Ah Gençliğim
Hey gidi gençlik… böyle demenin amacını mahiyetini anlamak için ila ki gençliğin geride kalması gerekmektedir. Nasıl ki kişi elinden hayatından iç dünyasında anlam verdiği değerlerin çıkmasıyla onların değerini tahayyül ediyor. Gençliğin de değerini yaş kemale erince anlıyor.
Öyle ki yaşlandığında gençliğin kıymetini bilmek de ancak yapmak isteyip de yapamadığı şeyler ile karşılaşınca bu eksiklik kendini belli ediyor. Bir belgesel programında annesini yitiren bir adamın anlatılarına bakalım: “ çocuğum, annem ölmüş herkes ağlıyor bana bakıp bakıp ama ben pek anlam veremiyordum. Benim annem öldükten sonra ben teyzemlerde kalıyorum. Sabah kahvaltıda patates kızartması var, benim tabağımdaki patatesler bitince teyzem biraz daha vereyim yersin diyor ben utandım doydum dedim. ama kendi oğlunun tabağı boşalınca ona sormadan tabağına patates koydu, benim içim titredi sofradan usulca kalkıp odama geçtim. yatağıma kafamı koydum. Ağladım ağladım, çok ağladım. Anladım ki annem ölmüş, ölmesini anladım”.
Yokluğunu anlamak için varlığına ihtiyaç duymamız gerekir.
Hey gidi gençlik demem de bundan dolayı olsa gerek. Genç olmanın verdiği yetkinliği olanakları yaşlanınca bulamayınca kişi biraz hüzünleniyor ve hayıflanıyor haliyle…
Bir şey elimizden uçup gitmeden onun kıymetini bilelim sayıltısı burada anlam buluyor. İla ki elimizden gitmesi gerekiyor bunu söylüyorum. Olmuyor kıymet bilinemiyor. Elinde iken değeri nedir anlaşılmıyor. Olmuyor tahayyül edemiyoruz. İla ki elimizden gitmesi gerekir.
Burada akıl devreye girmeli gitmesinin elzem dolu hüznüne ve de eldeyken kendisinden istifade etmemenin pişmanlığına gark olmadan önce akıl devreye girmeli. Mevcut durumda iken ne yapabilirim sorusunu sormak lazım.
Bu soruyu sormanın karşılığı din oluyor. Din olan İslam insanın kaybedeceği şeylerin olacağını ve bunun kaçınılmaz olacağını ifade etmektedir. Ölüm denilen son kayıp ile geriye dönüşün olmayacağı ifade edilmektedir. İlahi kelamda da bu durum birçok defa ifade edilmiştir.
Gerek dünya mecalinde iken gerekse mecalin kalmadığı durumlarda öyle ki bundan söz edilecek durumun kalmadığı durumda insan tekinin karşılaşacağı şey elde olanlar ile ne yaptım sorusudur. Buna verecek makul cevap olmadığında ah ile başlayan hayıflanmalar kendini gösterir olacaktır.