkiye ve dünya turuna çıkan sanatçı, Türkiye ve Avrupa'da 34 konser verdi. Bu konserlerin 25'i, ulusal çapta gerçekleştirilen en büyük sponsorlu turne kapsamında, Tarkan'ı Türkiye'nin farklı illerinde yaklaşık 10 bin seyirci ile buluşturan stadyum konserleriydi. Sanatçının kariyerindeki en büyük dönüm noktalarından olan albüm 2,5 milyona yakın satıldı. Avrupa'da da 950 bin rakamına ulaştı.
1995 yılında Ahmet Ertegün ve Atlantic Records ile anlaşma imzaladı. Türkiye'de medyanın yoğun takibi ve baskılarının artması üzerine New York’a giden sanatçı burada bir yandan albüm çalışmalarına devam ederken bir yandan da New York Baruch Üniversitesi'nde dil eğitimi aldı.
O dönemin en önemli yıldızları icra eden menajeri Ahmet San ile 1995'te sözleşme imzaladıktan sonra 1994-1997 yılları arasında İsviçre, Hollanda, İngiltere ve Almanya’da toplam 12 şehri kapsayan 3 büyük Avrupa turnesine çıktı. 1995yılında New York Palladium’da verdiği konser, Türkiye'de canlı yayınlandı. Tarkan, 1997 Temmuz'de üçüncü albümü "Ölürüm Sana" rekor satışlarını kırıp Türkiye'de 2,5 milyon sattı. Aynı yıl kendi müzik şirketi HITT Prodüksiyon'u kurdu, 1998yılında Walt Disney'in 35. uzun metrajlı çizgi film'i olan Herkül'ün baş karakterini Türkçe olarak seslendirdi. Filmin müziklerinden "Yolumdayım"ı seslendirdi.
Bu albümde yer alan ve bir Sezen Aksu parçası olan "Şımarık", kısa sürede dünya çapında tanındı ve daha sonra başka yabancı sanatçılar tarafından da çeşitli dillerde yorumlandı. Ahmet Ertegün ile olan anlaşmazlıklarından dolayı Atlantic Records'tan ayrıldıktan sonra Türkiye'ye dönerek askerlik görevini yerine getirdi. Tarkan, 2001 yılında "Kuzu Kuzu" isimli single çalışmasını piyasaya sürdü. Aynı yıl "Karma" adlı albümünü yayınladı. Albümde yer alan "Kuzu Kuzu" ve "Hüp" gibi çalışmalar ile iyi bir dönüş yaptı. Washington Post Tarkan ile ilgili yaptığı bir haberde, Tarkan'nın Fransa'dan Danimarka'ya müzik listelerine girebilmeyi başarmış, Rusya'da en çok satan Rus olmayan sanatçı ünvanını almaya layık görülmüştü.

tarkan-3.jpg
2003 yılına gelindiğinde Tarkan yeni albümü "Dudu" adlı albümünün çalışmalarını tamamladı. Nazan Öncel ile çalıştığı bu albüm ile Rusya'da 1 milyon satış rakamına ulaştı, aynı ülkeden en iyi yabancı şarkı ödülünü aldı.
Bir yandan reklam filmlerinde oynayan sanatçı 2001 yılında Pepsi ile gerçekleştirilen sponsorluğun ardından, çekimleri Kapadokya'da yapılan Turkcell’in Hazır Kart reklamlarında yer aldı. "Özgürlük İçimizde" adlı bestesini de seslendirdiği aynı proje kapsamında Tarkan-Özgürlük Yolcusu takvimi piyasaya sunuldu. 2004'te petrol şirketi OPET'in reklamlarında yer aldı. 2006 Yılında da Avea sponsorluğunda bir dizi konser verdi.
Dünyadan müziği ile olumlu eleştirilen almasından haraketle İngilizce albüm yapma kararı alan sanatçı, 2005'in Ekim ayından beklenen single "Bounce"u piyasaya sürdü. Hemen ardından ilk İngilizce albümü olan "Come Closer" aynı anda tüm Avrupa ve Türkiye'de satışa sunuldu. Kısa bir süre sonra albümde yer alan "Start The Fire" adlı ikinci single çalışmasını yaptı. Come Closer albümü Almanya dışındaki Avrulpa ülkelerinde yeterli tanıtımın olmaması ve de Avrulpa ülkelerinde dönemin müzik trendinin ağırlıklı olarak elektronik-dans çizgisinde ilerlemesi nedeniyle istenilen yurtdışı başarısını yakalayamadı.
