Tarih Tekerrür Eder
Kişi başına gelen şeyin yapıcısı olur mu?
Her işe yeni başlayan birey işte ustalaşmış kişi tarafından yetiştirilmeyi bekler, bu süreçte de usta kişi kendisine yaptığı olumsuz kötü muameleyi sineye çeker. Ta ki işi öğrenene kadar. Nitekim kötü muamele karşısında dur dese, aksilik yapsa, karşı çıksa usta kişi bu duruma da çözüm üretmiştir ki acemi kişiyi ya söz ile ya da fiziki müdahale ile ıslah etmeye çalışır. Nitekim usta olma yolunda düz bir çizgi yoktur. Haliyle acemiye gerekirse sert de davranılacak. Acemiden gelen tepki üzerine bu sertliğin niteliği ve niceliğinde artış olacaktır.
Acemi kişi karşı duruşunu göstermesine rağmen bu girdaptan kurtulmanın yolunu o işi bırakmada veya ortamı terk etmede bulabilir. Kimi bireyler dik ve asil duruşlarına rağmen kötü muameleye maruz kalırlarsa işi veya ortamı terk edeceklerdir. Böylece kötü muamele biter.
Acemi kişiler usta olma yolunda ustalarının her türlü olumsuz müdahaleleri ile zamanla pişme sürecinde alttan alma, idare etme, sineye çekme, köprü geçene kadar, az kaldı ustalaşmama, ustam da haklıdır diyeni olmaz ama hadi bu da olsun. Böylece ustanın zulmüne sert müdahalesine rıza göstererek çıraklık/acemilik dönemini atlatacaktır.
Usta çırak ilişkisinde ila ki sert ve zalimane bir ilişki mi olacaktır diyen arkadaş sen de haklısın. Sen bence birinci gruptasın. Hani merhametli bir süreç ile usta çırak ilişkisi de yok değildir. Ama sen kardeşim sen birinci kategoridesin.
Gel gelelim tarihin tekerrür kısmına: acemi arkadaşımız, çırağımız usta olacaktır. Nihayetinde usta da olmuştur. Ve o da bir acemiyle/çırakla ilişkilendirilecektir. Bu kişi bu acemiye nasıl davranacaktır. Benim edindiğim bilgi ve tecrübeye göre nasıl muamele gördüyse öyle muamele edeceği yönünde olmuştur. Anne babasından dayakla eğitilen hor görülen kişi çoğunlukla çocuğuna öyle muamele etmekte. İşyerinde iş öğrenme sürecinde işi bilenden sertlikle kötü muamele ile iş öğrenen bu şekilde iş öğretecek veya en iyi şekli ile iş öğretmeyi istemeyecek veya çocuk yapmak istemeyecek…
Tarih tekerrür eder derken İbn Haldun devlet erkenin yıkılması sürecinin doğup büyüyüp yıkılacağı üzerine bir yargı kurmuştur. Ama bu yargı birçok sosyal ilişkide kendini göstermektedir.
Doğru davranışın bizim zihnimizde yer edinen ve uygulaması en kolay şekli bize yapılanın aynısını yapmakla olduğu fikri hakim olmaktadır.
Başta sorduğum sorunun cevabı size kalmış.