Hatırlanmak Güzeldir
İnsan olarak yaratılmışlık çok büyük bir nimet, çok büyük bir lütuf, ne kadar hamdetsek azdır. Haliyle yaşadığımız hayatı bize anlamlı hale getiren de yine bizim gibi insanlarla dolu olan hayat alanımız. Herkesin kabul ettiği bir gerçek olarak ifade edilen, "insan toplumsal bir varlıktır." ifadesi, yaşayarak öğrendiğimiz bir hakikat. Toplumsal varlıklarız. Var olmamızı anlamlı kılan, bizi yaşadığımız çevreye ait hissettiren yaşadığımız toplumsal çevrede edindiğimiz rollerdir. İnsan olanların haricinde hiç bir canlıya nasip edilmemiş rollerimiz var. İyi, kötü, doğru, yanlış, esnaf, memur, işçi, patron, falanca meslek, falanca soy sop, falanca ırk, falanca kavim sadece insan olmamızla anlamlandırdığımız rollerimiz.
Bu sosyal rollerimiz aynı zamanda sosyal sorumluluklarımızdır. İyi bir siyasetçi, iyi bir esnaf, iyi bir gazeteci, iyi bir memur gibi... Veya tam tersi...
Bazen kendimiz seçeriz sosyal rollerimizi bazen de hayat bizim adımıza yapar seçimini. Neticede kader der, işimize bakarız.
Bizimde gazetecilik mesleğinde yürüyüşümüz hem bir seçim hem de kader olsa gerek. Seçim tarafı 35 yıl önce kendi isteğimizle başlamış olmamız, kader tarafı ise bırakmak istemiş olsak da bırakamamış olmamızdan belli sanırım. Bu sonuçla bizim için bir ömür bu meslekte geçti. Elimden geldiğince kimseye haksızlık etmeden, kimseyi kırmadan, kimseye iftira atmadan yapmaya çalıştık işimizi. Pek tabii ki, mesleki hatalarımız da olmuştur. Allah affetsin. Bizim de varsa birilerinde mesleki haklarımız bizden yana helal olsun.
Buraya kadar okuduysanız bayağı sabırlısınız demektir, tebrik ederim. Hasılı kelam, geçtiğimiz 10 Ocak Gazeteciler Günü dolayısıyla eşraftan dostlarımızın davetlerinde bulunduk. Başta ilçemizin bir şansı olarak gördüğüm Kaymakamımız Mehmet Yıldız ve Belediye Başkanımız Ahmet Cin olmak üzere, davetleri ve hediyeleriyle günümüzü anlamlandıran tüm dostlarıma mesleğim adına çok teşekkür ediyorum. Şurası muhakkak ki, hatırlanmak güzeldir.