Müziğe kısa bir süre ara verdikten sonra 2007 yılının Aralık ayında altıncı albümü "Metamorfoz" ile tekrar sevenleriyle kavuştu. Albüm klasik bir Tarkan albümü olmamasından ötürü olumsuz eleştrilere maruz kalsa da sevenleri Tarkan'ı yanlız bırakmadı. Albüm tüm bu olumsuz eleştirilere rağmen 2 ayda 500 bin satış rakamına ulaştı. Albümün asıl başarısı ise cd formatının çok dışında, dijital ortamda gerçekleşti. Metamorfoz albümü 1.5 milyona yakın bir internet satışı ile Türkiye’de kendi alanında bir ilki gerçekleştirdi. Metamorfoz albümündeki şarkılara alternatif bir bakış açısıyla yaklaşan remix albümü ise Tiesto gibi dünyaca ünlü DJ’lerin Tarkan’a eşlik etmesi ile 2008 yazsında piyasaya sunuldu.
Tarkan’ın merakla beklenen son albümü Adımı Kalbine Yaz, 29 Temmuz 2010tarihinde, Hitit Müzik etiketiyle piyasaya çıktı. Başarılı sanatçının 8. stüdyo albümü olan Adımı Kalbüne Yaz’daki şarkıların söz ve müziklerinde Tarkan’a Aysel Gürel, Sezen Aksu, Mithat Can Özer ve Yıldız Tilbe eşlik etti. İçerisinde 8 şarkı ve 5 de remix çalışması barındıran albümün düzenlemesi Ozan Çolakoğlu tarafından yapıldı. Albümden çıkan single çalışmaları ise Sevdanın Son Vuruşu ve Adını Kalbine Yaz (Ozinga Club Mix) oldu. Adını Kalbine Yaz albümü piyasaya çıktığı hafta 250.000 satma başarısı gösterdi.
Müzik çalışmalarının yanı sıra sosyal sorumluluk projelerine de zaman ayıran Tarkan, 2008 yılında Orhan Gencebay ile beraber çevre sorunlarına dikkat çekmek için yaptığı Uyan adlı şarkısı ile çevrecilerin taktirini topladı. Doğa Derneği ve PETA (Uluslararası Hayvan Koruma Derneği) ile beraber aktif projelere imza atan Tarkan, sokak hayvanlarının korunması projelerinde PETA’nın tanıtım yüzü oldu.
15 milyonun üzerinde albüm satışıyla çağımızın en güçlü Türk Pop müzisyenlerinden birisi olan Tarkan, Avrulpa, Rusya ve Türki Cumhuriyetler’deki başarılı satış grafikleriyle yurt dışında en fazla albüm satmış sanatçılarımızdan birisi olmuştur ve de Dünya Müzik Ödülü sahibidir.
11 Mart 2016 tarihinde Tarkan'ın dokuzuncu stüdyo albümü olan "Ahde Vefa" çıktı.
29 Nisan 2016 tarihinde Tarkan'ın Tarabya’daki lüks villasının bahçesinde gerçekleşen törenle 5 yıldır birlikte olduğu Pınar Dilek ile evlendi.

