Teknoloji ve iletişim araçları geliştikçe, yan tesirleri de tehlikeli boyutlara ulaşıyor. İnsan hayatını kolaylaştıran teknoloji ve iletişim araçları eğer dozunda ve faydalı yönde kullanılmazsa, zararlı hale gelip zehire de dönüşebiliyor.

İnsanlık kendi sonunu kendi yaptıkları ile getirecek. Mesela; Nükleer enerji yerinde ve faydalı alanlarda kullanılırsa çok iyi bir keşiftir, ancak yerinde ve faydalı alanlarda kullanılmazsa nükleer bombaya dönüşür ve üstelik zalimlerin eline de geçerse insanlığa kıyameti yaşatır.

Amerika'nın 6 Ağustos 1945'de Hiroşima'ya attığı atom bombası bunun en açık göstergesidir. 140 bin kişiyi bir anda katletti, beş yıl içinde ölü sayısı 200 bine ulaştı. 350 bin nüfuslu japon şehrinden geriye kalan 150 bin kişi de bombanın etkisiyle yaralandı veya çeşitli hastalıklara yakalandılar, ömür boyu hastalıklarla pençeleleştiler. Yani koca bir şehir ve içindeki yaş kuru her şey kıyameti yaşadı.

Atom bombası atıldığı bölgede tüm canlıları öldürüyor, çevre katliamına yol açıyor. Ancak ondan daha da büyük tehlike ise insanların zihinlerine, akıllarına, düşüncelerine atılan bombalar. Bu da sosyal medya ve kitle iletişim araçları ile oluyor. Ve bir anda dünyanın her tarafındaki insanları etkiliyor. Sosyal medyayı ve iletişim araçlarını ellerinde bulunduranlar eğer kötü niyetli iseler, tüm dünyadaki insanların akıllarını ve düşüncelerini fesada verirler. Büyük yıkıma yol açarlar.

Günümüzde sosyal medya, faydalı yönde kullanıldığı gibi, zararlı yönde de kullanılıyor. İftira, yalan haber, yanlış bilgi ya da uygunsuz içeriklerle adeta zihinlere atom bombaları atılıyor. Özellikle gençler bağımlı hale getiriliyor. Sosyal medyanın robotu ve esiri oluyorlar. Çevrenizde böyle birçok genci duyarsınız.

Gençliği sosyal medyanın ve kitlesel iletişim araçlarının olumsuz etklilerinden korumak için;
1- Onlara kabiliyetli oldukları sanat dallarında destek vermeliyiz.
2- Kabiliyetlerine uygun mesleklere yönlendirmeliyiz.
3- İyi arkadaşlar edinmelerini sağlamalıyız.
4- Ebeveynler olarak onlarla ilgilenmeliyiz.
5- Örnek şahsiyetlerle tanıştırmalıyız.

Bütün bunlarla birlikte Sosyal medyayı ve kitlesel iletişim araçlarını olumlu yönde kullanmak da mümkündür. Bu alanda kabiliyeti ve imkanı olanlar, gençliği doğru yönlendirmek, bilgi ve kültürü
aktarmak, güzel ahlakı ve manevi değerleri yaygınlaştırmak için sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanmalıdırlar. Ruhları diri tutmak, medeniyetimizi ihya etmek için bu alanı kullanmak gereklidir. Yoksa gençliğimiz sosyal medya ve kitle iletişim araçlarında yaygın olarak kurulmuş tuzaklara takılıp, kurda kuşa yem olurlar. Hem kendilerine, hem de çevrelerine zarar verirler.