Yargı paketindeki yenilikler 1 Ocak’ta hayata geçecek

Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geçen ilk yargı paketinin getirdiği yeniliklerin, Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında 1 Ocak 2020 tarihiyle yargılama hayatına gireceğini ifade etti.

Yargı paketindeki yenilikler 1 Ocak’ta hayata geçecek

Adalet Bakan Yardımcısı, önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye Adalet Akademisi tarafından Ankara’da, ‘Yargı Paketinin Getirdiği Yenilikler Basit ve Seri Yargılama Usulü Sempozyumu’ düzenlendi. Sempozyuma Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, yüksek yargı üyeleri, hakim ve savcılar katıldı. Bakan Yardımcısı Birkan, yaptığı konuşmada, bilgi ve teknoloji çağı nedeniyle gelişen ticari ve insani ilişkilerin yeni sorunları birlikte getirdiğini belirterek, “Tabii bunlar yeni sorunları, hukuki ilişkileri, yeni tip çözümleri gerektiriyor. Artık bizim var olan şeylerle devam etmemiz zor. Suç tipleri değişiyor. Yargılamaların artık kısa olması lazım. Eskiden suç olmayan şeyler mahkemelere taşınıyor ve bunlar devasa sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. Bu dönüşümle birlikte Adalet Bakanlığı olarak Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni hazırladık. Bu bir yol haritasıdır” dedi.

‘BU PAKETİN GETİRDİĞİ BAZI YENİ YARGILIMA METOTLARI VAR’

Belgenin, ciddi bir çalışma sonrası akademisyenler, vatandaşlar, hakim ve savcılar ile toplumun bütün katmanlarıyla görüşülerek hazırlandığını belirten Birkan, “Bu paketin getirdiği bazı yeni yargılama metotları var. Bu metotlar önemli, çünkü yargılamayı hızlandıracak. Artık iki tarafından memnuniyetsiz bir şekilde adliyeden ayrıldığı değil de, iki tarafından daha çok anlaşmaya dönük, daha kısa zamanda hakkına kavuştuğu bir model olarak uygulamaya geçiyoruz. Bizim çok yabancı olduğumuz bir usul de değil. Tarihten gelen daha önceki ceza ve usul kanunlarımızda uygulaması olan örnekler. Bunlar 1 Ocak 2020'den itibaren yargılamada hayatımıza girecek” diye konuştu.

‘İKİNCİ PAKET İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR’

Bakan Yardımcısı Birkan, ikinci paket için çalışmaların sürdüğünü belirterek, “Amacımız; herkesin hukuk içinde, kendini güvende hissettiği, çağdaş, hukukun üstünlüğünün hakim olduğu, refahın olduğu bir ülkede yaşamak. Ben tekrar bu pakette emeği olan herkese ve her zaman destek veren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

‘BUGÜNE KADAR ‘BEN YAPTIM OLDU’ ŞEKLİNDE YAPILDI’

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, milli meselelerde ‘Türkiye ittifakı yapmalıyız’ çağrısının çok doğru olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Milli meselelerde siyasi particilik yapılmamalı, ideolojik gözlüklerle değil, milli gözlükle, milli açıdan meselelere yaklaşılmalı. Bu içi doldurulması gereken bir söylemdi. Ve içi ilk adımda Yargı Reformu Stratejik Belgesi’nin hazırlanması sürecinde doldurulmaya başlandı. Bugüne kadar benzer reformlar Türkiye’de yıllarca yapıldı. Ancak kimsenin düşüncesini almadan ‘ben yaptım oldu’ şeklinde yapıldı.”

‘VATANDAŞTAN GELEN GERİ BİLDİRİMLER YARGI REFORMU BELGESİ’NİN İÇİNE GİRDİ’

Geçmişte FETÖ/PDY terör örgütünün devleti ele geçirmek için yargıyı nasıl kullandığını ve ülkede yarattığı tahribatını anlatan Feyzioğlu, şunları söyledi:

“Bu yapının yargıdan temizlenmesi ve Türkiye İttifakı’nın yargıda tezahür ediyor olması bizim açımızdan çok önemliydi. Bu, Sayın Adalet Bakanımızın, Cumhurbaşkanımızın yol göstermesi doğrultusunda, ‘toplumun tüm kesimlerini bu işin içine katacağız’ demesi ve gereğini yapmasıyla gerçekleşti. İlk kez bir Adalet Bakanı, ‘gelin sorunlar neyse birlikte tespit edelim, bu sorunların çözümlerini birlikte üretelim’ dedi. Bize, avukatlara, Türkiye Barolar Birliğine, vatandaşa dedi. Bu belge hazırlanırken adliyede mahkeme kapısında bekleyenlere, ‘sorununuz ne, ne bekliyorsunuz, şikayetiniz ne?’ diye soruldu. Vatandaştan gelen geri bildirimler Yargı Reformu Belgesi’nin içine girdi.”

‘TEPKİLERİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL’

Feyzi, en çoğulcu ve katılımcı şekilde hazırlanan belgeye birileri tarafından “Neden Cumhurbaşkanı Külliyede açıkladı” diye tepki gösterdiğini kaydederek, “Anlamak mümkün değil. Cumhurbaşkanımız Anayasa’ya göre millete karşı siyaseten sorumlu kişidir. Ve devletin idare merkezinde ‘bunun arkasında ben varım’ demiştir. Bundan ancak memnuniyet duymak gerekir. Ondan sonra da bu belgenin küçümsenmesi aşaması başladı. ‘İçi boş’ dediler. Bunu diyenler belgenin kapağını açıp okumadılar bile” ifadelerini kullandı. 

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