"Türk-Alman ilişkileri kazan-kazan anlayışıyla krizleri fırsata çeviren refleks geliştirdi"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Türk-Alman ilişkileri vizyon üreten, gerçekçi ve kazan-kazan anlayışıyla zaman içerisinde bütün krizleri fırsata çeviren bir refleks geliştirmiştir. Sağduyulu ve önyargılardan uzak bir yaklaşımla karşılıklı

"Türk-Alman ilişkileri kazan-kazan anlayışıyla krizleri fırsata çeviren refleks geliştirdi"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Türk-Alman ilişkileri vizyon üreten, gerçekçi ve kazan-kazan anlayışıyla zaman içerisinde bütün krizleri fırsata çeviren bir refleks geliştirmiştir. Sağduyulu ve önyargılardan uzak bir yaklaşımla karşılıklı güven ve anlayış çerçevesinde atacağımız adımlarla iki ülke arasındaki ilişkiler eminim ki çok daha parlak bir noktaya gelecek" dedi.

2. Türk-Alman Enerji Forumu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier'nın katılımı ile Ankara'da başladı. İki ülkenin önde gelen sektör temsilcilerinin yer aldığı forumun açılışında konuşan Bakan Dönmez, ikincisi gerçekleştirilen forumda yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye ile Almanya arasında köklü geçmişe sahip çok yönlü bir ilişki bulunduğunu dile getiren Dönmez, "Aramızdaki 3 bin kilometrelik mesafe, iki komşu ülke arasında olabilecek iş birliğinden çok daha kapsamlı ve güçlü bir iş birliği geliştirmemize engel olamamıştır" dedi.

Almanya'nın Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğunun altını çizen Dönmez, 2017 yılında ikili ticaret hacminin 36,4 milyar dolara ulaştığını aktardı. Bakan Dönmez, Almanya'nın Türkiye'de yaklaşık 15 milyar dolar ile ihracatta birinci sırada, ithalatta ise 21,3 milyar dolar ile Çin'den sonra ikinci sırada yer aldığını belirtti. Ekonomik bağların ötesinde iki ülke arasındaki sosyal bağların da oldukça güçlü olduğuna işaret eden Dönmez, Türk ve Alman vatandaşlığına geçmiş Türk kökenli vatandaşlardan oluşan 3,5 milyonluk toplumun Almanya ile Türkiye arasında insani ve çok özel bir köprü niteliği taşıdığını belirtti. Son yıllarda Türk-Alman siyasi ilişkilerinde bir ivme kaybı yaşanmışsa da karşılıklı çabalar neticesinde ilişkilerin tekrar canlılık kazandığını ifade eden Dönmez, ikili ilişkilerin olması gereken noktaya ulaştığı bu süreçte ülkeler arasındaki iş birliğinin daha ileriye taşınmasına odaklanılması gerektiği mesajını verdi.

"15 binin üzerinde istihdam sağlandı"

Son 15 yıl içerisinde yaşanan dönüşüm sürecinde Alman enerji şirketleri ve finans kurumlarının Türkiye'de önemli rol oynadığını belirten Dönmez, bu şirketlerin Türkiye'de enerji sektörüne yaklaşık 25 milyar euro yatırım yaptığını ve 15 binin üzerinde istihdam sağladığını kaydetti. Bakan Dönmez, "Yüksek yatırım miktarları, Alman şirketlerin ve yatırımcıların hem sektöre hem de Türkiye'nin ekonomisine duydukları güveni göstermektedir. Alman şirketlerin özellikle yenilenebilir enerji alanındaki katkıları yadsınamaz düzeydedir. Ülkemizin yenilenebilir enerji kurulu kapasitesinin 2002 yılında bulunduğu 12 bin megavat seviyesinden 2018'in ilk yarısında 40 bin megavat seviyesine ulaşmasında bu şirketlerin katkıları oldukça büyüktür. Bununla birlikte 2017 yılında gerçekleştirdiğimiz bin megavatlık rüzgar enerjisi ihalesini Alman menşeli bir firmanın dahil olduğu ortaklığın kazanmasıyla Alman teknoloji ve yatırımının bir kez daha ülkemize aktarılacak olmasından ayrıca memnuniyet duymaktayız. İlaveten, 2018 yılında ya da önümüzdeki yıllarda gerçekleştireceğimiz rüzgar ve güneş enerjisi ihalelerine Alman şirketlerin katılımından memnuniyet duyacağımızı da vurgulamak isterim. Ülkemizin enerji sektörüne yapılacak yatırımlar ve bu alanda yaratılacak istihdam bizim için oldukça değerlidir" diye konuştu.

