Ülkemizin toplumsal bağışıklık oranı açıklandı: Yaklaşık 15 milyon kişi ile yüzde 25'e yaklaştı!
Koronavirüs salgınını atlatmanın yolunun kitlesel bağışıklık olacağını belirten uzmanların bu açıklamaları üzerine, Türkiye'nin toplumsal bağışıklığı belli oldu. 9 milyon 600 bin kişinin ikinci doz aşıyı yaptırması ve 5 milyona yakın kişinin de hastalığı geçirmesiyle toplumsal bağışıklık oranı yüzde 25'e yaklaştı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgınından kurtulmak adına birçok ülke kitlesel bağışıklığı yakalamaya çalışırken, ülkemizde açıklanan en güncel verilere göre, 9 milyon 600 bin kişinin ikinci doz aşısını yaptırması, 5 milyona yakın kişinin ise hastalığı geçirmesiyle toplumsal bağışıklık oranının yüzde 25'e yaklaştığı bildirildi.
"HER VİRÜS İÇİN AŞILAMA PROGRAMI HAYATA GEÇİRİLMELİ"
Sağlık Bakanlığı Toplum Bilim Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan tarafından yapılan açıklamada, uluslararası literatürde ve Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre, salgın söz konusu olduğunda bulaş yollarını engellemek ve aynı zamanda bağışıklık oluşturulması gerektiği vurgulanırken, salgınla mücadelede aşısı olan her virüs için de aşılama programının hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
"AŞI OLMADAN MÜCADELE ŞANSI YOK"
İlhan, "DSÖ, mücadelenin hastalığın kontrol altına alınarak kazanılabilmesi için özellikle solunum yolu ile bulaşan corona virüslerde yüzde 60-70 oranındaki grubunun aşılanması ya da hastalık geçirerek bağışık olmasının gerektiğini söylüyor. Bu nedenle aşı olmadan koronavirüsle mücadele etme şansı söz konusu değil." dedi.
"TOPLUMUN SERBEST BIRAKILMASIDIR"
Salgının kontrol altına alınabilmesinde "sürü bağışıklığı" ve "toplumsal bağışıklık" stratejilerinin uygulanabildiğini dile getiren Prof. Dr. İlhan, sürü bağışıklığının, sürecin başında İngiltere ve İsveç'in denediği bir yöntem olduğunu hatırlatarak, "Sürü bağışıklığı, toplumun kendi haline bırakılarak virüsün toplum içinde yüzde 60-70 oranında bulaşmasıyla kişilerin virüsle tanışması şeklindedir, yani toplumun serbest bırakılmasıdır. Toplumsal bağışıklık ise bu sürecin yani yüzde 60-70 oranında toplumun bağışık olma halinin belirli bir plan dahilinde aşılanma ile sağlanması şeklindedir."
Salgının başından beri Türkiye'nin bu konudaki stratejisinin net olduğunu belirten İlhan, "Başından bu yana Türkiye'de 'toplumsal bağışıklık' stratejisi uygulanıyor." diye konuştu.
"60 MİLYONUN BAĞIŞIKLIK KAZANMASI GEREK"
Prof. Dr. İlhan, Türkiye'de ilk Kovid-19 vakasının tespit edildiği 11 Mart 2020'den itibaren olabildiğince az kişinin enfekte olması için çalışmalar yapıldığını dile getirerek, önlem kararları ile aşı geliştirilinceye ve erişimi sağlanıncaya kadar az kişinin enfekte olabilmesi için mücadele verildiğini, aşıların devreye girmesiyle Türkiye'de de toplumsal bağışıklık için aşılama planlaması yapıldığını anımsattı.
Toplumsal bağışıklığın oluşturulabilmesi için hedef grubun yüzde 60-70'inin aşılanması gerektiğinin altını çizen İlhan, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye'de 18 yaş üzeri vatandaşlara bakıldığında yaklaşık yaklaşık 60 milyon kişiden bahsetmek mümkün. Çünkü, 23 milyon 18 yaş altı gencimiz var. Bu doğrultuda Türkiye'de, 60 milyonun bağışıklanması gerekiyor. Şu an baktığımızda ülkemizde ikinci doz aşısı yapılan 9 milyon 600 bin kadar vatandaşımız var. Aynı zamanda şu an için koronavirüsü geçiren de yaklaşık 5 milyon vatandaşımız bulunuyor. Bu doğrultuda 15 milyon seviyesine gelindiği düşünülürse, yüzde 25 hedefine yaklaşıldığını söylemek mümkün."
"40 YAŞ ÜSTÜNÜN AŞILANMASI ÖLÜM RİSKİNİ AZALTACAK"
Prof. Dr. İlhan, toplumsal bağışıklığın kazanılması için uygulanan strateji kapsamında yüksek risk gruplarından başlanarak aşının uygulandığını hatırlattı.
İlhan, 40 yaş üzeri vatandaşların aşılanmasıyla hastalığa bağlı ölüm oranlarının önemli oranda düşmesinin öngörüldüğünü anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü, kronik hastalıklar genellikle 40 yaşlarında başlıyor ve koronavirüs ölümlerine bakıldığında da en az bir kronik hastalığı olanların ölüm riskinin olmayanlara göre daha yüksek olduğuna şahit oluyoruz. Bu nedenle 40 yaş üzeri aşılandığında, ölüm riski toplumda daha da azalacak."
Toplum Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhan, toplumsal bağışıklığın kazanılmasının 18 yaş üstündekilerin aşılanmasıyla mümkün olacağını belirterek, "Aşı temininde sıkıntı olmaması halinde 18 yaş üstüne aşı yapılmasıyla birlikte, toplumsal bağışıklığın kazanılması için gerekli olan yüzde 60-70 hedefi güz döneminde gerçekleşebilir." diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı Covid-19 Aşısı Bilgilendirme Platformu'nda 4 Mayıs 2021 saat 15.00 itibarıyla yer verilen tabloya göre 1.doz uygulanan kişi sayısı 14 milyon 182 bin 727, ikinci doz uygulanan kişi sayısı 9 milyon 685 bin 833 oldu. Uygulanan aşı dozu sayısı ise 23 milyon 868 bin 550 olarak kayıtlara geçti.
Kaynak: Anadolu Ajansı