Danıştay saldırısının tetikçisi Alparslan Arslan intihar etti! Babası konuştu: "Oğlum öldürüldü, intihar edecek birisi değildi"
Danıştay'a yapılan baskının tetikçisi olan Alparslan Arslan, Maltepe Cezaevi’nde intihar etti. Oğlunun intihar etmesi sonrası konuşan baba İdris Arslan, oğlunun çıkmasını beklediklerini belirterek, "Oğlum içeride öldürüldü, intihar edecek birisi değildi. Ben 12 gün önce görüştüm. Çıkmak istediğini söyledi. Evin adresini istedi, çıkacaktı" dedi.
Türkiye'yi derinden etkileyen olay, 17 Mayıs 2006 tarihinde meydana geldi. Danıştay'a düzenlenen silahlı saldırıda Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin öldürülmüş, Danıştay 2. Daire Başkanı Mustafa Birden, üyeler Ayla Gönenç ve Ayfer Özdemir ile tetkik hakimi Ahmet Çobanoğlu yaralanmıştı.
Yaşanan olayın faili olan Alparslan Arslan, dün hükümlü olarak kaldığı Maltepe Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda intihar etti. Sağlık ekiplerince yapılan incelemede hayatını kaybettiği belirlenen Arslan'ın cenazesi, otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.
BABASI KONUŞTU: OĞLUM ÖLDÜRÜLDÜ
Maltepe Cezaevinde ölü bulunan Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan'ın Baba İdris Arslan konuştu. Mezarlıklar Müdürlüğünde oğlunun cenazesini bekleyen İdris Arslan, "Oğlum içeride öldürüldü, intihar edecek birisi değildi. Ben 12 gün önce görüştüm. Çıkmak istediğini söyledi. Evin adresini istedi, çıkacaktı. Adalet Bakanlığının hasta mahkumların tahliyesiyle ilgili genelgesi vardı. Savcılarla görüştüm, dilekçeler yazdım. İşlem yapıldı, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine gönderildi" diye konuştu.
Arslan şunları söyledi:
"Çıkmasını bekliyorduk biz. 17 yıl oldu, 17 yıldır içeride. Ama masum, onu söyleyeyim. Dün akşam öğrendik, cezaevinden kızımı aradılar. Alparslan'ın öldüğünü söylediler. Biz de hemen hastaneye geçtik. Ardından Adli Tıp Kurumundaki işlemler yapıldı. Birazdan buraya gelecek."
NE OLMUŞTU?
Danıştaydaki kanlı saldırıya giden süreç, Danıştay 2. Dairesinin 8 Şubat 2006'da verdiği başörtüsü kararıyla başladı. Daire, okula geliş gidişlerinde türban takan öğretmen Aytaç Kılınç'ın, anaokuluna müdür olmasını sakıncalı buldu.
Kamuoyunda büyük tepkilere neden olan karar sonrası 17 Mayıs 2006'da avukat kimliğiyle üzeri aranmadan Danıştay'ın Necatibey Caddesi'ndeki eski binasına gelen Alparslan Arslan, kararı veren Danıştay 2. Dairesinin heyet odasında kanlı baskını düzenlendi.
Arslan, Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Birden, üyeler Ayla Gönenç, Mustafa Yücel Özbilgin, Ayfer Özdemir ve Kamuran Erbuğa'dan oluşan 5 kişilik heyetin toplantısı sırasında müzakere salonuna girerek ateş açtı.
Saldırıda üye Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybederken Mustafa Birden, Ayla Gönenç, Ayfer Özdemir ve Ahmet Çobanoğlu yaralandı, saldırıdan sonra kaçmaya çalışan Alparslan Arslan ise Danıştay binası içinde yakalandı.
YARGILAMA SÜRECİNDE YAŞANANLAR
Danıştay 2. Dairesi üyelerine yönelik silahlı saldırıyla ilgili açılan davanın görülmesine, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde 11 Ağustos 2006'da başlandı.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Alparslan Arslan hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ve "Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin'i, "tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek" suçundan ayrı ayrı 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.
