1 Kasım Seçimleri Sonrası Nasıl Bir Tabloyla Karşı Karşıya Kalabiliriz?
7 Haziran, seçimlerinden sonra tek başına iktidar çıkmamış, koalisyon çıkmıştı. Yapılan koalisyon görüşmelerinden partiler anlaşamamış ülke tekrardan kısa bir sür içinde 1 Kasım’da seçime gitme zorunda kalmıştı.
7 Haziran, seçimleri öncesi yazılarımda, tek başına bir iktidarın gerektiğini, istikrarın tek başına bir hükümetle sağlanacağını 2 binli yıllar öncesinde ki gibi ülkemizin koalisyonlarla nasıl yönetilemediğini anlatmış, o günkü koalisyon görüşmeleri, yapılan pazarlıklar, zar zor kurulan hükümetlerin kavgalar ve hakaretler sonrası kısa sürede dağıldığını anlatmış, bu tablo ve görüntülerin yaşanmaması için 7 Haziran’da ülkeyi koalisyonlarla değil, tek başına bir iktidarın iş başına gelmesinin daha uygun olacağını söylemiştim.
Maalesef 7Haziran sonrası böyle bir tablo çıkmadı, tek başına değil koalisyon hükümetleri seçenekleri ortaya çıktı. Yine maalesef dediğimiz gibi 2 binli yıllar tekrar yaşandı, yine o kısır tartışma kırmızı çizgiler, şartlar, maddeler derken, bu defa partiler bir araya gelip de bir koalisyon hükümetini bile kuramadılar. Sonuç, ülke yaklaşık 5 aydır hem siyasi, hem de ekonomik bir kaos yaşamakta, hatta ülke siyasi bir iktidardan yoksun geçici bir hükümetle seçime getirilmektedir.
Ne oldu peki? şunu bir daha acı sonuçlarıyla anladık ki! Bu ülke bir daha koalisyonlarla yönetilmesi çok zor olacaktır.
Şimdi önümüzde 1 Kasım seçimleri var. Sonuç değişir mi? Edindiğim izlenim Ak Parti 7 Haziran da aşağı eğilimle tek başına iktidar olamayacağıydı. 1 Kasım seçimlerinde ise, yukarı yönde tek başına iktidar olacağıdır. Yani anlayacağınız bıçak sırtı gibi bir durum var.
Peki bu durumda 1 Kasım sonrası, partilerin söylemlerinde bir değişiklik var mı? Parti liderleri ve sözcülerin açıklamalara bakılırsa oda imkansız gözüküyor. Partiler 7 Haziran seçim sonrasındaki çizgideler, yine şartlar kırmızı çizgileri devam ediyor.
İddia ediyorum! 1 Kasım’dan sonra yine tablo aynı çıkarsa, zarla zorla kurulmaya çalışılacak bir koalisyon hükümetinin ömrünün çok kısa olacağı, ardından yine mecburi nedenle üçüncü bir seçime gidilmek zorunda kalınacağıdır. Ve sonuçta bizde millet olarak maalesef bu günkü siyasi ve ekonomik kaosun daha da derin olacağı bir durumla karşı karşıya gelmek zorunda kalacağımızdır. Allah korusun bu felaket olur.