Deprem felaketinin en ağır olan ilk günlerini geride bırakıyoruz. Çok büyük kayıplar yaşadık. Derinden yaralandık, üzüldük, göz yaşı döktük. Devlet ve millet olarak bu felaketin altından kalkmaya ve yaraları sarmaya çalışıyoruz. Başta dost ve kardeş ülkeler olmak üzere, bütün dünya ülkelerinden maddi, manevi destekler geldi. Bölge insanının yardımına koşuldu. Bugün itibariyle 41 binden fazla can yitirdik. Yüce Allah rahmet eylesin. 100 binden fazla yaralı var hepsine acil şifalar diliyoruz.

Depremin olduğu 11 ilde yaşayan vatandaşlarımızın önemli bir kısmı, hava şartları, hasarlar ve yıkımlar sebebiyle şehirlerini terk ettiler. Diğer şehirlerdeki akrabalarının yanına, yurtlara ya da otellere yerleştirildiler. Deprem bölgesinde yaşamaya devam eden veya başka şehirlere yerleştirilen-taşınan vatandaşlarımızın tamamı bundan sonra bütün Türkiye’ye emanet. Yeni evleri yapılıncaya kadar hepimizin emaneti ve misafiridirler. Var gücümüzle, devlet-millet bir ve bütün olarak, madden ve manen ihtiyaçlı durumuna düşen bu kardeşlerimize el uzatmaya devam etmeliyiz. Problem veya ihtiyaçları resmî ve sivil yardım kuruluşlarına haber vererek yardım ulaşmasını sağlamalıyız. Çoğu şehirlerimizde, her mahallede depremzede kardeşlerimiz var. Onların yeme-içme ve barınma ihtiyaçlarında yanında olmalıyız. Kiralık ev tutanların kiralarına, ev bulamayanların ev bulmalarına destek vermeliyiz. Ev eşyası ihtiyacı olanların ihtiyaçlarını gidermeye çalışmalıyız.

Biz millet olarak dünyanın dört bir yanındaki mağdurlara yardım ettik. Kendi ülkemizdeki ihtiyaç sahiplerini tabii ki kimsesiz bırakmadık, bırakmayız, bundan şüphe duymuyorum. Ancak ilk günlerin yardım ve destekleri çok önemli.

Resulullah Sallallahu aleyhi vesellem Hadis-i Şerif’te buyururlar ki;
“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğunda diğer uzuvlarda bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” (Buhari, edep 27; Müslim, birr 66)

Şimdi kardeşlik zamanı. Her zaman bu duygularımız zaten canlıdır. Daha duyarlı olmak hepimiz için bir görevdir. Gönüllerimiz daha da yakınlaşmalı. Zor ve sıkıntılı zamanlar, kardeşliği göstermenin en önemli vaktidir. Bu zor günleri de birlik, yardımlaşma, dayanışma ve kardeşlik ruhuyla aşacağız inşallah.