Tuz Gölü pembe mi oldu? Tuz Gölü neden pembe renge büründü?

Türkiye'nin tuz ihtiyacının %40'ını karşılayan Tuz Gölü pembe renge bürünmesiyle bunun nedeni merak edilmeye başlandı. Peki Tuz Gölü pembe mi oldu? Tuz Gölü neden pembe renge büründü? Ne zaman pembe oluyor? Tüm merak edilenler haberimizde.

TUZ GÖLÜ PEMBE Mİ OLDU?

Türkiye'nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü pembe renk aldı. Göl, salgın nedeniyle bu yıl yerli ve yabancı turistlerin ziyaretinden mahrum kaldı.

TUZ GÖLÜ NEDEN PEMBE RENGE BÜRÜNDÜ?

Algler, sıcaklığın ve tuzluluğun arttığı yaz dönemlerinde kırmızı renkli beta-karoten madde üreterek güneş ışınlarının zararlı etkilerinden kendisini koruyor. Yine bu dönemde halo bakteriler ise fazla ürediği için gölün rengi pembe veya kırmızı renge bürünüyor. Sıcaklık azalınca veya yağmurlu dönem başlayınca göl tekrar eski haline kavuşuyor..

Tuz Gölü’nün pembe renge bürünmesiyle ilgili bilimsel açıklamalarda bulunan Aksaray Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Cemal Darılmaz, “Tuz Gölü zaman içerisinde pembemsi ve kırmızımsı renklere bürünüyor. Bu rengi veren ise artemia salina adını verdiğimiz tuzcul bir omurgasız. Aynı zamanda bazı bakteriyeller de var. Bu renklenme aynı zamanda flamingolarında besini olduğu içinde flamingoların kanatlarındaki renklerde beslenmesi veriyor. Flamingolar Tuz Gölü'nde küçük omurgasızlar ve böcek ile yosunlarla besleniyor. Beslendiği maddede karotin dediğimiz madde ne kadar fazla ise kuşun renklenmesi de o kadar fazla oluyor. Flamingolar renklerini tuz gölünden alıyorlar” dedi.

Tuz Gölü’ne bu rengi veren bakterilerin boyar madde olarak kullanıldığını aktaran Darılmaz, “Hatta en önemlisi para basımında kullanılan renklenme de, euro üzerinde bu boyar madde kullanılıyor. Bu biyoteknolojik yöntemlerle üretilmesi gerekmekte. Bu bölgedeki bakterileri saflaştırıp ticari bir ürün haline getirilip pazarlanabilir ise de, ticari olarak da para kazanılabilir. Tuz nasıl değerli ise bu da ayrı bir pazar olabilir” diye konuştu.

TUZ GÖLÜ NE ZAMAN PEMBE OLUYOR?

Algler, sıcaklığın ve tuzluluğun arttığı yaz dönemlerinde kırmızı renkli beta-karoten madde üreterek güneş ışınlarının zararlı etkilerinden kendisini korurken, bakteriler ise fazla ürediği için gölün rengi pembe veya kırmızı renge bürünüyor. Sıcaklık azalınca veya yağmurlu dönem başlayınca göl tekrar eski haline kavuşuyor.

TUZ GÖLÜ NEREDE?

Tuz Gölü İç Anadolu bölgesinde yer almaktadır. Tam konum olarak ise Ankara ile Aksaray ve Konya şehirlerinin kesiştiği bölgede yer aldığını söylemek mümkün. Ankara Aksaray karayolu üzerinde, Şereflikoçhisar ilçe sınırları içerisinde bulunmaktadır.

 Uzunluğu 90 kilometre genişliği ise 25 kilometre olan bu muhteşem doğal güzellik, kentleşme nedeniyle meydana gelen su kaybı ile gelecek nesillerin göremeyeceğine dair ihtimalin olduğu söylenmektedir. Bölgenin farklı ulaşım yollarını kullanmak suretiyle rahatlıkla gelmek mümkündür. Böylece harika doğal güzellikler ile eşsiz beyaz renge birebir şahitlik gelebilirsiniz.

TUZ GÖLÜ'NÜN ÖNEMİ NEDİR?

Türkiye'nin en büyük ikinci gölü olan Tuz Gölü, İç Anadolu bölgesinin ortasında yer alır. Göl, Türkiye'nin tuz ihtiyacının %40'ını tek başına karşılamaktadır. Bunun yanı sıra gölün altında Türkiye'nin en önemli doğalgaz deposu inşa edilmektedir.

TUZ GÖLÜ'NE NASIL ULAŞILIR?

 Tuz Gölü’ne ulaşabilmek için Ankara - Aksaray karayolu kullanılabilir. Bu bölge üzerinden Şereflikoçhisar ilçesine gidilerek Tuz Gölü'nün doğu kıyılarını ziyaret etmek oldukça kolaydır.

 - Ankara - Şereflikoçhisar arasındaki mesafe 150 kilometre, 1 saat 45 dakika içerisinde ulaşılabilir,

 - İzmir - Şereflikoçhisar arası 668 kilometre, 8 saat sonra ulaşım sağlanmaktadır,

 - İstanbul Şereflikoçhisar arası 597 kilometre, 6 saat 15 dakika sonra ulaşılabilmektedir,

 Çok geniş olduğundan dolayı Tuz Gölü’nün farklı bölgelerine değişik şehirlerin karayolları üzerinden de rahatlıkla ulaşım sağlanabilir. Özellikle yaz aylarında farklı güzergahlar kullanarak Tuz Gölü yoğun şekilde ziyaret edilmektedir. Gözün görebildiği en üst noktaya kadar muhteşem bir beyazlık sergileyen Tuz Gölü, günümüzde yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan en özel alanlar arasında yer alıyor.