Mahkeme, sanıklar Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır'ı ise "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan müebbet hapisle cezalandırdı.
Süleyman Esen'e "silahlı suç örgütünün üyesi olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verilirken, sanıklar "patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak", "kişiler arasında korku, kaygı ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanmak", "tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüse yardım etmek" suçlarından çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.
Mahkeme, sanıklardan Aykut Metin Şükre, Ayhan Parlak ve Salih Kurter'in de üzerlerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatlerine hükmetti.
Temyiz aşamasında Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararı oy birliğiyle bozdu.
Daire, "dosya kapsamına göre sanıkların mensubu bulundukları iddia edilen örgütün niteliği, atılı suçların vasfının belirlenmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi yönünden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne açılan Ergenekon davası ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun iddia edilmiş olması karşısında, öncelikle davaların birleştirilmesinde zorunluluk bulunduğu" yönünde karar verdi.
Karar sonrası, Danıştay saldırısı davası, "Ergenekon" davasının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme, "Ergenekon" ana davasıyla birleşen dosyada kararını 5 Ağustos 2013'te açıkladı.
YARGITAY'DAN BOZMA KARARI
Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, bu kez Danıştay saldırısı davası ile "Ergenekon" davası arasındaki hukuki ve fiili irtibatın somut delillerle gösterilememesini bozma nedeni yaparak yerel mahkeme kararını bozdu.
Yargıtayın bozma kararına uyan İstanbul'daki mahkeme, "terör örgütü kurmak, yönetmek, üye olmak, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve nitelikli kasten öldürme" gibi suçlardan yargılanan sanık Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, Aykut Metin Şükre, Salih Kurter, Süleyman Esen, İsmail Sağır ve Tekin İrşi, silah temin ettikleri öne sürülen sanıklar Kenan Özay, Selçuk Özkan, Erkan Akyıldız ve Mahmut Güzel hakkındaki dosyayla ilgili görevsizlik kararı vererek dosyanın Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini kararlaştırdı.
CEZASI BELLİ OLDU
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Alparslan Arslan'ı, Mustafa Yücel Özbilgin'e yönelik eylemine ilişkin "kamu görevlisini yerine getirdiği görev nedeniyle tasarlayarak öldürmek" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet" hapis cezasına çarptırdı.
Arslan'a ayrıca silahla yaraladığı Daire Başkanı Mustafa Birden, üyeler Ayla Gönenç ve Ayfer Özdemir ile tetkik hakimi Ahmet Çobanoğlu'na yönelik eylemlerine ilişkin "kamu görevlisini tasarlayarak öldürmeye teşebbüs" suçundan 72 yıl hapis cezası verildi. Hakkında her 2 suçtan takdir indirimi yapılmayan Arslan'ın, hükümle birlikte tutukluluk halinin devamı kararlaştırıldı.
Sanıklar Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır hakkında "kasten adam öldürmeye yardım" suçundan 14 yıl 2'şer ay, 4 kişinin "öldürülmesine teşebbüse yardım" suçundan da 25'şer yıl olmak üzere toplam 39 yıl 2'şer ay hapis cezasına hükmedildi.
Sanıklardan Mahmut Güzel'e "silah ticareti yapmak" suçundan 5 yıl hapis cezası ile 375 lira adli para cezası verildi. Aynı suçtan yargılanan sanık Erkan Ayyıldız ise 4 yıl 7 ay hapis ile 375 lira adli para cezasına çarptırıldı.
"Kasten adam öldürmeye yardım" ve "kasten adam öldürmeye teşebbüse yardım" ile suçlanan Süleyman Esen, delil yetersizliğinden beraat etti. Sanıklar Aykut Metin Şükre, Kenan Özay ve Selçuk Özkan hakkındaki "ruhsatsız silah bulundurma" davası zaman aşımından düştü.
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği kararın da temyiz edilmesi üzerine dosya tekrar Yargıtay 16. Ceza Dairesine gelmişti.