DPB Görüşü | Sendikal bir faaliyet dolaysıyla bir gün süreyle göreve gelmeyen ilgili hakkında

Sendikal bir faaliyet dolaysıyla 13.8.1999 tarihinde bir gün süreyle göreve gelmeyen ilgili hakkında, 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesi gereğince “Aylıktan Kesme” cezası uygulandığından bahisle, söz konusu bir günlük iş bırakma eyleminin sendikal faaliy

DPB Görüşü | Sendikal bir faaliyet dolaysıyla bir gün süreyle göreve gelmeyen ilgili hakkında

Sendikal bir faaliyet dolaysıyla 13.8.1999 tarihinde bir gün süreyle göreve gelmeyen ilgili hakkında, 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesi gereğince “Aylıktan Kesme” cezası uygulandığından bahisle, söz konusu bir günlük iş bırakma eyleminin sendikal faaliyet kapsamında değerlendirilip değerlendirmeyeceğine ilişkin ilgi yazınız incelenmiştir.

Bilindiği üzere, sendika ve konfederasyonların hangi faaliyetlerde bulunabileceği  26.06.2001 tarihli ve 4688 sayılı  Kanunun 19 uncu maddesi ile belirlenmiştir.  Bu çerçevede sendika ve konfederasyonların kuruluş amaçları doğrultusunda aşağıdaki faaliyetlerde bulunabilecekleri hüküm altına alınmıştır.

“a) Genel olarak kamu personelinin hak ve ödevleri, çalışma koşulları, yükümlülükleri, iş güvenlikleri ile sağlık koşullarının geliştirilmesi konularında görüş bildirmek ve toplu görüşme sonucunda anlaşmaya varılan mutabakat metinlerinin uygulanmasını izlemek üzere idarî kurullara üyeleri arasından temsilciler göndermek.

b) Devlet personel mevzuatında kamu görevlilerinin temsilini öngören çeşitli kurullara temsilci göndermek.

c) Verimlilik araştırmaları yapmak, sonuçlarla ilgili raporlar düzenlemek, önerilerde bulunmak ve işverenlerle bu konularda ortak çalışmalar yapmak.

d) Üyelerin meslekî yeterliliklerinin artırılması ve sorunlarının çözülmesi ile sendikal faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik kurs, seminer ve sosyal amaçlı toplantılar düzenlemek, bilimsel çalışmalar yapmak ve yayınlarda bulunmak.

e) Üyelerin ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatleri ile personel hukukunu ilgilendiren konularda ilgili kurumlara ve yetkili makamlara sunulmak üzere çalışmalar yapmak ve öneriler getirmek.

f) Üyelerin idare ile ilgili doğacak ihtilaflarında, ortak hak ve menfaatlerinin izlenmesinde veya hukukî yardım gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda üyelerini veya mirasçılarını, her düzeyde ve derecedeki yönetim ve yargı organları önünde temsil etmek veya ettirmek, dava açmak ve bu nedenle açılan davalarda taraf olmak.

 g) Üyeleri ve ailelerinin yararlanmaları için hizmet amacıyla, eğitim ve sağlık tesisleri, dinlenme yerleri, spor alanları ve benzeri yerler ile kitaplık, kreş, yuva ve huzur evleri, yardımlaşma sandıkları kurmak ve yönetmek ile herhangi bir bağışta bulunmamak kaydı ile üyeleri için kooperatifler kurulmasına yardım etmek ve nakit mevcudunun yüzde onundan fazla olmamak kaydıyla bu kooperatiflere kredi vermek.

h) Yangın, su baskını, deprem gibi tabii afetlerin vukuunda, gerektiğinde üyelik şartı aranmaksızın nakit mevcudunun yüzde onunu aşmamak kaydıyla afete uğrayan bölgelerde konut, sağlık ve eğitim tesisleri yapmak ve bu amaçla kamu kurum ve kuruluşlarına aynî ve nakdî yardımda bulunmak.”

Yukarıda yer verilen hükümlerden anlaşılacağı üzere, sendika ve konfederasyonların hangi faaliyetlerde bulunabileceği tadat edilmiştir. Diğer taraftan,  mezkur Kanunun yukarıda yer verilen hükümleri gereğince yapılan sendikal faaliyetlerin hangi çerçevede yürütülebileceği ise Kanunun diğer maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, mezkur Kanunun “Sendika üyelerinin  ve yöneticilerinin güvencesi” başlıklı 18 inci maddesinin birinci fıkrasında “Kamu görevlileri, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tabi tutulamaz ve görevlerine son verilemez”, üçüncü fıkrasında “Sendika veya konfederasyon yönetim kurullarına seçilenler, seçildikleri tarihten başlayarak bu görevlerinde kaldıkları sürece kurumlarından aylıksız izinli sayılırlar”, beşinci fıkrasında “Sendika şubeleri en az 500 üye ile kurulur. 500 ile 3000 üyesi olan sendika şubelerinde bir  yönetim kurulu üyesi, 3001 ile 5000 üyesi olan sendika şubelerinde iki yönetim kurulu üyesi,  5001 ile 7500 üyesi olan sendika şubelerinde üç yönetim kurulu üyesi, 7501 ile 10 000 üyesi olan sendika şubelerinde dört yönetim kurulu üyesi ve 10 001 ve daha fazla üyesi olan sendika şubelerinde beş yönetim kurulu üyesi genel kurul kararı ile aylıksız izinli sayılır”,  yedinci fıkrasında “Şube yönetim kuruluna seçilenlerden aylıksız izinli sayılanların dışında kalanlar, kamu kurumlarındaki görevlerini sürdürürler”  ve  “İşyeri sendika temsilcileri” başlıklı 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında ise “İşyeri sendika temsilcileri bu görevlerini işyerinde, haftada iki saat olmak üzere yerine getirirler. Temsilciler bu sürede izinli sayılırlar” hükümleri yer almaktadır. Bu hükümler, sendika yöneticilerinin, sendikal faaliyetlerini hangi çerçevede yürüteceklerini gösterdiği gibi, sendika üyesi kamu görevlilerinin de ancak iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içerisinde sendikal faaliyetlerini yerine getirebileceğini göstermektedir.

Diğer taraftan, Kanunun çıkış sürecinde kamu görevlilerine iş bırakma hakkı verilmemesi en çok eleştirilen konulardan birisi olmuştur. Dolaysıyla Kanunun koyucunun vermemiş olduğu bir hakkın herhangi bir gerekçe ile kullanılması uygun görülememiştir.

Öte yandan, 657 sayılı Kanunun 125/C-b maddesinde, özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmeyen memurlar hakkında aylıktan kesme cezası verilebileceği, aynı maddenin (E) bendinden sonra gelen birinci ve ikinci fıkralarda ise sırasıyla, “Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların sicilden silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir.”

“Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.” hükümlerine yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, 1999/44 sayılı Başbakanlık Genelgesinde yer alan “Sendikal çalışmaları nedeniyle sendika yöneticilerine ve üyelerine karşı disiplin cezası uygulanmaması” hususunun 4688 sayılı Kanunun cevaz verdiği sendikal faaliyetleri kapsaması gerektiği, bir günlük iş bırakma eyleminin ise mezkur Kanunun izin verdiği  sendikal faaliyetler kapsamında değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı mütalaa olunmaktadır.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