Yapay Zekada Olmayan Unsur: Tefekkür
Bir an olsun şöyle bir çevremize baktığımız olmuştur. Acaba benim dışımdaki dünya nasıl dönüyor,
insanların düşüncesi nedir, bakış açılarını belirleyen etken faktör nedir, olaylar hakkında dile
getirdikleri kelimlerin karşı taraf açısından anlamlılığı ne seviyededir.
Bir zaman diliminde durup düşünmek; aklı melikelerimizin bizim duygularımızı baz alarak, ele aldığı
dış dünyanın devinimini değerlendirirken, bizim bu süreçte olduğumuz konumu tahayyül etmek
tefekkür oluyor.
Tefekkür, düşünmek, bir konu üzerinde derinlemesine düşünmek, belirli bir zaman dilimi ve olay/olgu
üzerine fikir yürütmektir. Akletmek veyahut düşünme, bunun da bir yöntemi söz konusudur. Akıl
yürütme yöntemlerinden tümdengelim, tümevarım ve analoji(“benzer” durumlar arasında bağ
kurmak). Aklederken bu yöntemlerden birini veyahut hepsini bir arada olacak şekilde kullanıyoruz. Bu
yöntemler modern bilimin ortaya koyduğu bir söylem olsa da kutsal kitap Kuran-ı Kerimde bunların
karşılığını bulmamız olasıdır.
Kuranı kerimde bu üç çeşit akıl yürütmeye yönelik ifadeyi bulmak mümkündür.
Tümdengelim için: Bakara süresi 82 Ayet “İman edip salih ameller işleyenlere…” Bakara 136 Ayet “…
Rableri tarafından bütün peygamberlere gönderilene iman ettik.” Gibi ayetlerde de anlaşılacağı üzere
önce bilgi verilir sonrasında bu araştırılabilir ama verilen total bilginin doğruluğu kabul edilir.
Dogmatikliği buradan gelmektedir.
Tümevarım için: Bakara 164 Ayet “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca
gelişinde, insanlara faydalı şeyler taşıyarak denizde akıp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de
kendisiyle ölümünden sonra yeryüzünü dirilttiği ve üzerinde dolaşan her türlü canlıyı yaydığı
yağmurda, gökle yer arasında emre hazır bekleyen rüzgarları ve bulutları farklı yönlerde evirip
çevirmesinde aklını kullanan bir topluluk için elbette Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren deliller
vardır.” Bakara 260 Ayet “Bir vakit İbrahim. “Ey Rabbim! Ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster” dedi.
Allah: “Yoksa inanmıyor musun?” dedi. İbrahim: “Evet, inanıyorum. Fakat kalbimin tatmin olması için
(istiyorum)” dedi. Allah: “Öyle ise, dört kuşu tut. Onları kendine alıştır. Sonra her dağa onlardan bir
parça (tane) bırak, sonra onları çağır, onlar sana koşarak geleceklerdir. Ve bil ki; Allah, Aziz ve
Hakîmdir.” Şeklindeki ayetler araştırmaya dayalı bilgiye yönelimi göstermektedir. Doğru bilginin tek
tek verilerden elde edilen dokümanlardan sonuca ve bir yargıya varılmasını içermektedir.
Analoji için: Bakara 171 Ayet : “Allah’ın dâveti karşısındaki tavırları itibariyle kâfirlerin hâli, tıpkı
çobanın çağrısını duyduğu halde, bu sözleri mânasız bir ses ve gürültü olarak algılayan sürünün
durumuna benzer. Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Çünkü akıllarını kullanmazlar.” Bakara 17 Ayet
“Bunların örneği, ateş yakan adamın örneğine benzer; (ki onun ateşi) çevresini aydınlattığı zaman,
Allah onların aydınlığını giderir ve göremez bir şekilde karanlıklar içinde bırakır.”
Düşünmenin toplumsal tezahürüne bakacak olursak, günümüz dünyasında birçok şeyin teknoloji ile
kolay hale gelmesi ile düşünmek de bu sürece dahil olmuştur. Haliyle yapay zekâ(AI) Google gibi kimi
arama motorları yanında sosyal medyada ortaya çıkan kısa ve özlü deyişlerden elde edilen verilerle
tefekkür etmenin kolaylığı sunulmaktadır.
Hızlı düşünmek anlık bir olay karşısında nasıl tavır almamız gerektiği konusunda bizi yönlendirecek bir
yetidir. Böyle durumlarda dahi Google aracılığıyla bir çözüm arayışına girmekteyiz. Yapay zeka(AI)
tecrübi bilgiden yararlanarak sistemde kayıtlı verileri çok kısa zamanda tarayarak olası çözümleri veönerileri bize sunmaktadır. Kendine has orijinal ilk defa kullanılan bir bilgiyi bize sunma olanağı
yoktur. Haliyle tefekkür denilen derin düşünme becerisi de yoktur. Yapay zekâ ile elde dilen bilgi, var
olan bir şeyi toparlarken; insanın tefekkür etmesinde yeni bir şey ortaya çıkarma vardır. Bir kişinin
kan tahlilleri tüm vücut görüntüleri gibi tetkiklerin yapay zekayla oluşturulan bir programa
yüklenmesi ile hastalığımızın ve en iyi ilacın ne olacağı bilgisini veren bir yapay zeka önceden
sistemde var olan kriterleri hızlıca bir araya getirip bir sonuç ortaya koymasıyla olmaktadır. Öyle ki
insana nazaran hata yapma olasılığı daha az. Nihayetinde tıp bilgisi tecrübi bilgiden oluşmaktadır.
Ancak sistemde olmayan bir hastalık karşısında yapay zeka pek bir şey öneremeyecektir. Burada
insanın tefekkür edebilme yeteneği devreye girecektir. Çünkü bir konuda derinlemesine düşünmek ve
yeni bir şey ortaya koymak insana has bir durumdur.
Yapay zeka programlar aracılığıyla otomatik akıl yürütme yöntemi ile çalışmaktadır.
Newell, Shaw ve Herbert 1958'deki The Next Advance in Operation Research adlı akademik
çalışmalarında şöyle demekteler:
"Artık dünyada düşünen, öğrenen ve yaratan makineler var. Ayrıca, (görünür bir gelecekte) baş
edebilecekleri problemler yelpazesi insan zihninin uygulanmış olduğu menzil ile aynı seviyeye gelene
kadar, bu şeyleri yapma yetenekleri hızla artacaktır." Görünen o ki yapay zeka hayatımızda çok fazla
yer etmektedir. Doğal zekayı çok iyi taklit eden bu zeka öğrenme ve problem çözme üzerine inşaa
edilmektedir.