Türkiye Bilimler Akademisi Enerji Çalışma Grubu Başkanı Dinçer Konuştu
Türkiye Bilimler Akademisi Enerji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Dinçer, Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 75'inin dışarıdan karşıladığını...
Türkiye Bilimler Akademisi Enerji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Dinçer, Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 75'inin dışarıdan karşıladığını söyleyerek, "Türkiye'de enerji gideri en büyük cari açığı getiren kalemdir" dedi.
Türkiye'nin enerji alanında nasıl bir yol izleyeceği ve kullanılan enerji kaynaklarına alternatif geliştirilecek enerji türlerinin neler olabileceği İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesindeki Aydın Düşünce Platformu'nun bu ayki toplantısında tartışmaya açıldı. Toplantının bu ayki konuğu "Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin İnovatif Enerji Çözümleri" konusunu ele alan ve enerji konusunda önemli çalışmalar yürüten Türkiye Bilimler Akademisi Enerji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Dinçer oldu. Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 75'inin dışarıdan karşılandığının altını çizen Prof. Dr. Dinçer, enerji problemlerini belirleme ve bu enerji problemleri için nelerin çözüm olacağının belirlenerek, yenilenebilir enerji kaynaklarına çözümler üretilmesi gerektiğini ifade etti.
"Enerjiyi yüzde 75 oranında dışarıdan alıyoruz"
Enerji envanterine bakıldığında ortalama yüzde 75 oranında enerjiyi dışarıdan alan bir ülke olduğumuzu kaydeden Prof. Dr. Dinçer, Türkiye'nin enerji güvenliği boyutunda da sıkıntı yaşadığını söyledi. Prof. Dr. İbrahim Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim bu noktada kendimize yetecek olan güvenli enerji çözümlerini oluşturmamız gerekiyor. Bunun için de yenilenebilir enerji kaynakları ile fosil yakıtlı kaynaklarını daha temiz teknolojilerle yakmalıyız. Bunun için de temiz teknolojik sistemleri geliştirmeliyiz. Böylece bu kaynakları çevreye daha az zararlı forma dönüştürüp kullanmış olacağız. Bu formu termik santraller, elektrik üretiminde kullanılan enerji kaynakları ve evlerdeki yakma işlemlerinde de kullanmak mümkündür."
"Enerji gideri 68 milyar dolar"
Türkiye'nin enerji ihtiyacının çok yüksek olduğunu da söyleyen Dinçer, "Bununla birlikte Türkiye hızlı gelişen bir ülke olduğu için kullanılan enerji kaynaklarının yanı sıra nükleer enerji gibi bir seçeneğe de ihtiyacı var. Nitekim ülkemizin enerji ihtiyacı çok yüksek. Türkiye'de enerji gideri en büyük cari açığı getiren kalemdir. İthalat ve ihracat arasındaki farka baktığımız zaman 68 milyar dolar enerji kaleminden geliyor. Bununla birlikte enerji verimliliği konusu da çok önemlidir. Dolayısıyla mevcut enerji seçeneklerine baktığımız zaman enerjiyi bizim daha verimli ve daha etkili kullanabileceğimiz mekanizmaları geliştirmeliyiz. Bunun için de eğitim ve medyayı da kullanarak buna yönelik bilinçlendirmeyi uygulamak zorundayız" dedi.
Toplantı öncesi konu hakkında değerlendirmelerde bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Aydın ise, enerjide mevcut olan ancak kullanılmayan enerji kaynaklarına dönük önemli çalışmalar yapıldığını ifade ederek, "Dünyadaki bütün doğal kaynaklar giderek tükeniyor. Bunun en başında da enerji geliyor. İnsanoğlu bu ihtiyaçlarını karşılamak için yeni arayışlar içerisinde. Aydın Düşünce Platformu her ay güncel olan bir konuyu masaya yatırıyor. Geniş raporlar hazırlanarak devletin ilgili mercilerine gönderiyor. Dolayısıyla bu ayki toplantımızda ilgili mercilere bir ön açmak için dünyayı ve ülkemizi yakından ilgilendiren enerji konusunu masaya yatırdık. Çok değerli bilim insanları, değerli katılımcılarımız ve enerji sektöründen arkadaşlarımızla bir araya gelerek enerji konusunu Türkiye bağlamında ele aldık" dedi.
"Enerjiyi depolama sorunumuz var"
Enerji konusunun önümüzdeki yüzyılı şekillendirecek olan ana problemlerden biri olduğunu kaydeden eski TÜBİTAK Başkanı Ahmet Arif Ergin ise, fosil yakıtların gündemden kalkmasıyla birlikte Orta Doğu'nun jeopolitik yapılanmasının değişeceğine değindi. Ergin, "Gerek araçlarda, gerekse günlük hayatımızda kullandığımız elektrik enerjisi ve diğer ısınma türleri de dâhil olmak üzere dünyanın en büyük problemi enerji üzerine kuruludur. O nedenle alternatif enerjinin ne yöne gittiğini görmek bizler için çok önemlidir. Türkiye'ye baktığımızda ise hem rüzgâr hem de güneş enerjisi şuanda ön plana çıkıyor. Ancak bunların dışında enerji alanında pek çok formun da üzerinde çalışılıyor. İklim ve rüzgâr türlerine de baktığımızda Türkiye çok olumlu bir noktada duruyor. Nitekim İlerleyen zamanda bu iki enerji türü ön plana çıkacaktır. Ancak önemli olan nokta enerjiyi depolama sorunudur. Bu durum da teknolojiye bağımlıdır. Neticede Türkiye'nin depolama teknolojileri alanında çalışmasında büyük yarar görüyorum" dedi.