tarkan-2-001.jpg
Albüm ve Single Çalışmaları
1992: Yine Sensiz Çıkış Tarihi: 19 Aralık 1992 Plak Şirketi: İstanbul Plak
1993: Yine Sensiz (Extended) Çıkış Tarihi: 1 Temmuz 1993 Plak Şirketi: İstanbul Plak
1994: A Acayipsin Çıkış Tarihi: 12 Mayıs 1994 Plak Şirketi: İstanbul Plak
1997: Ölürüm Sana Çıkış Tarihi: 14 Temmuz 1997 Plak Şirketi: İstanbul Plak
1998: Şımarık (Single) Çıkış Tarihi: 1 Mart 1998 Plak Şirketi: Üniversal Müzik
1999: Şıkıdım (Single) Çıkış Tarihi: 1 Mart 1999 Plak Şirketi: Üniversal Müzik
1999: Tarkan Çıkış Tarihi: 1 Haziran 1999 Plak Şirketi: Üniversal Müzik
2000: Bu Gece (Single) Çıkış Tarihi: 1 Mart 2000 Plak Şirketi: Üniversal Müzik
2001: Kuzu Kuzu (Single) Çıkış Tarihi: 10 Mayıs 2001 Plak Şirketi: İstanbul Plak
2001: Karma Çıkış Tarihi: 23 Temmuz 2001 Plak Şirketi: İstanbul Plak
2002: Hüp (Single) Çıkış Tarihi: 1 Ocak 2002 Plak Şirketi: Hitt Müzik
2002: Özgürlük İçimizde (Single)Çıkış Tarihi: 5 Mart 2002 Plak Şirketi: Hitt Müzik
2002: Bir Oluruz Yolunda (Single) Çıkış Tarihi: 25 Nisan 2002 Plak Şirketi: Hitt Müzik
2003: Dudu Çıkış Tarihi: 20 Haziran 2003 Plak Şirketi: Hitt Müzik
2005: Ayrılık Zor (Single) Çıkış Tarihi: 17 Mayıs 2005 Plak Şirketi: Hitt Müzik
2005: Bounce (Single) Çıkış Tarihi: 20 Ekim 2005 Plak Şirketi: Hitt Müzik
2006: Bounce (Single) Çıkış Tarihi: 1 Nisan 2006 Plak Şirketi: Universal Music
2006: Come Closer Çıkış Tarihi: 7 Nisan 2006 Plak Şirketi: Hitt Müzik
2006: Start The Fire (Single) Çıkış Tarihi: 18 Ağustos 2006 Plak Şirketi: Hitt Müzik
2007: Metamorfoz Çıkış Tarihi: 17 Aralık 2007 Plak Şirketi: Hitt Müzik
2008: Metamorfoz Remixes Çıkış Tarihi: 28 Temmuz 2008 Plak Şirketi: Hitt Müzik
2008: Uyan (Single) Çıkış Tarihi: 6 Ekim 2008 Plak Şirketi: Hitt Müzik
2010: Adımı Kalbine Yaz Çıkış Tarihi: 29 Temmuz 2010 Plak Şirketi: Hitt Müzik
2016: "Ahde Vefa" Çıkış Tarihi:11 Mart 2016 Plak Şirketi:Hitt Müzik

tarkan-3-001.jpg
Ayşe Arman'nın Tarkan ile yaptığı röportaj :
Sesiniz sedanız çıkmıyor. Kendinizi geri mi çektiniz Allah aşkına! - Ne alakası var, geri çekilme filan yok! Tam tersine, yeni bir Türkçe pop albüm hazırlıyorum. İngilizce albüm çalışmalarım sürüyor. Sonra birbiri ardına bir sürü konser var. Dubai’den sonra, Kopenhag, Hamburg, Los Angeles. Yoğunum yani, başımı kaşıyacak vaktim yok. Ama artık magazin programlarında ve dergilerinde yer almıyorum...
Yoksa, bilinçli bir tercih mi bu? - Fevkalade bilinçli.
Peki neden? - Medyayla aramızda güven krizi var! Söylediklerimin çarpıtılmasından, zorla birtakım polemiklere sokulmaktan sıkıldım. Benim için artık bu tür şeylerin esprisi yok. Canım istemiyor. Eğlenceli gelmiyor. Hatta sıkıcı ve banal buluyorum. Bir de tabii itiraf etmem gerekirse, inciniyorum. Doğrudan kafama ateş ediyorlar.
<b<="" b="" style="margin: 0px; padding: 0px; border: none;">- Hayır. Kaşarlaşamadım bir türlü. Derim hálá ince. Üzülüyorum. O yüzden röportajlara hayır diyorum.</b
Ama, sanatçılar magazinle beslenirler, diye biliriz. Bu bir karşılıklı ihtiyaçtır... - Benim böyle bir ihtiyacım yok. Lütfen ukalalık gibi değerlendirmeyin, o gürültüde, o kargaşada yer almak bana manasız geliyor. Bir de artık beni bilen biliyor ya. Konserlerim tıklım tıklım. Bana yetiyor. Daha ne isterim?
İyi de, ertesi gün gazeteye baktığımızda, sizden hiç söz edilmiyor ya da adınız eskiye oranla çok daha az geçiyor... Korkmuyor musunuz? - Hayır. Gazetelerin seni eskisi kadar yazıp çizmemesi, popülariteni kaybettiğin anlamına gelmiyor. Tam tersine, birilerini her gün gazetede manşetlerde gördüğüm zaman kuşku duyuyorum, bir reyting problemi varmış gibi geliyor bana. Bu mekanizmadan uzakta durmak istiyorum. Ben magazin haberlerle değil, işimle anılmak istiyorum.
