ABD dünyada hizaya getirmek istediği ülkelere terör örgütlerini musallat ediyor. Dünyanın baş belası bir devlettir ABD. Her türlü terör örgütünün kurucusu ve besleyicisidir. Maşa onların elinde, kuklaları ise terör örgütleridir. Kuzey Suriye ve Kuzey Irak'ta bunu açıkça görüyoruz. Dünyanın dört bir yanında aynı filmi görmekteyiz.
Terör devleti İsrail'i de ABD şımartmakta, beslemekte ve müslümanlarla İsrail üzerinden savaşmaktadır.

Yeni haçlı seferi terör şebekesi İsrail ve terör örgütleri vasıtasıyla yapılmaktadır. Ülkemiz ve savunma sanayimizde hedeftedir. TUSAŞ'a yapılan terörist saldırı da bize karşı ABD'nin ve Avrupa'nın hasmane tutmunun bir göstergesidir. Yüzümüze dost, arkamızdan kuyumuzu kazıyorlar.

İslam ülkeleri birer birer hedefe konulmakta; ya gönüllü teslim alınmakta, ya da zorbalığa, zulme ve yıkıma maruz kalmakta, bölünüp parçalanmaktadırlar.

Bu uğursuz gidişin sabahı, İslam dünyasının intibahı ne zaman olacaktır?

Müslüman ülkelerin dağınık halleri zalimleri cesaretlendirmekte, mazlumları karamsarlığa itmektedir. Ancak zulmün en karanlık anı, şafağın da söktüğü andır. Bu devran böyle gitmeyecek, müslümanlar zalimleri durduramazsa, küfür baronları kendi içlerinden ya da birbirlerinden belalarını bulacaklardır. İslam ülkeleri, küfrün zulmü arttıkça ve sırasıyla herkese dokundukça gönüllü olmazsa zorunlu birliktelik oluşturacaklardır.

Tarih boyunca, Fravunlar kendilerini en kuvvetli ve en emniyetli hissettikleri anda tepetaklak kahrolmuşlardır. Tarihin bu kaçınılmaz gerçeği yeniden zalimleri çepeçevre kuşatacaktır. Ve yıkılıp gideceklerdir. Yeter ki biz umudumuzu yitirmeyelim, birbirimize yaklaşalım. Neticede Hak yeniden galip gelecektir.