"TAP'a entegre edilecek TANAP önemli bir rol üstlenecek"

Avrupa'nın enerjide kaynak ülke ve güzergah çeşitlendirmesinin birliğin ekonomik geleceği açısından kritik önem taşıdığını ve AB'nin enerjide atacağı stratejik hamlelerin yolunun Türkiye'den geçtiğini aktaran Dönmez, "Türkiye, bugün artık coğrafi terimin çok ötesinde enerji köprüleri ile de Batı ve Doğu'yu birbirine bağlıyor. Türkiye'nin artan jeopolitik konumunun önemi "Avrupa'nın enerji arz güvenliği Türkiye'den başlar" tezimizi her geçen gün daha da pekiştiriyor. Türkiye, güçlü liderliğin getirdiği siyasi istikrar ve sağlam ekonomik altyapısı sayesinde dev enerji projeleri için istikrarlı ve güven veren bir partner olarak öne çıkıyor. AB ve Rusya'nın anlaşması halinde Türk Akım projesinin Avrupa'ya uzanması, Doğu Akdeniz gazının en uygun maliyetle taşınması, Hazar bölgesindeki ülkelerin mevcut boru hatlarına entegre edilmesi, Kuzey Irak gazının uluslararası piyasalara açılması gibi Avrupa enerji arz güvenliğine nefes aldıracak projelerin en güvenli anahtar ülkesi hiç tartışmasız müttefik Türkiye'dir. Büyük bir hevesle başlayan ancak sonu hüsranla biten NABUCCO bunun hafızalardaki en taze örneği. Ölü doğan NABUCCO yerine Türkiye inisiyatif alarak Avrupa'nın arz güvenliğine katkıda bulunacak TANAP'ın hayata geçmesine önayak oldu. TANAP gibi dev bir projenin erteleme olmadan zamanında bitmesi Türkiye'nin ne kadar istikrarlı ve güvenli olduğunun bir göstergesidir. İleriki dönemlerde TAP'a entegre edilecek TANAP, doğalgaz tedariğinde bağımlılık sarmalından kurtulmak isteyen Avrupa Birliği için kaynak ülke ve güzergah çeşitliliğinin sağlanması yönünden önemli bir rol üstlenecek" şeklinde konuştu.

"Yol haritası oluşturuldu"

Bakan Dönmez, son dönemde Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerde yaşanan olumlu gelişmelerin enerji alanında da yansımaları olduğunu söyledi. Bu kapsamda 2018 yılı içerisinde iki ülkenin yetkilileri arasında gerçekleştirilen toplantılar neticesinde enerji alanındaki iş birliğinin canlandırılarak daha ileri bir seviyeye taşınması, spesifik hedef ve amaçların belirlenmesi amacıyla bir "yol haritası" oluşturulduğunu ifade eden Dönmez, yol haritasının detaylarını şöyle açıkladı:

"Bu yol haritasında iki ülkenin kamu ve özel sektörünün enerji alanında işbirliği yapabileceği alanlara ve odaklanabileceği projelere yer verildi. Yol haritasında belirlenen iş birliği konularının Türk ve Alman özel sektörünün de katkılarıyla somut iş birliklerine dönüştürülebilmesi için dört çalışma grubu oluşturuldu. Bu çalışma gruplarının faaliyet alanları içerisinde; hem Türkiye'nin hem de Almanya'nın büyük önem atfettiği yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği başta olmak üzere enerji altyapısı ve sektör eşleşmesi ile elektrik ve gaz piyasalarındaki düzenlemeler yer almaktadır. Forumun öğleden sonraki oturumunda söz konusu çalışma gruplarının çalışmalarının sonuçlarını özel sektör temsilcilerimiz ile de paylaşması planlanmaktadır. Önümüzdeki süreçte iki ülke arasında enerji alanındaki iş birliği potansiyelinin hızlıca hayata geçirilmesi amacıyla bugün Alman meslektaşım Altmaier ile bir niyet mektubu imzalayacağız. Bu niyet mektubunda yer alan işbirliği alanlarında çalışmalarımızı süratle ve sonuç odaklı devam ettirerek halihazırda belirli bir seviyeye ulaşmış olan ikili iş birliğimizi daha da geliştireceğimize yürekten inanıyorum. Türk-Alman ilişkileri vizyon üreten, gerçekçi ve kazan-kazan anlayışıyla zaman içerisinde bütün krizleri fırsata çeviren bir refleks geliştirmiştir. Sağduyulu ve önyargılardan uzak bir yaklaşımla karşılıklı güven ve anlayış çerçevesinde atacağımız adımlarla iki ülke arasındaki ilişkiler eminim ki çok daha parlak bir noktaya gelecek."

Bakan Dönmez, forumun Türkiye ile Almanya arasındaki enerji ilişkilerinde yeni bir dönemi başlatmasını temenni etti. Açılış konuşmalarının ardından iki ülke arasında iki işbirliği protokolü ve niyet mektubu imzalandı. Forum öğle yemeği ve oturumlarla devam edecek.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