İnsan, belli bir doygunluğa gelince mi böyle hissediyor? - Bilmem, olabilir. İnsan doyuyor galiba. Eskiden daha fazla dışarı çıkıyordum. Haber olmak için mi çıkıyordum, dışarı çıktığım için mi haber oluyordum bilmiyorum. Ama artık dışarı bile çıkmak istemiyorum. İçime kapandım biraz. Daha doğrusu, kendimi tanımaya çalışıyorum. Müzik yapıyorum, hobilerimle meşgulüm, çok sık seyahat ediyorum. Uzaklaşınca, Türkiye’yi daha net görüyorum. Ne kadar küçük bir dünyam olduğunu, ne salak şeylerle uğraştığımı fark ediyorum. Ama işte bir süre sonra Türkiye’yi özlüyorum, geliyorum hooop yine kendimi o girdabın içinde buluyorum.
Yine de ben "Hakkımda yazılsın çizilsin istemiyorum" laflarına inanmıyorum... - Ama doğru söylüyorum. Konsere çıkıyorsam, yeni bir albüm yapıyorsam ya da söylemek istediğim yeni bir şey varsa, o zaman röportaj veriyorum. Bazen de "Hadi çıkayım ortalığa da, etrafı şöyle bir sallayayım" diyorum. Ama işte hepsi o kadar. Yoksa o yaldızlı dünyanın bir yalandan ibaret olduğunu biliyorum. O yüzden de, epey bir zamandır başka türlü yaşıyorum. Sevgilimle, köpeğimle, arkadaşlarımla mutluyum.
"Sevgilisi gerçek değil. Paravan. Onun aslında erkek sevgilileri var!" laflarına ne diyorsunuz? - Gülüyorum. Bu ülke, beni illa gay yapacak, o zaman rahat edecekler! Altı senedir birlikteyiz Bilge’yle. Bir yalan, altı sene nasıl sürdürülebilir?
Sevgiliniz de çok geride, kendi halinde biri. Çok gösterişli değil, çok frapan değil, çok meme değil, çok popo değil. Rahatlıkla öyle birini de seçebilirdiniz. Siz Tarkan’sınız, sahnelerin seks tanrısı... - Sadece sahnede öyleyim. O sahneden indim mi, herhangi biri, sıradan biriyim. Bilge’yle birlikte mutluyuz. Zaten onun kendini olmadığı bir şey gibi göstermeyen halini seviyorum. Zor bir hayatımız var. Her zaman didikleniyoruz. Sağa sola rahat gidemiyoruz.
Siz yurtdışındayken, o ne yapıyor? - Bazen yanıma geliyor. Bazen de gelmiyor. Özlemek ikimize de iyi geliyor. İstanbul’da ikimizin ayrı evi var. Ama çoğunlukla birlikte geçiriyoruz zamanımızı.
O da röportaj vermiyor. Birkaç kez aradım. Kibarca savuşturdu beni. Onu nasıl tutabiliyorsunuz? İnsanlar şöhret için bu kadar delirirken... - Bu tür şeyler onu hiç ilgilendirmiyor.
"Allah’ım ben Tarkan’la sevgiliyim. Seviştiğim adam Tarkan!" filan da yapmıyor mu bu kadın! - İlk zamanlar belki biraz sarhoşluk yaşadı. Ama medyanın üzerine gitmesinden hep rahatsız oldu. "Ben de çıkayım Tarkan’ın sevgilisi olmak nasıl bir şey anlatayım" heveslerine kapılmadı.
Kız kardeşi daha farklı ama... - Hangisi Berna mı? Deli o. Ama tatlı bir deli. Çok severim. Üç kız kardeş onlar, üçü de çok farklı. Bilge, ağırbaşlı. Zaten avukat. Mesleği de başka türlüsünü kaldırmaz. Göz önünde olamaz. Öyle bir niyeti olmaması da çok hoşuma gidiyor.
Tamam röportaj vermemenizi anladım, ama sizi çılgınca seven hayranlarınıza ne olacak? Onlara haksızlık değil mi? - E haksızlık oluyor tabii. Onlar benim orada burada daha sık karşılarına çıkmamı istiyorlardır. Amerika’ya gittiğimde çok kıskanıyorum, çok güzel talk-show’lar görüyorum, normal kanallarda da, MTV’de de. Türkiye’de maalesef yok. Türkiye’de kiminle, hangi talk-show’da sohbet edeceğim? Mutlaka, abuk sabuk yerlere çekilecek, olmadığım biri gibi gösterileceğim. Konu dönüp dolaşıp hep aynı yere gelecek: "Gay misin, biseksüel mi?"
