Yargıtay nihai kararını açıkladı! 25 Aralık resmen hükümete darbe girişimi!
Yargıtay'ın Terör davalarını gözlemleyen 3. Ceza Dairesi, FETÖ'nün 25 Aralık kumpas soruşturmasıyla ilgili nihai kararı açıkladı.
FETÖ'nün 17 Aralık yargı-polis kumpası sürecinin ikinci dalga operasyon ayağı olan 25 Aralık'ta yaşananlarla ilgili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 65 sanıklı davada, mahkeme 10 sanığa ağır müebbet hapis cezası ve diğer sanıklara çeşitli oranlarda hapis cezaları vermişti. Bu davada, Terör davalarının incelemesini yapan Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi, verilen cezaları onaylamış ve 25 Aralık kumpasının hükümete darbe girişimi olduğunu kesinleşti.
AMAÇ HÜKÜMETİ DEVİRMEKTİ!
Yargıtay, 17 Aralık ve 25 Aralık sanıklarının eylemlerinin ve hizmet ettikleri amaçların benzer ve aynı olduğuna dikkat çekerek, sanıkların Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırma amacıyla hareket ettiklerini bildirdi. Kararda, FETÖ/PDY terör örgütünün yargı ve emniyet mensupları aracılığıyla hükümeti devirmek amacıyla 25 Aralık darbe girişiminin gerçekleştirildiği ve 17 Aralık darbe girişiminin etkileri devam ederken yolsuzluk iddialarını sürdürmek amacıyla ikinci bir operasyonun başlatıldığı ifade edildi. Bu operasyonlar aracılığıyla örgüt, mevcut hükümeti en büyük direnç noktası olarak görmüş ve direnç oluşturduklarını kabul ettikleri kişi ve kurumları etkisizleştirmeyi hedeflendi.
HEDEFTE KISIKLI VARDI!
17 Aralık'ta, 4 bakanın oğulları, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, işadamları Ali Ağaoğlu, Reza Zarrab ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir dahil olmak üzere 89 kişi, FETÖ'ye bağlı savcıların yolsuzluk soruşturması bahanesiyle gözaltına alındı. Bu sürecin devamı olarak 25 Aralık'ta da benzer bir operasyon gerçekleştirilmek istendi.
İkinci operasyon için düğmeye basan savcı Muammer Akkaş'ın hedefi bu sefer Recep Tayyip Erdoğan'ın Kısıklı'daki eviydi. Ancak, Bilal Erdoğan'ın ifadeye çağırılmasıyla birlikte emniyet içerisinde tartışmalar yaşandı ve bu durum, söz konusu kirli kumpasa engel oldu.
BU DOSYALAR ONLARI GÖTÜRÜR
Delil olarak dosyaya giren bir gizli tanığın ifadeleri oldukça dikkat çekici. Gizli tanık Fatih, soruşturma sürecinde Emniyet'in bir kişiyi dinlemek istediği zaman suç olup olmamasına bakılmaksızın dinleme kararı alabildiklerini ve Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş'tan gece vakti bile dinleme talepleri aldıklarını belirtti. Ayrıca, telefon numaralarında suç unsuru olduğunu ima eden bir konuşma olduğu gibi bir rapor hazırladıklarını ifade etti.
Gizli tanık, dinlenilen kişilerin Başbakan ve Bakanlar olduğunu fark ettiğinde bunun sıkıntı olabileceğini yetkililere ilettiğini ancak kendisine "Korkma, böyle bir dosyada çalışmak herkese nasip olmaz. Bu dosya bunları götürür, bir sıkıntı yok" şeklinde yanıt aldığını ifade etti.
Valilik duyurdu: O illerde 4 ay boyunca yasak olacak! Bunu yapanlara dev ceza
Su kanalından inek çıktı! Kepçe operatörü kurtardı!