Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum seçim için tarih verdi! O sözlere ateş püskürdü: "Bu anayasa ihlali, darbe hazırlığı itirafı"
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, seçim süreci ve seçimlerin tarihi hakkında açıklamalarda bulundu. Uçum, Davutoğlu'nun kararlarda liderlerin imzası olacağına yönelik açıklamasını değerlendirerek," Bu sivil darbe olarak nitelendirilir, net. Bu anayasa ihlalinin itirafı ve darbe hazırlığı itirafıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Habertürk TV canlı yayında Mehmet Akif Ersoy'un gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Seçim süreci hakkında bilgi veren Uçum, erken seçim kavramının olmadığını ifade ederek şunları söyledi:
"Meclis'te Cumhurbaşkanı seçme krizinin ortaya çıkmasıyla yapılmıştır erken seçim. Bugün 18 Haziran'da yeni sistemde kurumsal olarak erken seçim kavramı yoktur; seçimlerin yenilenmesi kavramı vardır. 18 Haziran tarihinin, gününün, uyarlanması gibi bir değerlendirmeyi siyaset yapabilir. Benim izlenimim böyle bir değerlendirme yapılacak gibi gözüküyor. Muhtemel diye sorarsanız, 10 muhtemel tarih vardır."
"60 GÜN SONRAKİ İLK PAZAR SEÇİM YAPILACAK"
Seçimlerin yenilenmesine ilişkin kararı TBMM ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verebileceğini belirten Mehmet Uçum, seçim kanuna göre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim kararı almasının ardından 60 gün sonra ilk Pazar günü seçim yapılacağını kaydetti.
Uçum şunları kaydetti:
"Seçimlerin yenilenmesi kararını Meclis alabilir veya Cumhurbaşkanı karar da verebilir. Seçimlerin tarihine ilişkin bir güncelleme olacaksa bu kararı Cumhurbaşkanı alacaktır. Bu kararın 48 saat içinde yayımlanması gerekiyor. 60 günden sonraki ilk Pazar günü seçim yapılacak.
Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu sonradan çıkan kanundur. Sonradan çıkan kanun, Milletvekili Seçim Kanunu'nun o hükmünü örtük olarak ilga etmiştir. Burada uygulanacak kanunun Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu'nun olduğuna şüphe yoktur. Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu sonraki kanun olduğu için bu uygulanacaktır. Burada bir tereddüt yok. Cumhurbaşkanı karar verdiği tarihinden itibaren 60 gün sayılacak. 60 günü izleyen ilk Pazar günü seçime gidilir. Cumhurbaşkanı karar verdikten sonra en erken 60, en geç 66 gün içinde seçime gidilecektir."
SEÇİM KARARI NASIL ALINACAK?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaylığı üzerinden yapılan tartışmalara değinen Uçum şu ifadeleri kullandı:
"Hem Cumhurbaşkanı hem Meclis birlikte seçime gider. Buna birlikte seçimlerin yapılması demektir siyaset hukukunda. Fesih o kararı veren ifadenin varlığına etki yapmaz. Burada gerek Meclis, gerek Cumhurbaşkanlığı kararını verince kendi varlıklarına birlikte son veriyorlar. Buna birlikte son verme deniyor siyaset hukuku açısından. Sistem diyor ki, bir Cumhurbaşkanı iki kez seçilebilir diyor. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan 2014'de Cumhurbaşkanı seçildi, bir de 2018'de seçildi. O zamana birinci dönem, bu zamana ikinci dönem deniyor. Cumhurbaşkanı iki kere seçilebilir Anayasa'nın 100. maddesi Meclis'te sıfırdan aynen kabul edildi.
Yürürlükten kalkan 101. maddedeki ifade 30 Nisan 2018'de zaten yürürlükten kalktı. Yeni 101. madde yürürlüğe girdi. Eski ifadeye göre değerlendirme yapma imkanı yok. Anayasa'ya göre 101. maddenin de içinde olduğu bazı maddeler seçim takviminin başladığı gün itibariyle yürürlüğe girer. 101. madde yürürlüğe girdiği için ondan sonra seçim yapıldı. Dolayısıyla yeni sisteme göre Cumhurbaşkanı 1. dönemindedir. Kamu hukuku statüsü de niteliksel olarak değişti. Aday göstermekte, yetkililerde çok farklılıklar var. Önceden Cumhurbaşkanı sorumsuzdu, şimdi sorumlulukları var. Kamu hukuku statüsü de değişti. Sayın Cumhurbaşkanı aday olduktan sonra bu tartışma kendiliğinden sona erecektir. İstifa etme zorunluluğu kamu görevinde bulunanlarla ilgili. Sisteme göre bakan yardımcılarının istifa etmeleri gerekir. Ama bakanlar istifa etmeden aday olabilirler. Tam bir kamu görevlisi statüsünde değillerdir."
"BU SİVİL DARBE OLARAK NİTELENDİRİLİR"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun, "Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun genel başkanlar doğrudan karar süreçler içerisinde imza yetkisine sahip olarak bulunacaklar. İster içeriden ister dışarıdan olsun genel başkanlar imza yetkisine sahip olacak. Bu büyük bir teminattır" sözlerini değerlendiren Uçum dikkat çeken ifadeler kullandı.
Uçum şunları kaydetti:
"Anayasa'nın 8. maddesi diğer ilgili hükümler yürütme görev ve yetkisini Cumhurbaşkanı'na verir. 'Siz bizim Cumhurbaşkanı adayımıza oy verin, seçilsin ama görev ve yetkilerini kullanmasın ya da önemsiz yetkilerini kullansın' demek Anayasa'nın ihlal edileceğinin ihlalidir. Seçilmiş bir iradeyi etkisiz kılmak, görev ve yetkilerinin kullanmasının önüne geçmek, sınırlamak, hangi yol ve yöntemlerle olursa olsun darbedir. İster askeri yöntemlerle ister yargı ve emniyet eliyle olsun. Siz seçilmiş iradenin görev ve yetkilerini kullandırtmayacağım derseniz, imza yetkisine sahip başkanlar, genel başkanlar olarak derseniz bu bir sivil darbe hazırlığıdır. Oligarşi bir avuç insanın eline siyasi gücü vermektir. Burada da siyasi oligarşik vesayet üretilmeye çalışıyor. Anayasa'da devremedeceği yetkiler var Cumhurbaşkanının.
Burada bir proje geliştiriliyor. Oyunun kuralları böyle diyorlar. Sizin koyduğunuz kurallar mı, Anayasa kuralları mı? Siz Anayasa'yı ihlal edeceğinizi itiraf ediyorsunuz. Bunu da seçilen cumhurbaşkanına görev ve yetkilerini yaptırmayacağınızı söylüyorsunuz.Bu demokrasiye karşı, antidemokratik yaklaşımdır. Siyasi vesayet anlayışıdır. Bu sivil darbe olarak nitelendirilir, net. Bu anayasa ihlalinin itirafı ve darbe hazırlığı itirafıdır."