Duyarlı, utangaç ve mütevazısınız... Ama sahneye çıkınca "seks tanrısı" oluyorsunuz. Nasıl bu kadar değişiyorsunuz? Orada ne oluyor? Hormonlarınızda değişen bir şeyler mi oluyor? - Kesinlikle oluyor! Orası, yani sahne başka bir şey. Her şey bir arada, insanlar, spotlar, müziğin yüksek volümü... İnsanlar ismini haykırıyor, tezahürat ediyor... Seni arzuluyorlar... Bunu hissediyorsun... Kaplana dönüyorsun... Ve ben sahneyi çok seviyorum. Onaylandığımı, takdir edildiğimi hissediyorum. Ama sahneden inince, tekrar sıradan adam oluyorum. Bunu da seviyorum...
Bunca zaman Tarkan imajı, Tarkan sesi, Tarkan stili, Tarkan müziği diye bir şey yarattınız. Şimdi ne yapıyorsunuz? Bundan daha fazla yapabileceğim bir şey yok, diyor musunuz? - Demez miyim? Kendime karşı acımasız bir adamım, içimde kendimi yerden yere vuruyorum. Ve yetersiz buluyorum. "Daha iyi olabilirdin" diyorum. "Daha iyi söyleyebilirdin, daha iyi söz yazabilirdin, daha iyi dans edebilirdin..." Hayatım kendimi nasıl geliştirebileceğimi düşünmekle geçiyor. Ama dürüst olmak gerekirse, bazen de "Aman be!" diyorum, "Ne uğraşacaksın bunlarla. Şöhreti batsın!" Her şeyi bırakıp, bir kenara çekileyim istiyorum.
Amerika’da tanıyorlar mı sizi sokakta yürürken filan? - Los Angeles’ta tanıyorlar. Orada Latin çok, Meksikalılar filan. Miami’de de tanıyorlar. Venezüellalılar, Brezilyalılar var. Ama Amerikalılar tanımıyor. Hoşuma da gidiyor. ,
New York’ta da ordu halinde mi yaşıyorsunuz? - Hayır. Tekim. Güvenlik de yok. İlk zamanlar öyle değildi tabii, Michael Jackson gibi beş korumayla dolaşıyordum. Limuzinler filan. Özenmişim demek ki. Şimdi komik geliyor.
Peki korktuğunuz şeyler değişti mi? - Sağlıksal paranoyalarım olmaya başladı...
Nasıl yani? Ölüm korkusu mu? -Yok ölmekten hiç korkmuyorum, hatta "İyi bile olur" diyorum. Erken gitmekte fayda var. Çok yaşanılası bir dünya değil. Biraz karamsarım son zamanlarda. Bir yandan da genetik mirasımdan şüpheliyim. Babam genç yaşta kalpten gitti, kolesterolü yüksekti, benim de öyle. Annemin de yıllardır problemleri var. Bazen "Acaba şeker hastası mı olacağım, kalp hastası mı?" diye korkulara kapılıyorum. Check-up’lara gidiyorum, Allah’a şükür, dizim dışında her şey iyi. Bazen de, yapmak istediklerimi yapabilecek miyim, diye düşünüyorum. Zamanım yetecek mi, daha çoook şey var yapmak istediğim...
Neler mesela? - Kendim dışında birilerine faydalı olayım istiyorum. Örnek aldığım isimler: Bono ve Angelina Jolie. Angelina Jolie bile Hollywood’un yalan olduğunun fark etti.
Peki Angelina Jolie’ninki bir PR faaliyeti olamaz mı? - Olsa ne fark eder. Kadının, yardıma ihtiyacı olanlara faydası oluyor mu, oluyor. Ayrıca, samimi olduğuna inanıyorum.
Siz niye yapamıyorsunuz? - İstiyorum ama olmuyor. Denedik. Destek alamıyoruz.
Albümleri :
1992 - Yine Sensiz
1994 - Aacayipsin
1997 - Ölürüm Sana
2001 - Karma
2003 - Dudu
2006 - Come Closer
2007 - Metamorfoz
2010 - Adımı Kalbine Yaz
2016 - Ahde Vefa

 

Etiketler :
0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