Geçen yıl bulunan fosillerin arasında yeni bir türe ait dişler bulundu
Çankırı'da 2001 yılından beri kazı çalışması yapılan Çorak Yerler Omurgalı Fosil Lokalitesi"nde bu yıl salgın nedeniyle kazı yapılamayınca depo temizliği ve akademik çalışmalara ağırlık verildi. Deponun temizliği sırasında geçen yıl bulunmuş olan bir fosilin etrafında, yeni bir türe ait olduğu belirlenen diş örneğine rastlandı.
Çankırı'da, 2001 yılından beri kazı çalışması yapılan Çorak Yerler Omurgalı Fosil Lokalitesi"nde 19 yıl aradan sonra yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle kazı çalışması gerçekleştirilemeyince ekip depo çalışmalarına yöneldi. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayla Sevim Erol başkanlığında yürütülen çalışmalar, bu sezon sadece kazı evi fosil deposu ve laboratuvar ortamında yapıldı.
"DEPO ÇALIŞMASI ÖOK VERİMLİ GEÇTİ"
Eldivan yolu Aşağıyanlar köyünde bulunan Çorak Yerler Araştırma ve Kazı Merkezi'nde yaklaşık 8-9 milyon yıllık çok sayıda fosil, temizlenip arşivleniyor. Prof. Dr. Ayla Sevim Erol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koronavirüs salgını nedeniyle 12 kişilik bir ekiple çalıştıklarını söyledi.
Salgın nedeniyle arazi çalışması yapamadıklarını ama bunun çalışmak için kendilerine engel olmadığını belirten Sevim Erol, "Bu yıl depo çalışması yaptık ve çok da verimli oldu. Hem yayına yönelik hem de depomuzda yıllardır çıkardığımız fosillerin ince temizlikleri, onarımı, korunması, arşivlenmelerinin daha dikkatli bir şekilde üzerinden geçerek bu yıl ki sezonu tamamlıyoruz." diye konuştu.
"ARAZİYE GİTSEYDİK BİLİMSEL ÇALIŞMALARIMIZI TAMAMLAYAMAYABİLİRDİK"
Yıllardır yapılan kazı çalışmaları sırasında 30'un üzerinde hayvan türüne ait 4 bin civarında numaralı fosil buluntu ele geçirdiklerini belirten Sevim Erol, "Bu yıl çalışmalarımız çok verimli geçti. Araziye gitmiş olsaydık belki bu yıl yapmamız gereken bilimsel çalışmalarımızı tamamlayamamış olabilirdik. Bir ayı geçkin bir süredir bilimsel çalışmaya yönelik hem fosillerin korunması ve sağlamlaştırılması için hem de yayın taraması ve hazırlaması üzerine çalışmalarımızı yoğunlaştırarak sezonu tamamlamaya çalışıyoruz." dedi.
"TÜRKİYE'DE BU TÜRÜN BULUNDUĞU İKİNCİ LOKALİTE"
Geçen sezon çıkarılan fosillerin etrafındaki sedimanlar (tortul kayaç) temizlenirken önemli bir iri ayıya ait üst çene dişi bulduklarını belirten Sevim Erol, şöyle devam etti:
"Bu bizim için bir sürpriz oldu, çünkü bu türe ait fosil buluntu Türkiye'de sadece bir yerde vardı, Çorakyerler ikincisi oldu, bu nedenle önemli bir buluntu. Ayı türüne ait buluntu 19 yıllık sezon süresince ilk kez bulunuyor. Zaman zaman kazı alanında zarar görmemesi için sedimanlarla çıkardığımız bazı fosilleri kazı evine getirip burada temizlemekteyiz. Geçen sezon alçıya alıp çıkardığımız bir gergedan kafa iskeletinin temizleme işlemlerini tam bitirememiştik. Bu yıl çalışmaya başladığımızda ilk işimiz bu fosili temizlemek ve restore etmek oldu. Bu işlemleri yaparken ayı dişini bulduk. Fosillerin dikkatle ve titizlikle temizlenmeleri esnasında fosillerin etrafındaki sedimanlardan zaman zaman tanımlanamayacak düzeyde küçük kemik parçaları çıkmaktadır. Ancak bu seferki diş buluntusu son derece önemli ve böylece Çorakyerler Türkiye'de bu türün bulunduğu ikinci lokalite olmuştur."
10 MİLYON YIL ÖNCESİNE AİT
Çorak Yerler Omurgalı Fosil Lokalitesi'nden çıkarılan fosillerin hepsinin aynı dönemde yaşamış hayvanlara ait olduğunu vurgulayan Sevim Erol, şunları kaydetti:
"Her geçen gün çıkan yeni buluntular lokalitenin 10 milyon yıl kadar geriye gidebileceğini göstermektedir. Geniş bir zaman aralığında yaşamış olan bu hayvanlar, Çankırı ve çevresinde yaşanmış olan kuraklaşma krizinden önce yaşamışlardır ve aslında son yıllarda bulduğumuz yeni türler bize bu hayvanların Asya'dan bir göçle buraya gelmiş olabileceğine ilişkin ipuçları veriyor. Her yeni buluntu bize yeni bilgiler sunuyor. Her geçen yıl da yeni bir buluntuyla karşılaştığımız için fauna çeşitliliğini tam olarak ortaya koyabilmek için ve dünyada ender rastlanan ve yol kenarında yer alan bu fosil lokalitesini korumak için kazılara devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Çorak Yerler'e özgü 7 tür olduğunu, bu türlerin sadece Çankırı ve çevresine özgü türler olup yeni isimler alarak yayınlanacağını aktaran Erol, şu bilgileri paylaştı:
"Genellikle kazı yapılan illerde yerel yönetimlerce kültüre, turizme, kazılara yönelik yardımlar yapılır. Ancak Çorakyerler ekibi yıllardır kazı çalışmalarıyla geçirdiği Çankırı'da bu ve benzeri yardımlardan şimdiye kadar ne yazık ki yararlanamamıştır. Biz çalıştığımız ili hem bilimsel hem de farklı açılardan dünyaya tanıtmaktayız. Çorakyerler lokalitesi şu anda dünyanın sayılı lokaliteleri arasında yerini aldı. Kazı çalışmalarından ele geçen fosillerin teşhir edileceği ve bilimsel çalışmaların yürütülebileceği bir fosil müzesinin olması, Çankırı'ya turizm açısından önemli katkılar sağlayacaktır. Biz bilimsel çalışmalarımızı yapıyoruz ama Çankırı için de bir şeyler yapmak lazım. Bu kadar zengin bir doğa tarihine sahip olan bir ilde bir doğa tarihi müzesinin olması gerekir diye düşünüyoruz."