Yargıtay'dan özel sektör çalışanlarını ilgilendiren emsal karar! Cumartesi günleri de yıllık izinden sayılacak
Fabrika çalışanı bir işçi toplu iş sözleşmesinde cumartesi gününün de izin olduğunu belirterek yıllık izinden düşürülmesine itiraz edip mahkemeye başvurdu. Üst mahkeme olan Yargıtay verdiği kararda cumartesi günün yıllık izinden sayılabileceğine hükmetti.
Alınan bilgilere göre bir fabrika işçisi, sendika üyesi olduğunu belirterek toplu iş sözleşmesi kapsamında çalıştırıldığını sözleşmede hafta tatilinin pazar günü olarak geçtiğini ancak, cumartesi gününde akdi tatil olarak düzenlendiğini kaydetti. İş Kanunu'nda yıllık izin süresinden sayılamayacak günlerin içinde hafta tatili günlerinin de sayıldığını iddia eden davacı işçi, Toplu İş Sözleşmesi kapsamında cumartesi günlerinin de hafta tatili olduğunu belirterek yıllık izin sürelerinden düşürülmemesi gerektiğini ifade etti.
İŞVEREN KENDİNİ SAVUNDU
Davalı işveren ise 2429 sayılı yasada ulusal bayram, genel tatil günü ile hafta tatili günlerinin düzenlendiğini belirterek, yasada hafta tatilinin pazar günü olduğunun altını çizdi. İşveren iş kanunu 46 ve 63 maddede haftalık çalışma günleri ve hafta tatilinin açıkça düzenlendiğini kaydetti. Yasaya göre haftanın 6 günü çalışan işçiye haftanın yedinci günü verilen 24 saatlik iznin hafta tatili olduğunu ifade eden işveren sendika ile yapılan toplu iş sözleşmesinde de haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğunu söyledi. İşveren vardiyalı çalışmanın olmadığı zamanlarda ise hafta içi 9'ar saat mesai yapılacağını, cumartesi günü işçilerin dinlendirileceği ve pazar gününün de hafta tatili olduğunun düzenlendiğini iddia etti. Gerek yasada gerekse toplu iş sözleşmesinde cumartesi gününün hafta tatili olduğuna dair düzenleme olmadığını savunarak davanın reddini talep etti.
YARGITAY DEVREYE GİRDİ
İşçi ve işverenin taleplerini değerlendiren İş Mahkemesi davanın kabul edilmesine hükmetti. Bununun üzerine davalı işveren kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını yerinde bulunca temyize giden davada Yargıtay 9. Hukuk Dairesi devreye girerek emsal bir karar aldı.
Yargıtay'ın gerekçeli kararında şu ifadeler yer aldı:
"Cumartesi günü hafta tatili olarak da kararlaştırılabilir. Bireysel veya toplu iş sözleşmeleriyle cumartesi ve pazar günleri hafta tatili günü olarak belirlenmişse, İş Kanunu'nun 56/5. maddesi gereği her iki gün yıllık izin sürelerinden sayılmaz. Başka bir anlatımla yıllık izin kullanma dönemi içindeki cumartesi ve pazar günleri kullanılan izin süresinden düşülür. Ancak bireysel veya toplu iş sözleşmesinde hafta tatiline eklenen bu cumartesi gününün yıllık izin hesabında iş günü olarak sayılacağı veya izin süresinden düşülmeyeceği şeklinde açık bir kural mevcutsa, bu hüküm geçerli sayılmalı ve İş Kanunu'nun 56/5. maddesi gereği sadece yıllık izne rastlayan pazar günleri izin süresinden düşülmelidir.
Davalı iş yerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin 'Haftalık Çalışma Süresi' başlıklı 12'inci maddesinde, 'Haftalık çalışma süresi 45 saattir. Diğer hususlarda ve vardiyalı çalışmalarda yasa hükümleri uygulanır. Vardiyalı çalışma sistemi dışında; Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri 9 saat çalışılır. Cumartesi günü işçiler dinlendirilir. Pazar Günü Hafta Tatilidir.' düzenlemesi, aynı toplu iş sözleşmesinin 'Yıllık Ücretli İzin' başlıklı 25 inci maddesinde ise 'yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan Ulusal Bayram, ve Genel Tatil günleri izin süresinden sayılmaz' düzenlemesi mevcuttur. Görüldüğü üzer mezkür toplu iş sözleşmesi düzenlemelerinden, tarafların hafta tatili olarak kabul ettiği pazar günü haricinde Cumartesi günü de dinlendirilme günü olarak belirlenmiş ve burada cumartesi günü 'hafta tatili' olarak adlandırılmadığı gibi yıllık ücretli izin hesabında da izin süresine ekleneceğine ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Yapılan bu tespit bağlamında İlk Derece Mahkemesince verilen kabul kararının yukarıda değinilen Dairemiz uygulamasına göre yerinde olmadığı açıktır. Bu durumda, İlk Derece Mahkemesince Dairemizin halihazırdaki uygulaması gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, ortadan kaldırılmasına oy birliği ile hükmedilmiştir."