Bayramınız Mübarek Olsun
Ramazan Bayramının Müslümanlar arasında müstesna bir yeri vardır. Çünkü Ramazan Bayramı, her gün tutulan orucun iftar vaktindeki sevinci gibi, tutulan bir aylık orucun toplu bir iftar sevincini ifade eder.
Bir ay gibi uzun bir süreyle, nefislerine oruç tutturan Müslümanlar, sabır imtihanını vererek manevi sorumluluktan kurtulmanın sevincini, Ramazan Bayramında yaşama imkânına kavuşurlar. Yani, şükür bayramı yaparlar.
Ülkemiz ve İslam Âlemi bir takım sıkıntıların ardından Ramazan Ayına girdi ve Ramazan Bayramına erişti. İki yılı aşkın bir süre Pandemi kısıtlamaları altında hayatımızı sürdürdük. Pek çok insanımız bu virüs nedeniyle vefat etti, Allah cümlesine rahmet eylesin.
Bilindiği gibi Ülkemizin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde On Bir ilimizi kapsamına alan Kahramanmaraş merkezli çok büyük (7,7 ve 7,6 büyüklüğünde) iki deprem meydana geldi. Devletimiz ve Milletimiz tüm resmi, sivil kurum ve kuruluşlarıyla deprem yaralarını sararken 20 Şubat günü Hatay’ın Defne ilçesinde 6,4 büyüklüğünde bir deprem daha oldu.
Şu ana kadar resmi açıklamalara göre; Deprem bölgesinde 50 bin 399 vatandaşımız hayatını kaybetti. Vefat eden vatandaşlarımızın cümlesine Allah rahmet eylesin. Dünyanın en acımasız Terör Devleti İsrail; Ramazanın son günlerine doğru kutsal mekânımız ve ilk Kıblemiz olan Mescidi Aksayı bastı. İbadet eden Müslümanları taciz edip işkenceye tabi tuttu.
Diğer taraftan basına yansıdığı kadarıyla; Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine karşı sürdürülen Çin zulmü kesintisiz devam ediyor. Toplama kamplarında işkenceler ediliyor. Çocuklar ailelerinden alınıp koparılıyor. Kadın ve kızlar zorla Çin erkekleriyle evlenmeye zorlanıyor.
Keşmir’de, Arakan’da, Gazze’de, Suriye’de, Afganistan’da, Irak’ta, Lübnan’da, Somali’de, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde, Çeçenistan’da, Filipinler’de kan ve gözyaşı hep Müslümanlar üzerinde devam ediyor.
Dünyanın dört bir yanında manzaranın bu ahvalde olduğu bir ortamda, İslam Dünyası Ramazan Bayramına giriyor. İslam Dünyasından tepkiler cılız geldiği için zulme karşı etkili olamıyor. Aynı şekilde İslam İşbirliği Teşkilatının beklenen tepkiyi/etkinliği zamanında gösteremediği de gözlerden kaçmıyor.
Elbette Devlet erkânımız bu konularda gereken girişimleri yapıyor. Allah Devletimize ve Milletimize güç kuvvet versin. Halk olarak tepkiler veriliyor, protesto gösterileri yapılıyor. Dualarımızla da mazlum milletlerin kurtuluşu için niyaz edelim. Hasbünallah ve nimel vekil, nimel Mevla ve nimennasir.
Bayramlar, eş-dost ve akrabaların beraberce mutluluklarını paylaştıkları, karşılıklı yenilip içildiği ikram günleridir.
Sahabeler birbirleriyle "Bârekâllâhü lenâ ve leküm" diyerek bayramlaşırlardı. Yani "Allah bizden de, sizden de kabul etsin" dedikleri rivayet edilir. Bu tebrikleşme bizim dilimizde "Bayramınız mübarek olsun, bayramınız kutlu olsun, hayırlı bayramlar" gibi sözlerle ifade edilir.
Ölmüşlerimizi de unutmamak lazım. Mümkünse kabir ziyaretleri yapılıp Yasinler, Fatihalar okunup ruhlarına bağışlanmalıdır. Kabristana gitme imkânı olamayanlar evlerinden okuyup bağışlamalıdırlar. Onların affı için hayır dualar etmelidirler.
Bayram namazı, Cuma namazı kime farz ise; o kimseye bayram namazı kılmak ta vaciptir. Bayram namazından sonra okunan hutbeler sünnettir.
Bayram namazının vakti, güneşin doğuşundan takriben elli dakika sonra başlar. Zeval vakti denilen güneşin tam tepeye gelme zamanına kadar devam eder.Bayram namazları ikişer rekât (dokuz tekbir, iki rekât) olup cemaatle kılınır. Bayram namazına yetişemeyen kimse, artık onu kaza edemez ve tek başına kılamaz.
Ramazan Bayramınızı tebrik eder, Aziz Milletimize, Ülkemize ve tüm İslâm Âlemine hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah’tan (c.c.) niyaz ederim.
Abdullah YADİGAR-20/04/2023