İnsan unutulunca ölür, unutunca öldürür
Rahmetli Barış MANÇO ,“İnsanlar ölünce değil, unutulunca ölür “demişti. Ne kadar güzel söylemiş. Hepimizin her gün hayırla yâd ettiğimiz, dualarımızda buluştuğumuz dostumuz, eşimiz akrabamız yok mu? Onlarla konuştuğumuz, dertleştiğimiz, hatıralarıyla yaşadığınız günler olmuyor mu? Sizi bilmem ama benim çok oluyor.
İnsanlar unutulunca ölür! .Bazı insanlar vardır, rahmet-i rahmana kavuşsalar dahi gönüllerde yaşamaya devam ederler. Hayatımızda iz bıraktıkları için unutulmazlar. Kimi yüreklerde, kimi vicdanlarda, kimi akıllarda yaşamaya devam ettikleri için aramızdan ayrılmazlar.
Bir insan ancak onu hatırlayacak kimse kalmadığı zaman ölür. Onun için hatıralar önemlidir. Hatıraları canlı ve taze tutmak lazım. Hatırlamak yaşatmaktır, unutmak ölmek.
Dostlarımız bir sosyal medya platformunda bir araya gelmiş, sağ olsunlar bizi de unutmamışlar. Ancak yaşayanlar unutmaz. Bu sayede hep birlikte yaşadığımızdan haberdar olduk. Bazı dostlarımızla çeyrek yüzyıldır aynı havayı teneffüs ediyoruz, bazılarıyla hayatımızın belli dönemlerinde yolarımız kesiştiği oldu, yarenlik ettiğimiz oldu. Sonra bazılarıyla yollarımız ayrıldı, menzilimizden çıktı ve aramaz sormaz olduk. Hayatın ara sokaklarında çok dostumuzu kaybettik, bazıları hatıralarımızdan silindi. Bizim için o dostlarımız o gün ölmüşlerdi, belki biz de onlar için ölmüştük.
Sağ olsun dostlar bizi hatırladı, bizde ölmüş hafızamızı canlandırdık, yeniden yaşadık ve yaşattık. Bir birimizin canına okumak yerine birbirimize dua okuyoruz. Bence çok güzel oldu.
Çünkü ömür dediğin çok hızlı akıp gidiyor. Zamanın ruhu hayatı hızlandırıyor, hıza kapıldıkça çabuk unutuyoruz. İlişkiler sığlaşıyor, yarıştan kopmamak için insan ilişkilerinde kullan at modeli yaygınlaşıyor. Dostluklar, arkadaşlıklar ancak kısa vadeli çıkarlara tahvil edildiğinde kıymet buluyor.
Koşacak menzili kalmayanlar o zaman belki dönüp arkaya bakabiliyor. Çünkü insanlar ancak durduğunda düşünebiliyor, hatırlayabiliyor. Onun için bazen hayatın akışını yavaşlatmak, bazen durdurmak lazım.
Bu yüzden hayatın gidişatın da bazı duraklar olması lazım. Durup, düşünebileceğin, muhasebe yapabileceğin. Yolda ayağımıza değen taşı, üstesinden geldiğimiz zorlukları, başarılarımızı, başarısızlıklarımızı, yenilgilerimizi gözden geçireceğimiz.
Kiminin duasıyla, kiminin emeğiyle, kiminin uzatılan dostluğuyla geçilen engelleri.
Dostlarımızın, arkadaşlarımızın hatasıyla, sevabıyla bizim hayat yolculuğumuzun bir parçası olduğunu içselleştireceğimiz.
Her şeye rağmen insanoğlu her gün yeni bir başlangıç yapabilir. Gelecek, dünün ve bugünün verileriyle yeniden inşa edilebilir.
Bu yüzden hatırlamak ve hatırlatmak iyi bir başlangıç. Hatırlamak yaşatmaktır. Yaşatmak, ahde vefa, dosta vefadır. Gönülden gönüle yol vardı zaten şimdi o yollar dualarda buluştu. Bizi yaşatan ve yaşayan dostlara selam olsun. Unutmayın insan unutunca ölür.